hiçbir işçi çocuğu yürümekten yorulmaz. yürümeyi çok seven, her yere at gibi hızlı hızlı giden arkadaşlarınızın zengin bir çocukluk geçirme ihtimali yok
birkaç gündür babam ve erkek kardeşimle kalıyorum. bugün evi gezdirdim onlara, mutfak diye bir şeyin olduğunu öğrenince şaşırdılar. acıktığınizda benim odama değil buraya geleceksiniz dedim, teşekkür ettiler.
berkun oya'nın kıymanın kilosunu bilmediği, bu yüzden meryem'in nasıl olur da doktora patatesli yerine kıymalı börek götürdüğüyle alakalı sosyolojik bir yazı çıktı mı...
kuzenimin sünneti, ben henüz çocuğum. fatma abla hâlâ köyün en eğlenceli kadınlarından. bu neşe bana güç veriyor. bu videodaki tüm kadınlara ve izleyip benim gibi hüzünlenen, gülümseyen, gücünün farkına varan tüm kadınlara selam olsun. öpüyorum 💜
Videodaki anneannem,2.kuşak mübadil. Şans eseri kayda geçen nedenden dolayı ailemin konuştuğu bu dili (Ulahça) kayıt altına almaya başladım ama devam edemedim. Konuşmacıları çoğunlukla dili Nutyaca (Yunanistan'dan göçtükleri köy Notia) ya da gavurca diye ifade ediyor.
Seyit, düzeni kabullenmiş gibi görünürken bir direniş başlatabilecek sayıda insana ulaştı.
"Hep böyle süreceği sanılır bir gül hikayesinin,
Hep böyle sürer gerçi amma bir gün sonu değişir."
-Turgut Uyar
aile arşivimizdeki bu video çekilirken 2 yaşındayım, orada çocukların arasındayım. henüz tüm hayatımın bu kadınlarla birlikte çok sesli, bol gülüşlü geçeceğini bilmiyorum. en büyük destek her zaman bizi sarıp sarmalayan kadınlardır, bunu biliyorum 💜
1997, Tekirdağ Şarköy'de bir düğün. Kadınlar, ellerinde rakı şişesiyle halay çekiyor.
Neşemizden çalmak isteyen karanlığa inat, bu topraklarda yüzyıllardır özgürlüğü tırnaklarıyla kazımış kadınlar var. Kahkahanıza, kutlamanıza, dayanışmanıza taş değmesin. 8 Mart Dünya Kadınlar
anneannem, büyükbabam ve yıllarını verdikleri zeytin ağaçları. tüm aile zeytincilikle geçiniyoruz. bu insanların gülüşlerini, emeklerini, onları hayata bağlayan şeyleri ellerinden alamazsınız
#ZeytinimeDokunma
lisede çağla ile aynı yurttaydık. hiçbir zaman hiçbir şeye zorlanmadık. yurttaki tüm kızlara o zamanlar alamayacağımız cat botlar dağıtılmıştı, yıllarca giydik. 14 yaşındaki çocuklar olarak o günleri güzel hatırlayabiliyorsak bunun tek nedeni baskı, şiddet görmememizdir.
Şu an adını bile hatırlamadığım bir iş adamının inşa ettirip ÇYDD'ye bağışladığı bir kız yurdunda büyüdüm. Hiçbir ihtiyacımızı eksik etmeyen o insanlara minnettarım. Kanser hastası Türkan Saylan'ın evi basıldığında sessiz kalanlar Enes Kara'ya her şeyden önce bir özür borçlu.
Kenan İmirzalıoğlu, orman yangınlarıyla ilgili üzüntüsünü dile getirdi: “Valla arkadaşlar içimiz yanıyor. Tatildeydik ama denize girmemize rağmen içimiz soğumadı. Sinem’in de canı çok sıkıldı. Hatta endişe ettik sütünün kesilmesinden. İçimiz kan ağlıyor…”
Tekirdağ Şarköy'ün Yukarı Kalamış köyünde (Notia göçmenleri ağırlıkla bu köydedir) oturan 2.kuşak göçmen komşumuz ve anneannemin söylediği Ulahça şarkı.
@NagehanTokdogan
@dmrbsbrc
vesaire'ye karşı eleştirisi yazmanın, terapi sandalyesinin tam da bir devlet dairesi sandalyesi olduğunu hatırlatmanın sırası
3 yıla yakın süredir çalıştığım Everest'te son haftam. Kitap kapağı tasarlamaya freelance olarak devem edeceğim. Çalıştığım herkese bir kez daha çok teşekkür ederim, umarım karşılaşmaya devam ederiz 🤍
…
Hazar Ergüçlü…
Genç bir oyuncu…
Çok yetenekli…
Bunu oynadığı her rolde hissettirdi…
Ve fakat şu son işinde…
Yılmaz Erdoğan’ın İnci Taneleri’nde…
Ankara pavyonlarından bir kadın, Dilber tiplemesiyle…
Bambaşka bir seviyeye çıkmış oyunculuğu…
Ben böyle bir şey görmedin…
amerikan sosyolojisinin en büyük sosyologlarından biriydi, caz sanatçısı olmasının yanında. sosyolojiyi bir zanaat gibi düşünüp onu kalıplaşmış metot kitaplarından çıkarıp nasıl yazamayacağımızı öğretti. bu dünyadan gitti ama herkes ona teşekkür etmeye devam edecek.
Yüksek lisans tezimden hareketle yazdığım makalenin de içinde bulunduğu Sosyal Problemler Sosyolojisi, Nobel Akademik Yayıncılık'tan çıktı. Kitap, göçten yaşlılığa kadar geniş bir çalışma çerçevesi sunuyor.
annemle babamin benle ilgili favori anisi dogduktan sonra benle bindikleri takside benim disariyi seyretmem.......... NE ANLIYODUN DA HER SEYE BAKIYODUN SEN YA🥰🥰🥰🥰HIC MI YOL GORMEMISTIN???!!!GORMEMISTIN DOGRU😭😭 DAHA YENI DOGMUSTUN😭😭 oluyolar HER seferinde...
Everest Yayınları'nın Açıkhava dizisi için hazırladığım kapak tasarımları. Dizide şu an için 37 kitap bulunuyor ve yenilerini hazırlamaya devam ediyoruz.
▪︎
11x17,5 boyutlarında
ön ve arka kapakta kulakçık ve yırtılabilir ayraç bulunuyor.
•bir buçuk saat iki aktarmayla işe gitmek
•sağcı minibüs şoförüyle psikolojik yıpranma
•9-6 çalışmak
•ögle arasında yemek fiyatlarına sinirlenmek
•bi bira 50 lira olur mu ya
•sokakta yürüyen insanlara sinirlenmek
•bir buçuk saat eve dönmek