Yarın yapacağım sunumda Platon ve Aristoteles'in bilgi anlayışlarının (ve hatta varlık görüşlerinin) çoğumuzun sandığından daha benzer olduğunu göstermeye çalışacağım, ilgilenenleri beklerim. Sunum linki:
25 Ekim'de İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nde Oğuz Haşlakoğlu, Refik Güremen ve ben "Eski Yunan Felsefesinde Doğruluk" başlıklı semirde konuşmacı olarak yer alacağız. Ben "Aristoteles'in Aletheia Kavramı" başlıklı bir sunum yapacağım. Tüm ilgilenenleri beklerim.
This new paper explains how we should interpret the progression of Metaphysics IX: I argue that Aristotle proceeds from an intracategorial conception of dynamis and energeia (at the beginning of Book IX) toward a transcategorial conception of these terms.
Akademide düzenbazlık diz boyu, sadece Türkiye’de değil dünyada da böyle. Akademik performans öl��ümleri yayın puanlarına odaklandığından hakemler içeriği ne umursuyor ne de sıkı bir şekilde denetliyor. Kaldı ki beşeri bilimlerin durumu daha da fena ve bu daha iyi günlerimiz.
Bu inanılmaz bir olay. Prof. Dr. Recai Coşkun içerik ve kaynakçası tamamen uydurma makalesini üst düzey "akademik" bir dergiye gönderiyor makale olduğu gibi yayımlanıyor.
Akademideki yayın sistemi daha güzel teşhir edilemezdi. Şu Kaynakça'ya bir bakıverin allah aşkına.
Charles Kahn, a scholar on Greek philosophy who passed away, devoted his life to the question of being. He was nice enough to reply to my emails when I had questions about his views. His books Essays on Being and The Verb "Be" In Ancient Greek will remain important works.
#RIP
This new paper explains how we should interpret the progression of Metaphysics IX: I argue that Aristotle proceeds from an intracategorial conception of dynamis and energeia (at the beginning of Book IX) toward a transcategorial conception of these terms.
Bilgi (episteme) gerekçelendirilmiş doğru sanı (alethes doksa meta logou) değildir. Bu bilginin geleneksel tanımı değil neyin bilgi *sayılamayacağının* açıklamasıdır. Platon episteme'nin gerekçelendirilmiş doğru sanı *olamayacağını* uzun uzadıya anlatır.
Felsefeye giriş kitabı olan bir felsefeci bunu nasıl yapar!
İnanmıyorum ama biliyorum cümlesi mantiksal çelişkidir. Her inanç bilgi değildir, ama her bilgi inançtır. Geleneksel (ama eksik) bilgi tanımı şudur: Bilgi=gerekçelendirilmiş doğru inanç. Bu tanım eksiktir diyorum çünkü
Say what you will (analytic=scientific, continental=artistic), the very founder of the continental tradition wanted to establish philosophy as a “rigorous science.” And here is a good read.
Analitik felsefe yapanlarla ile kıta felsefesi yapanların farkı nedir?
İkisi de felsefecidir, ama analitikçinin yükseleni bilim insanı, kıtacının yükseleni sanatçıdır.
Türkiye Fenomenoloji Topluluğu olarak ilk konferansımız “Türkiye’de Fenomenoloji ve Fenomenolojinin Geleceği” üzerine olup 15-16 Kasım günleri, saat 09:30-17:30 arasında, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kurul Odası’nda gerçekleşecektir. Katılım herkese açıktır 🔊
Meanwhile, university spokesperson Laura Diamond: “These individuals are not members of our community; they are activists attempting to disrupt our university as our students finish classes and prepare for finals."
WATCH: Among those arrested today were Noelle McAfee, Chair of the Philosophy Department at Emory University.
I’ve asked for a comment from Emory on this arrest, no word yet.
This video provided to us by an
#Emory
PHD student. You can hear him in this video.
@ATLNewsFirst
@Gbegimdekipamuk
Eski Yunanca "yol" için ὁδός (hodos) kelimesi kullanılıyor; siz Latincesini yazdınız. Ama "hodos"tan da gelen birçok kelime var, mesela metot (μέθοδος/methodos), exodus (ἔξοδος/eks[h]odos), episode (ἐπεισόδιος/epeis[h]odios), vs.
25 Ekim'de İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nde Oğuz Haşlakoğlu, Refik Güremen ve ben "Eski Yunan Felsefesinde Doğruluk" başlıklı semirde konuşmacı olarak yer alacağız. Ben "Aristoteles'in Aletheia Kavramı" başlıklı bir sunum yapacağım. Tüm ilgilenenleri beklerim.
Akışta bu kadar ontoloji okumayı beklemiyordum. 😊 Öncelikle bence ontolojik argüman da hatalı Kant'ın eleştirisi de. Kant'ın eleştirisi bence yanlış anlaşılmış ama doğru anlaşılsa da hatalı.
Cogito’nun çıkaracağı Sokrates özel sayısında “Formları Ayırmayan Sokrates” başlıklı bir yazım olacak. Bu yazıda Platon’un formları ayırdığı, Sokrates’in ise ayırmadığı yönündeki iddiayı inceliyorum. Telif hakları sebebiyle sadece son bölümünü paylaşıyorum
Eski Yunancadan yapıldığı iddia edilen kimi çevirilerin Yunanca metinle pek bir alakasının olmaması kuşku uyandırıcı. Mesele şu örnekte çevirmen Nikomakhos’a Etik’in altıncı kitabının kilit cümlesini şöyle çevirmiş:
Just pondering the fact that English speakers only had a translation of Homer by a female author in 2018 (Emily Wilson's Odyssey).
Meanwhile, Anne Le Fèvre Dacier (1647—1720) translated into French Homer’s Iliad in 1699 and Odyssey in 1708
Kant'ın eskimiş, hatta bayatlamış essentia-existentia ayrımını ısıtıp önümüze koyduğunu ileri sürmek yerine yeni bir şey bulduğunu düşünüyorsak, bu ancak kritik felsefenin getirdiği yeni bakış aısı sayesinde olabilir.
Yorumculara göre Platon zaman içinde fikrini değiştirmiş olsa da ben aynı yapıyı görüyorum. Örneğin bölünmüş çizgide nasıl noetik ve dianoetik alan ayrılmışsa Sofist’te de önce (devler savaşında) noetik alan, sonra “Theaitetos oturuyor” gibi örneklerde dianoetik alan inceleniyor.
Ontolojik argümanı öne sürenlere "Bakın dostlar, essentia ile existentia farklıdır" diyemezsiniz, bu terminolojiyi zaten biliyorlar ama bu örnekte söz konusu ayrımın yapılamayacağını düşünüyorlar.
@aufgehenderRest
You are asking a different question, but let me add here nevertheless that the lecture course The Phenomenological Interpretation of Kant's Critique of Pure Reason is in many ways a superior text.
While I was a grad student he was a big star, so I read two of his books (Darwin's Dangerous Idea and Freedom Evolves), even though we come from very different places.
Agamben: "Recently scientists from the School of Plant Sciences at Tel Aviv University announced that they recorded with special ultrasound microphones the screams of pain that plants emit when they are cut or lack water. In Gaza there are no microphones."
Now being 230+ into B&T, I can say for sure that Heidegger is easier to read than Hegel. Heidegger has a lot of technical terms, but Hegel uses words that we know and use all the time “immediacy,” “infinite,” etc. but he doesn’t mean at all what we mean and that’s the difficulty
Felsefecileri unutmadık!
Çevirisi, yayına hazırlığı neredeyse iki yılı buldu. Derrida da okur da bu özeni hak ediyor. Çok beklettik. Kendine özgü tarzıyla kendinin istediği vakitte geldi Derrida :)
Buyrun Ses ve Fenomen!
Hangi kapağıyla gelsin? 5.kapak?
Türklerin felsefeye yatkınlığı yok gibi bir görüş saçma. Günümüzde Almanların da yatkınlığı yok, o Geist'ı çoktan kaybetmişler. Bence İtalyanlarda biraz var o Geist. Bizde olmaması için de bir neden yok. Hatta felsefeye çok ilgi var, bu potansiyeli gerçekleştirmek imkansız değil.
Şu sosyal medya “fenomeni” adlandırması fenomenoloji çalışanlara gerçek anlamda eziyet. Mesela tam da göstermek istediği yüzü gösterdikleri için maske anlamına gelen “persona” denebilir bu kişilere, “sosyal medya personası” fena değil, hem havalı da. Biz de kurtulmuş oluruz.
Heidegger meşhur maçta da ileride oynuyordu ama sol açık mı belli olmuyor (sağlak olduğu için içeri kateden bir açık oyuncusu olmalı). Ayrıca Marx haklı, gol ofsayt.
“Temporality is a sufficient mark of reality; real being and temporal being may not be identical notions, but they coincide in extension…We may simply define ‘reality’ in terms of temporality” (Husserl, Being and Time).
Heidegger ilk 15 sene Aristoteles, sonra ise Kant okunmasını öneriyor. Kendisinin en çok etkilendiği filozoflar Aristoteles, Kant ve Husserl. Yapıtlarında da en çok bunlara referans veriyor. Popüler anlayış ise onu bazen Nietzsche bazen de Sartre, Camus gibilerle yan yana koyuyor
Etkinlik/burs duyuruları, makale/bildiri çağrıları ya da iş ilanları gibi paylaşımları tüm felsefecilere ulaştırmak amacıyla Philos-L email listesinin bir benzerini Türkiye'de kurduk. Katılmak için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz:
Posseible'nin altyapı desteği ile katkı verdiği "felsefe-l" Felsefe İletişim listesi yayında.
Felsefe-L, felsefecilerin iletişim kurabilmeleri, düzenledikleri etkinlikleri duyurabilmeleri ve ortaklıklar kurabilmeleri amacıyla kurulmuş bir iletişim listesidir.
The three-day-long
@platosociety
conference (Middle Eastern Branch) will take place at ODTÜ KKM, starting from tomorrow (free entry). I will be commenting on Béatrice Lienemann’s paper “Plato on the Ascent to Knowledge” tomorrow morning. Here is the program.
Let your gaze run through me
draw closer to me
keep on looking me over
turning me to see all sides
and get to know me
all that I am.
(erotic poem by Husserl)
Ocak ayında M. Taha Tunç'un "soru, sorun, sorunsal" kavramları hakkındaki yazısıyla başladığımız Anahtar Kavramlar yazı dizisinin ikinci yazısında bu sefer Bükem Özçeri "etik ve ahlak" kavramlarını irdeliyor: "Ayrımın Sınırlarında Dolaşmak: Etik ve Ahlak"
I’m often alone but seldom feel lonely, except when I’m in Istanbul, the city where I was born and raised, in which case I’m seldom alone but often feel lonely.
Daha sonra Aristoteles bunların beşini de hakikate nasıl ulaştırdıklarını göstermek için ele alıyor, teker teker her birini inceliyor. Her bir alanda "evet" ya da "hayır"ın neye denk düştüğünü tartışıyor. Eseri bu çeviriden okuyan biri sonraki bölümlerin bağlamını nasıl anlasın?
I was reading something, all the while assuming that "CPR A" and "CPR B" meant the first and second editions of the Critique of Pure Reason. Took me a long time to realize they in fact stand for different levels of cardiopulmonary resuscitation.
Ya da mesela “Theaitetos oturuyor” örneği Menon’daki “Erdem öğretilebilir mi?” sorusuna denk düşerken, devler savaşında ruh ile adalet ideası arasındaki ilişki Menon’daki “Erdem nedir?” sorusuna denk. Tabii bu kısıtlı bir benzeşim ama bunun gibi birçok izlekten bahsedilebilir.
Below is a paper on the concept of potentiality. It is published in a high impact journal. It compares the philosophies of Aristotle, Hegel, and Heidegger.
Here comes the punchline: it is written by a high school student!
There is no reason to reject the coexistence of simultaneous truths. It is simultaneously true that antisemitism is prevalent in the world (especially among Muslims) and that the Palestinians in Gaza are facing genocide.
Here are my five picks for the best books on the “philosophy of mind,” if you want to call it that:
De Anima (Aristotle)
Kritik der reinen Vernunft (Kant)
Die Wissenschaft des Geistes (Hegel)
Logische Untersuchungen (Husserl)
Ideen 1 (Husserl)
Her 29 Ekim’de şu üçü birbirine karıştırılarak tartışılıyor: (1) Genel olarak cumhuriyet ideali, (2) 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin idealleri, (3) Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca devletin yaptıkları. Birinciyi eleştiren, üçüncüyü eleştirmeyenler sayıca çok az.
Συμβεβηκός için bazıları “ilinek” bazıları “araz” diyor ama gündelik dilde daha sık kullanılan bir sözcükle karşılayabilir miyiz? Örneğin “rastlantı” gibi. Ya da daha iyisini bulabilir miyiz?
Rudolf Bernet says that unlike most other philosophers, phenomenologists generally get along well and become friends. I believe this is right, but it's a curious fact. Why this is case, I have no idea.
Peki "tek gerçekliğin fizik, kimya, biyoloji ve matematik olduğu" yönündeki yargının kendisi fizik, kimya, biyoloji ve matematikten hangisinin altına girer? Hiçbirinin altına girmiyorsa bu listede yer almayan bir gerçeklik alanı yok mudur?
Aşk, tutku falan… Bunlar nörokimyasal anomaliler. Tek gerçeklik fizik kimya biyoloji ve matematiktir. Hiçbir kadın beni Isaac Newton, Albert Einstein, Ernest Rutherford, Edwin Hubble, Werner Heisenberg… kadar etkileyemez. Maria Curie hariç. 🥰
I once received this feedback.
Reviewer 1: Very original thesis and “a far reaching new interpretation.”
Reviewer 2: “What is said has already been said elsewhere and the paper’s main theses are already commonly held...It largely covers material that has already been defended."
Ruhun sayesinde *hakikate vardığı* şeylerin sayısı beş: tekhne, episteme, phronesis, sophia ve nous. Yani ruh “hakikate varıyor” (ἀληθεύειν) ve Aristoteles şunu da ekliyor: ruh bu beş alanda da “evet” ya da “hayır” diyerek, yani evetleme ve değilleme ile hakikate varıyor.
In Persian (white) onion is called piyāz.
Iranians call spring onion piyāzche "little onion". I just learned that Afghans call it nōsh-piyāz (نوش پیاز) "sweet/pleasant onion" because of its sweeter, milder taste.
@GalacticPhi
Bence de görüşlerinden ziyade sunumu değişiyor. Tüm hayatı boyunca felsefece aynı yerde kalmamış olabilir ama yorumcuların fikir değişikliği sandığı birçok şeyin sunumla ilgili olduğunu düşünüyorum.
Aynı anda başlayan canlı felsefe içeriklerinden İngilizce olanının 7, Türkçe olanının 51 izleyicisi var. İki hesabın takipçi sayısı çok benzer. Türkiye'de felsefeye olan ilgi muazzam.
Mutluluk üzerine katıldığım bir panelde dinleyenler arasında beyin cerrahı bir hocamız vardı. Sunumdan sonra; "İyi güzel anlattınız ama bunlar hikaye. Beyninizden bir bölgeyi alsam ömür boyu gülümsersiniz, bu kadar basit aslında" demişti.
Mutluluk..
Gerçekten bu kadar basit mi?
Ömer Aygün'ün "Diğer dillerden alınan kelimeler o dillerin yapısını bilmeyi gerektirir" tezine hiç katılmıyorum. Örneğin İngilizcede sayısız Yunanca kelime var. Bir Amerikalı "Bu üçünçü çekime, ντ'lu köklere giriyor, demek ki çoğulu şöyle olmalı" diye düşündüğünü mü sanıyorsunuz?
The partition of aletheia of into ἀ (alpha privativum) and λήθειν (to remain unnoticed) is not a Heideggerian invention. People were well aware of its etymology more than a millennium ago, having defined it as τὸ μὴ λήθῃ ὑποπῖπτον (that which does not sink into oblivion).
Aristotle says that time is the number of motion, so it is an accident (number) of another accident (motion), and is thus at two removes from the really real. Also, he thinks that time is dependent upon a mind that can do the counting. Don't feed nonsense into people's minds.