Bazen bırakmalı...
Oldurmak için uğraşmak yerine bırakmalı herkesi layığına, inandığı yola...
Bırakmanın verdiği gücü özgürlüğü ve kendi halindeliği yaşadığım günlerdeyim..
Bıraktım...
Bana çiçek açmayan hayatların toprağı olmayacağım artık...
Bu da kendime sözümdür.!!
Ben buldum kızlar🥳 Namazlı niyazlı edepli saygılı merhametli vicdanlı incitmekten korkan hayellerime giden yolda benimle yürüyen bi hayat yoldaşı...♥️🤍
"Bir şeylerden kaçar gibisin soluk soluğa ama hiçbir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. sadece biraz olsun herkesin ve her şeyin susmasını istemişsin. kendini duyabilmek için"
Dışardan bakınca belli olmayan zor şeyler yaşadım. Kendime bile açıklayamadığım şeyleri kimseye hissettirmedim. Zaten pek halimden anlayan da yoktu. İçimde yaşayıp bitirmeye o kadar çok alıştım ki !
Gece yanlışlarımla astığım kendimi,sabah umutlarımla sarılmaktan hiç çekinmedim..
Bir yalnızlığım var.
Hem kendisini cok sevdiğim hem kendisinden kaçınmaya çalışıp tedirgin olduğum...
Bir ben var, varmaya çalıştığım.
Bir düşman var kaçındığım, çoğu zaman yakalandığım...
Bir ben var bende, bulmaya çalıştığım...
Bazen de bir şey olmadan anlamsız bir bunalım gelir, derin bir daralma, koca bir yalnızlık hissi, ismi konulmayan, çaresi bilinmeyen bir hüzün çöküverir...
Bekleyenler var Allah'ım
Şifa bekleyen, Çaresini bekleyen
Nasibini bekleyen, Rızkını bekleyen
Haber bekleyen, Huzur bekleyen
Yarini bekleyen, Affını bekleyen
Yardım bekleyen, Hayırlısını bekleyen
Bekleyenlerin yükünü hafiflet Rabbim
Sen ol dersen her şey olur
Bir insan, kendinden beklemediği bir davranışta bulunduğunda, kendine ihanet ettiğinde, kendi gözünde eksikliğinde, vakurluğunu yitirdiğinde, biçare kaldığında, kısaca azaldığını hissettiğinde,
Kendinin de yasını tutabilir...
Bazı günler,
Bazı insanlar bir sebeple karşılaşır..
Bazen bir tebessümde, bazen bir yazıda, bazen bir şiirde, bazen ortak bir düşüncede...
Esasen hiçbir karşılaşma tesadüf değildir.
Çünkü benzer ruhlar, bir şekilde karşılaşırlar...
Hep gülemezsiniz. İşler hep yolunda gitmez. Hep mutlu olmak mümkün değildir. Hep kazanmak diye bişey olmaz. Hep doğru yapmazsınız. Ama hep acı çekmezsiniz de. İşler hep kötüye gitmez. Hep mutsuz olmaz, hep kaybetmez, hep yanlış da yapmazsınız. “İşte bunlar hep yaşamak.”
İçimde çok büyük bir ağlamak var.
Bir ağacın altında oturarak hem kendime, hem bütün insanlara, hem börtü böceğe, kurda kuşa.
'Bin yıllık gözyaşıyla ağlamak istiyorum...
Hiçbir şey eskisi gibi değil artık. Ben de öyle. Önceden kahrolduğum şeyleri şimdi hiç umursamıyorum. Geçmişte beni kıran, günlerce uykusuz bırakan olayları artık takmıyorum. Sanırım insanları tanıdıkça onlardan beklentim azaldı gerçi bir şey de beklemiyordum...
Bazen; hayat yorar insanı...
Şarkılar yorar
Beklemek yorar
Özlemek yorar
Affetmek yorar
Hoş görmek yorar
Boş vermek bile yorar
Ve insan susar
Her şeye, herkese rağmen...
Elinden gelen tek şeyi yapar;
Bağıra bağıra susar...
"Yürüdüğüm yol birilerine ispat değil hislerime verdiğim değer. Aldığım yara karşımdakinin suçu değil ilerisi için bana rehber. Böyle olması gerektiği için böyle oldu diyebilmeyi öğrendim. Artık tek gayem başka manzaralara bakacağım diye penceremdeki saksıları düşürmemek."
“Herkesin bir umudu vardır.
Bir savaşı, bir kaybedişi,
Bir acısı, bir yalnızlığı,
Bir hüznü…
Çünkü herkesin bir gideni vardır,
İçinden bir türlü uğurlayamadığı.”
Üşüyor insan , kış bahane .
Havadan soğuk insanlar var .
Düşüyor insan .
Ayaklar takılmasa dahi gelmeler var .
Tebessümlere kanmalar , ardından kanamalar var .
Küsüyor insan , hayata yenik düşüyor .
Ter ve gözyaşıyla bezenmiş hak edişlerin kursakta kalan hevesleri var .
Normalleşmek hisleri unutmak demek değil.
Normalleşmek eski vurdumduymazlığa dönmek demekta degil.
Normalleşmek hiçbir şey olmamış gibi davranmak değil.
Normalleşmek değişmeden, dönüşmeden yola devam etmek de değil.
Sahi Normalleşmek demek nedir?
Çünkü ben normalleşşemiyorum
Sahi nedir sevmek
Kalp midir insana sev diyen?
Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen?
Sahi nedir sevmek;
Bir muma ateş olmak mı... Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Kendimi uzun uzun anlatmak ve susmak arasında gidip geliyorum çoğu zaman.
Hiçbir zaman tam anlamıyla hissettiklerimi anlatamayacağımı, anlatsam bile anlaşılmayacağımı bildiğimden susmayı tercih ediyorum.
Hatta içimde biriktirdiklerimi kendime bile anlatmıyorum.
Yazıp yazıp...
“Kendimi sana şikayet ediyorum Allah’ım;
Ben Yusuf (a.s.) değilim, bu kuyu derin. Ben İbrahim (a.s.) değilim, bu ateş beni yakar. Ben Eyyüb (a.s.) değilim, bu dert beni yıkar. Ben Musa (a.s.) değilim, bu çöl beni aşar. Ben Yâkup (a.s.) değilim, bu keder beni tüketir.
Değişiyorum, Kimseden uzaklaşmıyorum, sadece kendime yaklaşıyorum. Soğuk birine dönüşmüyorum . Sadece kendime ve ilgimi, sevgimi gerçekten hak eden insanlara yaklaşıyorum. Uzaklaşmıyorum. Sadece kendi yolumdan gitmeyi seçiyorum...
Ara ara ağlama krizi yaşıyor musunuz siz de?
Ara ara yaptığınız hataları yanlışları hatırlayıp utanıyor musunuz?
Ara ara keşke şunu yapsaydım keşke şunu yapmasaydım dediğiniz oluyor mu?
Ben çok yorgunum Geleceğimi öngöremiyorum. Eskiden çok hayalim vardı şimdi boşlukta gibiyim
Bazen sadece yalnız olmak istersin, kendini yalanlarla avutmak. Bazen güçlü olmak istersin, engelleri aşıp istediğini yapmak. Bazen sadece ağlamak istersin, ağlayınca az da olsa rahatlamak..Bazen küçük bir işaret beklersin, beklediğin zamanın geldiğine inanmak...
İyi değilim ama kötü de değilim. Havanın kapalı olup da yağamaması gibi. Sevinemiyorsun da üzülemiyorsun da. Böyle içinde bir şey eksik de anlayamıyorsun ama biliyorsun bunu. Arada kalmışlık, hiçlik, nedensizlik ve nereye gittiğini bilmemezlik. Bir karmaşanın içindeymiş gibi. 🌗
Canım çok şey anlatmak istiyor ama yorgunum. Beynim yorgun, bedenim yorgun, bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun artık. Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, konuşarak anlaşmaya olan inancım bile yorgun. Benden geriye mecalsiz bir şey kaldı sadece. Çok yorgunum...