mutluyum. belki de bundan 50 yıl önce bu kadar mutlu olmuştum. koşsam adımlarım nabzıma yetişemez. ilk kitabım çıktı. ilk kitap ya da dünyaya bakışımın ilk etabı 😊
kitap çekilişidir 💫
göz nurum kütüphanemin bahar temizliği kapsamında beğenenler içinden 1 kişiye kargolayacağım.
ptesi açıklayıp salı günü gönderirim 🌸
önceki evimi mülakattan geçerek kiralamıştım. ev sahibimin ismi mübeccel, emlakçının efraim, bina görevlisinin necip'ti. bir tanzimat romanında karakter olup olmadığımı anlamak için efraim abiden iban istemiştim :)
anneannemi hastaneye götürdüm.
nöroloji doktoru mesleğimi öğrenince fuzuli'den 1 gazel okudu. hem de hatasız telaffuzla. dediğine göre lisede ezberlemiş . nörolog gibi nörolog işte. unutkanlığı tedavi ediyorsan unutmayacaksın :)
yoğken" isminde bir şiir adresi kurduk. 1 ocak'ta yayındayız. türk edebiyatının kalp atışlarını bu adresten duyurmak gibi bir iddiamız var. karacaoğlan'a şık bir selam gönderip diyoruz;
"kim varmış biz burada yoğken"
yürüyüş ve gülüş ne kadar da öznel şeyler. ikisi de biricikliğimizin adresi, ikisi de birer imza. ilginç ki durmak ve ağlamak da insanı bir o kadar anonim hale getiriyor. bu yüzden hiçbir gözyaşı tanıdık gelmiyor bize, sahibi unutulmuş birçok gülüş hala hafızamızda.
son dönemin en özel sayısı yayımlandı. yazma teklifi için osman özbahçe hoca'ya çok teşekkür. böylesi bir sayının kadrosunda olmak güzel şey.
şiirin beden kitle indeksini ismet özel'den mi öğreneceğiz? başlıklı yazım bu sayıda.
büyük şair gerçekten hissettiğini, vasat şair hissetmeye karar verdiği şeyi, kötü şairse hissetmesi gerektiğine inandığı şeyi söyler. böyle demiş pessoa. şair yerine arkadaş, dost, sevgili vs. yazınca da sonuç aynı. çünkü sahicilik şu hayattaki en şaşmaz turnusol.
"geçmişi andığımız zaman gelecekteki bir şeye yön verme eyleminde bulunuyoruz demektir, hatırlamak fütüristtir."
kitlelerin ayaklanması | ortega y gasset
hâlâ duvar takvimi kullanıyorum. hâlâ takvim yapraklarını sektirmeden okuyorum. hâlâ takvimdeki deniz'i dinliyorum. ve hâlâ kolay değil bir kalbi bir taraktan ayırmak.
buzdokuz'u şimdi bitirdim. tavır ve argüman olarak okuduğum en görkemli dergilerden biri oldu. şiir ve çıkarsızlık bölümünü çok beğendim. o yazılardaki her fikrin ortağıyım. hayırlı olsun.
Olağan Hikâyemiz 4. Yılına girerken her seferinde yeniden, yeni bir soluk, yeni bir sayı... 19. Sayımız çıktı ! 🍂
Buyrunuz.
🖇Okumak için:
📍Şimdi ve Türk Telekom E-dergi'de.
türkçe katilleri ilk 5:
1. tahsin yücel
2. şiveleriyle kurumsal dil arasında medcezire dönüşen kasiyerler
3. aşık kadınlar
4. cümle içinde müteselsilen diyebilen bürokrat
5. imamlar (cuma günleri)
sanat yapmayı arka plana itenler lütfen sanatla özellikle de yüksek sanatla mesela şiirle uğraşmasınlar. kerbela'ya en çok ağlayana değil fuzuli'ye şair diyoruz. dert sahibine değil üslup sahibine şair diyoruz. ayrıca, dert sahibi olmak nedir ya? sen ucuz iş gücü müsün? peh.
hayırlı olsun kitaplarınız 🌸
hâlâ kitap sahibi olmaya hevesli bu kadar insanın varlığı beni epey mutlu etti. imkanlar ölçüsünde bu tür hediyeleşmeleri ayda bir yapacağım.
kitap çekilişidir 💫
göz nurum kütüphanemin bahar temizliği kapsamında beğenenler içinden 1 kişiye kargolayacağım.
ptesi açıklayıp salı günü gönderirim 🌸
varlık'ta samet atılgan'ın sorularını cevapladım. güzel söyleşi oldu. özlemek sevmenin reklam ajansıdır dedim. ajans sahiplerine ve edebiyatseverlere duyurulur :)
sevgiyi geçişsiz bir fiil olarak tercih ediyordu; nesnesi olmayan, ışık yayan bir halka gibi. yalnızlık yakınlıktan her zaman üstündü. yaralanmış bir yüz, başkasına benzeyen bir yüzden daha iyiydi.*
*hayatını değiştirmelisin
oğulcan kütük ve kazım baran yılmaz'ı beğenerek okudum. emre varışlı ve yunus karadağ'ı da aynı şekilde. bazı kitapları da sırf okumak için okudum. hatta popüler'e daha çok bileneyim diye okudum. bilendim :)
"modernle başa çıkabilen tek silahımız şiir. moderni zıplatan, onunla oynayan bir tek şiir var. türkiye'de beni hoşnut eden tek şey bu. asr suresi'nin hatırlanması çabasıdır şiir."
aşkar 65 🌸 söyleşi için çok teşekkür ederim hüseyin abi'ye. gösteri toplumuna getirilebilecek en büyük eleştiri ölümü düşünmektir dedim. devamı dergide.
dili anlamla şarj etmeyen bir edebiyat metni ilgimi çekmiyor, eylemlerini samimiyetle şarj etmeyen bir insan da ilgimi çekmiyor, siyasasını istiklal marşı'yla şarj etmeyen bir ülke de ilgimi çekmiyor. ilgililerin dikkatine arz ederim.
bayram; ben ve sen, ben ve biz arasındaki mesafeyi kısaltsın. hasarlı ahlakımızı onarsın.
sömürücü egemenlikleri yıksın. bizi özgür kılsın. bizi özgür kılsın. bizi özgür kılsın. hayırlı bayramlar.
Söğüt'ün 17. sayısı ÇIKTI!
Türk Halk Edebiyatının büyük ozanlarından Karacaoğlan'ı konuk ediyoruz dosyamızda.
Tema dosyamızda ise "Bir Hecenin Peşinde Şiir" başlığı ile Hece şiiri ele alındı. 📚
#T
ürkEdebiyatınınSöğütü
#Yeni
bomboş bir yoldan başka bir şey değilim senin yüreğinde diye bir mısra var celan'ın şiirlerinin birinde. böylesine net ve kusursuz bir sözle karşılaşınca heyecanlanırım ve sahibine saygım artar. hatta cevval bir polis gibi gelip beni tutuklar. keşke ben söyleseydim, harika mısra.
bayram; ben ve sen, ben ve biz arasındaki mesafeyi kısaltsın. hasarlı ahlakımızı onarsın.
sömürücü egemenlikleri yıksın. bizi özgür kılsın. bizi özgür kılsın. bizi özgür kılsın. hayırlı bayramlar.
büyük usta sezai karakoç ölmüş. üzülmek bile yetmiyor. allah rahmet eylesin. yazdıklarıyla birlikte yürüyebilen bir istisnaydı. bir kahramandı. kendinden ne kattıysa o şey hep güzelleşti.
mekanı cennet olsun.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) tarafından iki ayda bir yayımlanan Olağan Şiir’in 33. sayısı (Temmuz-Ağustos 2023) Mert Mevlüt Gökçe dosyasıyla çıktı.
Dergi, Türk Telekom E-Dergi’den ücretsiz okunabiliyor.
#Ola
ğanŞiir
annemizle negatif bir sevgi ilişkisi kuruyoruz. bunda toplumsal bilinçaltının payı büyük elbette. onları konfor alanına çekmiyor zahmetten uzaklaştırmaya çalışıyoruz. evlat personamızda korumaya dönük refleksler hakim hep. bknz. anneler günü hediyeleri; tencere, mutfak robotu..
çünkü duygunun derinliğini her zaman sadece trajik tabiatlarda duyumsarız ve insanlık sadece ölçüsüz olanda fark eder kendi sınırını, diyor yazar kitabının son sayfasının son cümlelerinde. 400 sayfa bu 2 cümle için yazılmış sanki. hatta sanki fazla oldu; bu 2 cümle için yazılmış.
benzer şeyler;
gerçek aşk, iki yalnızlığı değiş tokuş etmekten başka bir şey değildir. / gasset
iki insanın birleşmesindeki en büyük vazifenin her birinin diğerinin yalnızlığını koruması olduğunu düşünüyorum. / rilke
güzelliğin acaip tarafı insanın onu sadece seyredebilmesidir. bir tarafını alıp evine götüremez veya küçük bir parçasını özel bir yerde saklayamaz. insan güzelliğe ancak hep bakar durur, daha fazlasını elde edemez.
elden düşme dünya | genazino
büyülü dağ'a üçüncü kez başladım. zaten insan başka ne yapar ki. dört mevsim patik çorap giyer, kardiyolojiden randevu alır ve büyülü dağ'a başlar. bu sefer bitirebilirsem herkese benden dağ ama büyüsüz.
ezbere bir şeyi okurken aniden unutulan ve o an akla gelmeyeni hatırlamak için tekrar baştan başlamak gerekir. hatırlamak için başa gitmek gerekir. unutulanı hatırlayabilmek için öncekileri sırayla tekrar söylemek gerekir.
anneyi rahat ettirmek diye bir tabir var mesela. orta sınıf aile çocuklarının kızıl elmasıdır bu. kurtarılmalıdır anne. bu yüzden amacımız onları mutlu etmek değil mutsuz etmemek. annem üzülür diye vazgeçtiğimiz ne çok şey var. ama çok sevinir diye yaptığımız şeyler pek az.
"bizim için büyük önem taşıyan şeylerin görünüşleri; yalınlıkları ve aşinalıkları nedeniyle gizlidirler. biz hemen görülen en çarpıcı ve en güçlü şeyden etkilenmeyiz."
felsefi soruşturmalar | wittgenstein
fiyatları %100 artırıp sonra %50 indirimle satmak hafif tabirle ölçüde hile yapmaktır. ve eğer inançlıysak merduttur. yalana makyaj yapınca doğruya dönüşmüyor. kapital pazarlama yöntemleri hep vardı ancak müslüman bilince bu denli sirayet etmiş olması hem üzücü hem korkutucu.
kelimelerin en çok anlama sahip olduğu bir zamanda yaşıyoruz ama anlaşamıyoruz. "bakış açısı" diyerek bakmayı sayıların sonsuzluğuna mühürlediğimizden beri göremiyoruz. anlamak, hep aynı olanı anlamaktır oysa. bakmak, ister teleskopla ister mikroskopla olsun aynı şeyi görmektir.
berger; resmin çeviri, fotoğrafın alıntı olduğunu söylüyor. güzel tespit. acaba bir görüntü olan ben, yaşarken ne zaman çeviriyim ne zaman alıntı? insanın hangi hali çeviri, hangi hali alıntı? bunu bilebilmeyi isterdim.
az gelişmiş babalar ülkesiydik ve bu berbattı. şimdi de özel eğitimli çocuklar ülkesiyiz ve bu da berbat. çocuğu değil çocukluğu rehabilite etmeye yemin etmiş onca insan bana sadece korkutucu görünüyor.
Editörlerimizden Alptuğ Topaktaş, ofisimizde şair Mert Mevlüt Gökçe ile söyleşti. Şairin ilk kitabı ve poetikası ile açılan söyleşi Ankara'da edebiyata, edebiyatın teorisine doğru genişledi.
@gospilust
@alptgtpkts
geçenlerde eliot'ın düzyazılarını nadir'deki bir sahaftan almıştım. kargo geldi. başladım okumaya. syf. 238'de bir not var: "seni seviyoruz mert :) - gizemli dostların." kibar bir kitapçının jesti mi bu yoksa istihbarat örgütleri mi peşimde. belki de kaçırılmam an meselesi :))
Önceki kitaba göre daha sağlam, daha çarpıcı Teslim. Teslim'i beğendim. Şehrin Şarklısı iyi bir ilk kitap. Samed Karataş'ın dergideki şiirlerini severek okuyordum. Ama en iyi şiirleri kitapta yok. Niye yok?
kaygusuz'u ve sadece şiir'i peş peşe okudum. olmuyor. kalite kağıt kullansan da olmuyor. sermayeye yaslanıp dağıtım ağına hakim olsan da. hatta fosil şairleri kadrona alıp dergiyi baştan sona şiirle donatsan da. kimsesiz bir emek ve de facto bir yetenek gelip hepsini süpürüyor.
"insan bahtı dönsün diye dua etmeye başladığında dönmeyeceğini bilir. bunun tanrının iradesi olduğunu bilir. anlamın burada yattığını bilir. anlam kara bahtta yatar. çünkü kimlik acıda gizlidir."
Ufuk Akbal ve Harun Yakarer'in şiirlerini beğendim. Önceki kitaplarına göre farklı bir form ve kurgusu var Atakan Yavuz'un. Fiten'i ve Fedai'yi tavsiye ederim. Süleyman Unutmaz ve Özgür Ballı iyi şair.
ölen birinin yatak odası gibi kamusal hale geliyoruz. ölen birinin yatak odasıyız artık. herkes bizde. herkes istediği zaman bize mesaj atabilir bize saldırabilir bizi paylaşabilir bizi "like"layabilir. hayatımızın tek teröristi gizem. bizi bıraktık. bizde gizem bırakmadık.
çehov ve turgut uyar. ikisi de hastalıklarına o kadar kayıtsızlar ki. tedaviyi değil ölmeyi tercih ediyorlar. çehov hekim üstelik. niye yav niye? bu kadar mı çocuksuz bir parktınız.