Bu kadın, Taliban iktidarında birçok kişinin hayal edemeyeceği kadar cesur bir iş yapıyor: Sokak sokak gezerek kitap satıyor
Gülcan’a göre, Afganistan’ı kitaplar ileri taşıyacak
@dw_stories
Yetersiz beslenmeyi sürekli veganlıkla bağdaştırıp servis etmek cehalet yaymaktır. Hayvanları özgürleştirip, gezegenin ekolojik yıkımını ciddi oranda engelleyecek ve her türlü yemeği bitkisel şekilde hazırlayabileceğiniz bir yaşam şeklinin karalanmaktan zevk alınması çok acı.
Mesela ailem bana çocukken sabahları ballı inek sütü ve yumurta yedirdi hiç sevmediğim halde.Tiksinerek yemek zorunda kaldım,mide bulantısıyla okula gittim.Bu çok iyi bir şeydi ama ailem bana badem sütü içirip, tofulu menemen yedirseydi bu çocuk istismarı olurdu öyle mi? 🥸
Bu sabah şunu fark ettim:Yıllarca kendime güvenmedim,pek çok konuda yetersiz hissettim,başkalarının daha iyi olduğunu düşündüm. Şimdi fark ediyorum ki,ben yıllar boyu kendimi yargılarken;kendine dönüp bir kere bile “ben ne yapıyorum?” demeyen şaka gibi insanlar dünyayı yönetiyor.
Protein,kalsiyum, b12 için hayvansal yemek;potasyum için kola içmeye benziyor.Tüm besinlerin ana kaynağı bitkiler ve insan için yeterli. Çocukken ve yetişkinken de. Hayvansaldan mahrum kalmak diye bir şey yok; hayvansala maruz kalmak diye bir şey var. İhtiyaç yok,alışkanlık var.
Sevgili
@cuneytozdemir
ben ve eşim doktoruz. 5 yıldır veganız. 2,5 yaşındaki çocuğumuz doğuştan beri vegan, kardeşi de yolda. Çocuğumuz çok sağlıklı, büyüme ve gelişmesi de yaşıtlarında geri olmadığı gibi ileri de, bence siz önce bakış açınızı sonra da doktorunuzu gözden geçirin.
Tüm kötülüklerin kökeninde insan olmayan hayvanlara yapılan şiddet yatar. Bu olduğu sürece herkes bilsin ki bu dünyada hiçbir insana huzur yok. Er ya da geç, tüm insanlık bu kötülüğün kazdığı mezarlara düşecek.
#altinda
ğdakatliamvar
Hiç bir hayvanı öld*rülmeden önce gördünüz mü? Kendilerine olacakları hisseden ve birbirlerine sığınıp bir nebze de olsun korkularını azaltmaya çalışan masum hayvanlar bu dünyadan gözlerinde üzüntünün ve ihanetin gözyaşlarıyla ayrılıyor.
Havrita diye bir uygulama üzerinden bu dünyada insan türü kadar yaşama hakkı olan köpekleri açık bir şekilde hedef gösteriyorlar. Orası hastaneye değil, bu yeryüzünde yaşayan tüm canlılara ait bir yer.İnsan dışındaki tüm türlerin varoluşuna savaş açmışsınız.
#havritakapat
ılsın
Veganlık hayvanların hakları olduğunu tanımanın bir sonucudur.Yetersiz beslenme,diyet,detoks gibi şeylerle alakası yoktur.Bitkisel beslenen biri her tip yemeği yine yer ama bunun kaynağı hayvanlar değil bitkilerdir.Mesela kalsiyumu inek peynirinden değil,badem peynirinden alır.
“Barınaklarda bakacaklar canım ne var bunda?” diyen, katliama ses çıkartmayan, hayvanları cellatlara teslim eden herkes izlesin. Rant manyağı insanların sorumsuzluğunu hayvanlar canıyla ödüyor. Buna destek veren herkes büyük bir vebal altındadır.
Resmen toplu bir kıyım yaşanıyor!
Bu kadar mı insanlıktan uzaklaştık?
Bir avuç dijital zorbanın yarattığı fake gündem, bu hale nasıl geldi?
BİR İNSAN NASIL BÖYLE BİR KÖTÜLÜK YAPAR!
Dün Niğde, bu gün Altındağ!
#Alt
ındağdaKatliamVar
#ToplamaYerindeYa
şat
Bazı günler hiçbir şey yapmak istememek çok normal.Her gün her yerde aynı performansla olma beklentisi asıl tuhaf olan. Doğada her şeyin, herkesin bir döngüsü var. Modern insana yüklenen bu “her daim en iyi halinde kalma” dayatması hiç gerçekçi değil.
Bir canlıya işkence ederek öldürmekten daha kötü ne olabilir bu dünyada? Bu kötülüğü cezasız bırakmak. Bu ne demek? “Şiddet serbesttir.” demek. Doğruyla yanlışın yer değiştirmesi demek. Adaletin olmaması ve iç karışıklık demek. Toplumun çöküşü demek.
Dünyada milyonlarca insan kendini ya da bazı durumlarda çocuğunu yetersiz besliyor olabilir.Bunu yapan kişilerden birinin kendine “vegan” demesi ya bitkisel besleniyor olmasını alıp; “veganlık=yetersiz beslenme” gibi göstermek kasıtlı cehalet üretiminden başka bir şey değildir.
Hayvancılık denilen şey köleliktir, şiddetin olağanlaştırılmasıdır. Hiçbir türlüsünde, insan olmayan hayvanlar hisseden canlılar olarak görülmezler.Onun yerine kâr sağlanan makineler, ürünler olarak görülürler.Hayvanlar ürün olmadığına göre, bu yapılan şey yanlıştır.
Hayvanlar için sadece bazı günler değil; her gün cehennem. Bu gerçeği sindirmesi zor, ama gerçek bu. Eğer zihninizde bunun yanlış olduğuna dair biraz bile bir düşünce varsa lütfen peşinden gidin. Bu çelişkilerle yaşamak zorunda değilsiniz. Başka bir yaşama şekli mümkün.
Bizim dışımızdaki hayvanların bu dünyada yaşama hakları olduğunu savunmak cahillikmiş arkadaşlar haberiniz olsun. Bu insan merkezci ve türcü zihniyet ise süper bir olaymış. Bravo 👏
Ölü hayvan yediğimi fark ettiğim anı hiç unutmuyorum. Ölümden ya da ölmüş herhangi bir şeyden bu derece itilirken, resmen ceset çiğnediğim gerçeğiyle yüzleşmiştim. O an tabağımla ilk kez yüzleşmiştim. Bir süre sonra da hayvan salgılarını fark ettim ve vegan oldum zaten.
Aktivizme ilk başladığımda her gün yeniliyormuş gibi hissediyordum. Bu dünyanın düzene karşı çıkan herkesi umutsuzlukla silkelemesinin en büyük silahı olduğunu sonraları anladım.Evet mücadele kolay değil, ama pes etmek daha zor. Bugün kazanılan her şey ciddi bir direnişin sonucu.
Süt sektöründe hayvanların deneyimledikleri fiziksel ve psikolojik şiddeti en iyi bilenlerden biri de veterinerler olarak siz olmalısınız. Zorla hamile bırakma, yavrusunu yanından kopartma, süt makinası olarak yıllarca sömürülme ve en sonunda ‘verimi’ düşünce bir çöp gibi atılma.
Yani aslında genel olarak olay, kendini bu düzende pazarlayıp pazarlayamadığınmış. Gerçekten yetkin olup olmamak; analitik, duygusal ya da sosyal beceriler, bilgi birikimi pek bir şey ifade etmiyor şu an kimin ne yaptığına bakılırsa.
He bu arada vegan olmadan önce yediklerimin sağlığıma kattıklarını unutmamak lazım: kolesterol, alerji, sivilce, sindirim sorunları. Halbuki kalsiyumu da, demiri de, proteini de esas kaynağı bitkilerden alabilirdik. 😐
Aç kalmanın,diyet yapmanın,birini aç bırakmanın,yetersiz beslenmenin hayvanların haklarını tanımanın sonucu olan veganlıkla hiçbir alakası YOKTUR.Bitkisel beslenirken her türlü yemek çeşitini yiyebilir ve gerekli besinleri alabiliriz.Tek fark,bunların hayvanlardan gelmemesidir.
İnsan dışındaki hayvanlara uygulanan vahşetin her gün daha da görünür olduğu zamanlardan geçiyoruz.Bence şimdi en önemli mesele,bunların münferit olaylar değil; toplumun en derinlerine inmiş sistematik bir kıyım ve yozlaşma olduğunu anlayıp bunu çözmek için harekete geçmemiz.
Gerçekten bir şeyler yapabilecek insanlar bu şekilde kendi kendini yok etmeye zorlanırken; yozlaşmış düzen kendini devam ettirecek elemanları bir bir gerekli pozisyonlara yerleştiriyor.
Ve ekstradan hayvanların o kokoreçe, o peynire, o çantaya nasıl dönüştüğünü gösteren görseller de konulmalı. Gerçekte olan bu çünkü. Bakmaya cesaretimizin olmadığı korkunçlukta şeyleri yapmaya teşvik ediyor bu düzen bizi. Sonra buna karşı çıkınca da “marjinal” ilan ediyor seni.
Bir özel güç seçme hakkım olsaydı, insanların beynindeki ön yargı mekanizmasını kaldırmak olurdu. Hiçbir şeyden çekmiyoruz ön yargıdan çektiğimiz kadar.
#Vegan
Acı ve esaret içinde biten kısacık hayatlar. Ve bunu yapmak hiç zorunda olunmadığı halde yapıldığı gerçeği..Şiddetin böylesine normalleştiği bir dünyayı sorgulamak ve değiştirmek zorundayız.
İnsanlara duymak istediği yalanları söyleyince bilirkişi oluyorsunuz. Duymak istemediği şeyleri söyleyince de dış mihrak ya da marjinal.Sonunda bundan zarar görünce de kader oluyor. Toplumun sağlığını cehalet üreterek tehlikeye atan kişiler alkışlanmamalı, sorumlu tutulmalı.
11bin kişi beğenmiş... Hep söylüyorum; insanlar kötü alışkanlıklarıyla ilgili iyi haberleri duymayı çok sever. İlgili tweette yazılanlar için İngilizce çok güzel bir tabir var "wishful thinking" ama Türkçesi daha güzel "hüsn-ü kuruntu"
Yaşam hakkı, tüm hisseden canlılar için eşit gözetilmeli ve buna kast edenler olabilecek en yüksek cezayı almalı. Bu sıradanlaşmış vahşetin ancak böyle önüne geçebiliriz.
#Konyadakatliamvar
Öyle bir sistem düşünün ki, yapmanın en yanlış olduğu acı çektirme, öldürme gibi eylemleri insan olmayan hayvanlara yapmayı normalleştirecek kadar insanların beyinlerini yıkamış olsun.
Çocukluğumuzdan beri beynimize kazıtılan “hayvansal yemezsen büyümezsin, yaşayamazsın, ölürsün.”söylemlerinin bir satış stratejisi olabileceğini hiç düşündünüz mü? Mesela nasıl oluyor da “sağlıklı” denilen bir şey aynı anda kalp-damar hastalıklarına çanak tutuyor?
Dün akşam 21.30 sularında, "Getir" adlı firmanın motor kuryesi, Kumbaracı Yokuşu'nda ters yönde ve yüksek hızda giderken; Community Kitchen'da yaşayan canımız kedi Zeytin'i ezerek öldürmüştür. İstanbul sokakları hiçbir canlı için güvenli değildir.Motorlu taşıt terörü vardır.
Çoğu insan hayvanların acı çekmesini ya da öldürülmesini istemiyor; bu noktada veganlığın felsefesiyle benzer bir zeminde duruyor.Esas anlamamız gereken,bu noktadayken nasıl oluyor da bunun tam tersinin gerçekleştiği bir sistemin parçası haline geliyoruz?
#D
ünyaVeganGünü
Yanlış bir sistemi değiştirmenin ilk ve en önemli aşaması; sistemi desteklemeyi bırakmaktır. Satın alma davranışımız ve tercihlerimizin her biri; sistemin devamlılığını belirler. Boykot, sanıldığından çok daha güçlü bir silahtır.
Dolayısıyla, dengeli bitkisel beslenerek her besini alabilirsiniz. Hayvansal tüketimdeki gibi yan etkiler olmadan. Bitkilerle neler yapılabileceği bilinmediği için, medyanın da lanse ettiği bir “salata yemek” algısı dönüp duruyor maalesef.
Yeme bozukluğu yaşıyorsam ve kendimi vegan olarak tanımlıyorsam veganlıktan değil yeme bozukluğundan ölmüş oluyorum. Ayrıca milyonlarca insanın karnist yeme düzeni sebebiyle kalp-damar hastalıkları ve kanserden öldüğünü de hiç konuşmayalım ztn.
Başından beri veganlık etiğini anlamamış;dünyada olup bitenlere hak ve adalet perspektifinden bakmayan bir kişinin; “veganlığı bırakmasına” şaşırmamak gerek. Çünkü başından beri bu o kişi için, baskı görenlere karşı ahlaki bir yükümlülük değil; vazgeçebileceği bir tercihti.
Artık değişmesi gereken, bariz olarak yanlış olan şeyler konusunda sadece üzgün olmak yerine biraz kızgın olmamız ve hesap sormamız gerekiyor. Salt üzüntü de insanı tüketiyor çünkü ve belki de bu birilerinin işine geliyor.
Uygulamaya girdim ve kanım dondu. Bu bir hedef gösterme ve yok etme uygulamasıdır. Nasıl bu kadar kötü olabiliyorsunuz ya? İnsan da dahil tüm türlere en çok zararı veren bazı insanlar için de uygulama yapalım mesela o zaman?
#havritakapat
ılsın
Bu dünyada her şey politik. İnsan dışındaki hayvanların sistematik şekilde nesnelere dönüştürülerek kitlesel olarak öldürülmeleri de dahil. Onların ölümlerinin bir hiçmiş gibi ele alınması hatta alay konusu olması da. #öldürdünmü
Ancak her yıl, beslenmenin de içinde bulunduğu yaşam tarzından kaynaklanan hastalıklar nedeniyle hastanelerde yatan insanların çoğu bitkisel değil hayvansal besleniyor. Hastalıkların bu tarafından neredeyse hiç bahsedilmiyor ve üzeri sürekli örtülüyor.
Hayvancılık hayvanları, insanları ve gezegeni öldürüyor. Tek umursadıkları şey de para tabi ki. Bu hayvan hakları kadar insan haklarını da ilgilendiriyor bence. İnsanların sağlıklı beslenme ile ilgili doğru bilgi alma hakkının ihlali bu.
İnsanları resmen zehirliyorlar. Çocukluktan beri hayvansala maruz kalıp,sonunda ilerleyen yıllarda bir sürü hap almak normal kabul ediliyor.Bitkisel beslenerek gayet sağlıklı olan insanlara uzaktan kan testi yapmış gibi sağlıksız gözüyle bakılıyor.
Bununla beraber bitkisel beslenerek sağlığı açısından zararlı diğer şeyleri almamış da olur. Örneğin inek sütü bir inek büyüme sıvısıdır ve içinde yüksek hormonlar vardır. Kalsiyum alayım derken bunları da almış oluruz ve bu hormonlar sağlığımıza olumsuz etki eder.
Neredeyse her aşamanın manipülatif ve usulsüz olduğu bir sürecin sonucunun adaletli olduğunu düşünmek için hiçbir gerekçe göremiyorum. Moral bozmayıp, daha güçlü sahip çıkmak ve organize olmak için neler yapılabiliri düşünmek lazım.
Bir köpeğin ayağına yere atılan cam şişe parçası batmış. Özellikle Moda sahilde her yer silme cam kırığı. Bu şişeleri yerde mi patlatıyorlar? Sorumsuzluğun bedelini en fazla yine hayvanlar ödüyor..
Tıpkı kedi ve köpek dostlarımız gibi koyunlar da sevilmeyi ve ilgiyi seviyorlar. Tek fark algı operasyonu ile yıkanmış beyinlerimiz. Lütfen bunu fark edin.
#veganforjustice
#adaleti
çinvegan
İnci Teyze vefat etmiş, 20den fazla kedisiyle enkazın altında kalmış. Hava soğuk olduğu için soğukta kalmasınlar diye dışarıdaki kedileri bile almış olabilir. Çok üzgünüm.
Susuz bırakılıp öldürülen flamingolar da, evi yok edilen ayılar da, deniz kirliliğinden ölüp kıyıya vuran yunuslar da, orman yangınlarında hayatını kaybeden hayvanlar da türcü dünyanın kurbanlarıdır. Türcü dünya; insan merkezci, sömürüye dayalı ve navegan bir dünyadır.
Havaların bu mevsimde hala “iyi” olmasına seviniyoruz belki ama bu hiç iyi değil aslında. Sıcaklıkların artması ekolojik dengelerin domino etkisi ile bozulması demek. İklim krizi tehlikesini anlamanın hala çok gerisindeyiz ve bu konu neredeyse hiç konuşulmuyor.
#iklimkrizi
İnekler “insanlara süt sağlayan” makinalar değildir. Hayvanlar makina değildir. Evet, bize bir şeyler veren makinalar oldukları algısıyla beynimiz yıkandı yıllardır ama n’olur artık gerçekleri görelim. Hayvanlar çok acı çekiyor. Onlara bunları yapmaları için izin vermeyelim.
Modern insanlar olarak yaptığımız çoğu şeyle bağlantımız kopuk. Çoğu şeye yabancılaşmış durumdayız.Ama diğer hayvanlarla olan ilişkimiz sanıyorum ki bu kopuklukların en büyüklerinden biri. Veganlığa şu an marjinal gözüyle bakılıyor belki.Bundan 10-20 yıl sonra tam tersi olacak
In case you want a reason to go into 2023 not eating
#dairy
, here's a brutal fact:
Mother cows have their babies taken away forever after just days or even HOURS with them. It’s traumatizing every single time, and it happens over and over and over again.
Please RT. 💔
Zulümün şenlik sayıldığı bir zihniyetin hala yürürlükte olması insanlığın içinde bulunduğu yanılgı hakkında çok şey söylüyor. Zulüm yasak olmalı, normal değil.
.
@herkesicinCHP
yönetimindeki
@kumlucabld
tarafından 20 ve 21 Ağıstos’ta “şenlik” adı altında boğa güreşi düzenleneceğini öğrenmiş bulunmaktayız. Yetkililere derhal bu çağdışı zulümden vazgeçilmesi ve güreşin iptal edilmesi çağrısında bulunuyoruz.
Veganlığa karşı çıkıldığında aslında neye karşı çıkıldığının tam olarak anlaşılmadığını düşünüyorum. Çünkü hayvanlara yaşatılan korkunç cehennemin ve acıların son bulmasını istemek; karşı çıkılacak bir şey olmamalı.
Hayvanların insan çıkarları için kullanılıp öldürülmelerinde sorun görmeyen bir düzende; hiçbir hayvanı koruyamayız.Çünkü birinin haklarının korunması için öncelikle onun “mal ve köle” statüsünün kalkması gerekir.Köleliğin olduğu yerde haklardan söz edilemez.
Önce kendini sevmemeyi öğretirler sana,sonra da başkalarını. Önyargılar ve ayrımcılık; cehalet imparatorlukları ve senin arandaki sadakat anlaşmasıdır.
@biradetrecep
O zaman bir başkası da hayvanlara işkence yapan bir sosyalisti destekleyebilir mi mesela? Ne ırkçılık, ne türcülük ne de fobi kabul edilebilir şeyler değil. Bu ortaklıkları görüp bütünsel bir mücadele yürütmenin değil ama ayrımcılıkları beslemenin herkese epey zararı var.
Hayvanların yemek,giysi,deney, eğlence,avcılık ve herhangi bir alanda sömürülüp öldürüldükleri görüntülere biz bakamazken; o hayvanların neler hissettiğini düşünün.Bakmayı bile kaldıramadığımız şeyleri hayvanlara yapması için başkalarına para ödemeyelim.
#Hayvanlar
ıKorumaGunu
Savaşların kazananı yoktur.En çok kaybedenleri ise en masumlardır. Taraf tutmaktan çok savaş mantığının, yıkıcılığın ve şiddetin benimsendiği metodların hiçbir zaman bu dünyaya huzur getirmeyeceğini anlamak gerekiyor.Herkes huzur istiyor mu onu bilmiyorum tabi.
Birini eğlence için esir almak kadar, bedeni ve beden salgıları için de dahil olmak üzere her alanda esir almak ve sömürmek yanlıştır. Hayvanların eşya olarak görülme durumları devam ettikçe; teşhire,tabağa,kumaşa,nesneye hapis olmaya devam edecekler.
İnsan da dahil korkulması gereken tek tür insandır. Bu olayların tekrar edemiyor olması lazım. Hiçbir yaptırım yok. Lütfen peşini bırakmayalım; adaletsizlik sustukça büyüyor…
#seferihisardakatilvar
Biri #Şila'yı yakmış! Mahallemizdeki Şila'yı. Kimseye zararı olmayan Şila'yı. Kapalı kafesindeki Şila'yı. Durup dururken. Üstüne alkol döküp ateşe vermiş. Çığlıkları tüm mahalleyi sarmış. Yanarak ölmüş Şila. Yakanı serbest bırakmışlar!
Yanlış bir şeye, bir haksızlığa karşı olmanın kıstası, merkez öznesi bizim olmamız olmamalı. Kıstas, bu haksızlığın bir şekilde yapılıyor olması olmalı. Ki, hiçbir yanlış ya da haksızlık tek başına ve izole şekilde var olmaz. Elbet bir şekilde bizi de ilgilendiriyordur.
Tüm hayvanlar eşya yerine bireyden sayılmadıkça hiçbirinin hakkını gerçek anlamda koruyamayacağımızı öğrenmemiz dileğiyle. Kölelik devam ederken arasından bazı köleleri kurtaramayız ve meselemiz tam da bu aslında.
Bugün eylemde bize bir posta bağırdıktan sonra kameralar karşısında da meselemiz vegan meselesi değil diye bağırınan kişinin videosu yayınlanmış. Hayvan hakları veganlıktır. Yakın gelecekte hem bizimle hem tüm hayvanlarla barışmanız dileği ile...
Bence artık değişimin sadece oyla da olmadığını anlamak lazım. Nerede eksikler var? Ne yapılmalı? Ne yapılmamalı? Değişim 365 gün konuştuğumuz ve çabaladığımız bir şey olmalı.
Yaşamak isteyen bir hayvanın öldürülmesinin, dirisinin ya da ölüsünün başına gelen korkunç şeylerin, kötülüğün ve şiddetin temeli bu türcü sistemdir.Hayvanların yaşadıkları bir kabus.Eğer bunu hastalıklı ve korkunç buluyorsak tam da bu yüzden vegan olmalıyız..
Doğada bir başka türün büyüme sıvısını içen, bunun uğruna hayvanlara gezegene ve kendine zarar veren tek türüz. Bu keyfini çıkartma durumunun yalnızca sektör sahiplerine yaradığını unutmamak lazım.
Sömürülen hayvanların durumuna düşmek küçük düşürücüyse;hayvanlara yaptıklarımız yanlıştır. Tür ayırt etmeksizin bu dünyada hepimize görünen ya da görünmeyen şekilde barkodlar,etiketler takıyorlar. Adaletsizliğin var olmasının sebebi; bir yerlerde devam etmesine göz yumulmasıdır.