Duyduğum en iyi sosyolojik analizlerden biridir sanırım. Sanırım hepimizin çok sevdiği Lübnanlı yazar Amin Maalouf bizim de kıyısında dolaştığımız Ortadoğu insanını şöyle tanımlıyor: "Her şeye hep ve çabuk üzülen ama hiçbir şeyle gerçekten ilgilenmeyen insanlar..."
MEB bu videoyu örnek ders olarak göstersin,
#coronasonras
ında! Online, uzaktan, senkron, asenkron farketmez. Öz bu videodadır. Çocukların birlikte öğrenmeye, karşılıklı şevkate, yakın desteğe, topluca oynamaya, arkadaşla hayal kurmaya ihtiyacı vardır, eğitim ve öğrenim de budur!
Dün Ukrayna'da bir hastane önü... Ukrayna'lı sağlık görevlileri kendilerini öldürmeye gelmiş yaralı Rus askerlerinin hayatını kurtarmak için koşturuyorlar. Dünya gerçekten berbat bir film sahnesi gibi!
#Sava
şınızBatsın
#SavasaHay
ır
Yangın ekiplerini Türkiye'ye yardım için gönderen İspanya, sosyal medyasından Shakespeare'den alıntı eşsiz bir paylaşımla duyurdu bunu:
"Madem kardeş kardeş geldik dünyaya,
Önde arkada değil, gidelim el ele, yan yana..."
Hayatımda bunun kadar özel bir görüntüye çok az rastladım. Cihan Kardeşim... Cihan Taşur. Orman Genel Müdürlüğü personeli. Müdahalede yanan kolunu sarıp görevine devam edecek. Bu güzel topraklar o kadar hırs içinde onun gibilerin yüzü suyu hûrmetine dönuyor.
Bu yazın en güzel deniz videosunu paylaşayım. 84 yıl önce 17 Haziran 1937'de Florya Atatürk Deniz Köşkünde sahildesiniz ve ona bakıyorsunuz. Bitmeyen savaşlar, gururlu, bedeni tam bir bütünlük içinde, belki yorgun ama hala çok dinç. Hep umutlu, 1937 değil, gelecek bu videoda...
Ağladım.
Hani bir anda, o saniyede tüm dunya güzelleşir, renkler gökkuşağına döner ya...
Dünya kız bebişleri gününde paylaşmak isterdim ama bekleyemezdim. Hayatımda bundan daha güzel çok az şey izledim ve buraya 🖤 bıraktım.
Bir Kızılderili atasözü der ki: "Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç. Benim takıldığım taşlara takıl yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git benim gittiğim gibi anca o zaman beni yargılayabilirsin."
Eskiden derdim ki; insanın başına gelebilecek en kötü şey, birgün yapayalnız kalmasıdır. Bugün öğrendim ki; hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey, yapayalnız hissetmesine neden olan insanlarla yaşamasıdır.
- J.W. von Goethe
Eskiden derdim ki; insanın başına gelebilecek en kötü şey, birgün yapayalnız kalmasıdır. Bugün öğrendim ki; hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey, yapayalnız hissetmesine neden olan insanlarla yaşamasıdır.
- Goethe
Bir STK'ya katıl, değiştir dersin yok, TV'de sosyal medyada cinsiyetçiliği yücelten içerikleri izleme dersin yok, siyaseti denetle dersin, öyle bir bilinç yok. İşte Lübnanlı yazar A.Maalouf'un Ortadoğu insanı tanımı akla geliyor: “Her şeye üzülen ama hiçbir şey yapmayan insanlar!
Yoldayım. Gece 80 kuruş zam var ya, ucuz hissettiğim mazotumu aldım.Evde elektrikli ve doğal olmayan gaz faturam tehditkar biçimde bekliyor. BİM gözüme Macrocenter gibi görünüyor🤦A101, A401 olmuş gibi😁Hissim şu artık; sanki bir şeye zam gelmiyor da, her şey zama gidiyor gibi!
Neyi nasıl diyeceğimi bilemedim ki... Daha üç gün oldu haberleşeli, ne kadar güzel, ne kadar cesaretlendirici şeyler söyledi geleceğe dair. Allah'tan rahmet, ailesine yakınlarına ve biz sevenlerine sabırlar diliyorum. Canım Hocam
#Do
ğanCuceloğlu
Sigmund Freud'un dediği gibi: "Karşınızdaki insan, sizi neyin üzeceğini bildiği halde onu yapmaya devam ediyorsa bunun adı hata değildir. Düpedüz sizi gözden çıkarmıştır."
45 yaşındayım, artık hayal kırıklığı değil, hayat kırıklığına dönüyor bizim için bu iş. Şu hiç bitmeyen tartışmaları, kavgaları ve sorunlarıyla ülke gündemini düşündüğümde artık Afganlar değil, hafakanlar basıyor❗
Ne doğru sözdür:
İnsanlar kandırılmak istiyor.
Gerçeklikten, yaşamaktan korkuyorlar çünkü.
Bu yüzden hep televizyon izleyip fal baktırıyorlar.
Onlara yalan söylerseniz sizi severler, en çok sizi severler.
Gerçekleri hatırlatırsanız sizden uzaklaşırlar, bazen nefret bile ederler.
Hepimiz umutlarımızla, kırılganlıklamızla varız. Hayal kırıklıklarımız bazen hayat kırıklığına dönüyor. “Dünya, sonsuzluğun içinde küçük bir parantezdir,” derler. Ne zaman zora düşseniz bu harika varlık aklınıza gelsin ve baştan alıp tekrar başlayın.
Sosyal medya içerik analizimiz bitti. Buna göre: Ülkede 10 kişiden 2si trol, 2si astrolog, 2si siyasetçi, biri bitcoinci biri Can Yücel, biri Mevlana, biri Che Guevara😁 Che ile bitirelim: Yağmur komünisttir çünkü herkese eşit yağar. Rüzgar ise kapitalisttir, zayıf olanı yıkar
Ef-sa-ne video!! Bu arada vişne suyunu şarap sanan, çubuk krakerden sigara yapan, çokokrem tüp ile diş fırçalayan, bonibonlarla intihar etmeye çalışan nesildik. Biz ne zaman bu hale geldik, büyümeyeydik iyiydi yav😁😁
Yaşadığımız saçmalıklar çağında belki çok romantik kalıyor ama bu gözler şunu gördü: O anda enkaz altında olan bir gencin enkaz altından çıkan mektubunu bir muhabir kendi TV kanalında fütursuzca okudu. İşin içine reytingçi dram katacağım diye yapılan kurgusal zavallılık. Yazık!
"Üzgün insanlar çevresindekileri mutlu etmek için ellerinden geleni yapan insanlardır. Çünkü kendisi kıymetsiz olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilir ve başka insanların da bunu yaşasını istemez."
-Robin Williams
Ölülere acıma dedi Bilge, yaşayanlara acı! Her şeyden çok da aptalca yaşayanlara! Hiçbir şey yapamıyorsanız, doğanın ihtişamına kapılın, yıldızlarla kapayın gözlerinizi. Bir de insansız, ağaçsız, kitapsız, hayvansız, erdemsiz, fikirsiz olandan ırak eyle kendi varlığını.
Nasr el-Kirmânî'ye göre tevekkül, bulmak ve kaybetmek sırasında kalbin sukûnet içinde olmasıdır. Ve mütevekkil insan bilir ki; biz neye hırslandıysak, kaybettiğimiz o'dur. Bu yüzden hırs değil, sükûnettir esas olan.
Dostoyevski 200 yıl öncesinden bugüne harika bir gönderme yapar:
“Ya hatalarınla yüzleşirsin ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrıdır.”
"Fakirliği fazilet bilmek felsefesi yüzünden bu millete, bu memlekete çok büyük kötülük edilmiştir..."
(Mustafa Kemal Atatürk - İzmir İktisat Kongresi Açılış Konuşması, 17 Şubat 1923)
Bu kadar hırs yaşamla ilgili olamaz. Olsa olsa ölmekten korkmakla ilgilidir. Neticesinde kalp için yaşam basittir: Atabildiği kadar atar. Bu kadarı yeter dediğinde durur.
Milli eğitimde zorunlu "dün" dersi verilsin. Verilsin ki yaşadıklarımızdan ders alalım.
🖤
#30AgustosZaferBayrami
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatanı için can veren tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum🇹🇷
Odaya girdi, ağlıyordu
-Seviyor musun beni? dedi
- 'Evet, dedim
- Peki ne kadar seviyorsun? dedi
- 'Minik bir serçenin gözyaşı kadar dedim
- O kadarcık mı? O kadar mı değersizim? dedi
- Serçeler gözyaşı döktüklerinde ölürler, dedim
- Sustu.
Ve ince ruhu bana sarıldı...
O diyarda insanlar, ruh ikizi diye bir hülyayı aramak için harcadıkları zamanı, kendilerini tamamlamak için yaşasalardı, diğer yarıları şu ana dek çoktan bulmuş olurdu onları. Ben de herkes gibi yıllarca ruh eşimi aradım, sonunda eşsiz bir ruhum olduğunu farkettim...
Bir hamam böceği öldürürsen kahramansın, bir kelebeği öldürürsen şeytansın. Ahlakın estetik standartları vardır...❗
İyinin ve Kötünün Ötesinde, Friedrich Nietzsche
Ne olursa olsun, bilim ne kadar gelişirse gelişsin, 1000 yıl sonra bile en büyük muammanın hâlâ aynı mesele olacağına eminim: "En az 5 duyu organımız var ama neden dünyayı kıçından algılama konusunda üstün bir ısrar sahibiyiz!"
Olan biten her şeye bakıyorsun ve aklıma Sunay Abi'nin sözü oturuyor: "Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar... Sorun atlı karıncalar değil, arkamda dönen dönme dolaplar..."
Kötü niyetli olmayın, Hoca 28 adayı liyakat testine tutmuş, olmayınca "hazır yapılmışı var" demiş! Hem bence evde yapılmış araştırma görevlisi gibi yoktur. Dışarıda içine ne koydukları belli olmuyor 😁
Dedi ki; A = X + Y + Z
“Eğer A hayatta başarıyı gösterirse formül şu şekildedir: A = x + y + z
Bu formülde x çalışmayı, y dinlenmeyi gösterir. “Peki, z neyi gösterir?” diye sorduklarında, büyük fizik bilgini, formülü şöyle tamamlar: “z de çenenizi tutmayı...”
Herkesin birbirini magazinde, siyasette, akademide, gündelik hayatta; televizyondan, sosyal medyadan, yüz yüze; sürekli, durmadan ve keyifle linç ettiği ülke... Bu ülkede
#koronadan
çok
#zihinsel
korona var üzgünüm 🤷
Videoda dilim döndüğünce anlattım. Nehirler dağların gözyaşlarıdır lakin bunu ne nehirler ne de dağlar bilmez. İnsan da öyle, bilmiyor ama çok üzgün. Maalouf; "Herkes ötekilerin duasını sustursun diye kendi tanrısına yakarıyordu" der ya, dünyayı artık utanç kurtarır
#Filistin
Bu resmin adı "Onlarsız Ne Yapacağız?"
İspanyol ressam Juan Lucena, korona virüsü salgını nedeniyle torunlarına “hoşçakal” diyemeyen giden tüm dedeler ve büyükannelere için çizmiş. Ölüm dünyanın en berbat oyunu doğrusu...
Son aylarda kimi dinlesem hep aynı muhabbet: YouTube kanalı açmış, çok izleniyormuş, ayda 8 bin, 9 bin dolar kazanıyormuş vs. 1 fikrim oluştu! Birbirinin her çektiğini izleyecek 1 milyon kişi arıyorum. 1 sarmal bu. 1 nevi Youtube saadet zinciri. Birbirimizi izler gibi yapacağız🤦
Dün gece harika bir rüya gördüm. Rüyamda 10 tane farklı renklerde Maseratim vardı. Rüyanın sonunda hepsine nasıl benzin alacağım diye ağlıyordum. O an anladım ki ruhum fakir hiçbir şey çözüm olmayacak 😁
Seben, Yeditepe Üniversitesinde öğrencimdi. Hayata hep sapasağlam bastı. Serim ile şu 1 dakikada kitaplarda anlatılamayacak 1 bakış açısını bize anlatıyorlar:
"Aslında mayın tarlası gibi olan hayatta hep beraber inadına yürüyoruz, bazen de birlikte düşüyoruz ama hep ayaktayız"
“İnsanlar annelerinin onları doğurduğu günde ilk ve tek defa doğmazlar, hayat onları tekrar tekrar kendilerini doğurmaya zorlar."
– Gabriel García Márquez
İnsanlar dertlerinden kaçmak için ya geçmişe ya geleceğe sarılırlar. "Şimdi"yi ise nadiren düşünürler. Bunun literatürünü yazsam sanırım "An Kaybından Ölmek" derdim...
Küçükken ay savaşçısı olma hayalim vardı. 15 yaşıma kadar sihirli güçlerimi bekledim, gelmeyince doğa savaşçısı olmaya karar verdim, şimdiyse hocalık yapıyorum🙄
Bu kadar değersiz, yalan yanlış ve boş gürültü patırtı içinde insan kendini erken yaşta ölmüş biri gibi hissediyor. Zihninin bir yerinde hep "başka bir yer, başka bir zaman, başka türlü bir yaşam da olabilirdi" hülyalarıyla ömrünü tüketiyor. Çok yazık. Başka türlü de olabilirdi.
Hepsini anladım ama köprünün çift taraflı geçiş ücretli oluşuna asla alışamayacağım. İkna olmak için acil Hülya Avşar'dan "Önemli değil. Bundan sonra köprüden tek yönlü geçer, bu kriz geçene kadar öteki yakaya daha dönmeyiz" türü bir açıklama bekliyorum🤦🤦
Elvin'e yazdığım şarkı.Bir masalın iki kahramanıdır babalar ve kızları. Babalar, kızlarına eşsiz hediyeler vermeli.Eşsiz deneyimler. Bunun için Elvin’e bir şarkı yazdım
@CENKYUKSELL
harika bir beste ile seslendirdi.
@mehmetonur
Coco klibiyle renklendirdi. Umarım çok beğenirsiniz
İnsanımsı şeyler ihale ile geyik avlamaya çalışsın, o geyikkerden biri ise bize bir cennet bahçesi imgesi sunsun. Bir an için düşünüyorum da belki de insan bugünkü haliyle bu dünyanın tek gerçek pandemisidir...
1 tiyatroda, kuliste yangın çıkar. Kabarenin emektar palyaçosu seyircileri uyarır ama onlar bunun 1 şaka olduğunu zanneder.Palyaço yine uyarır, alkışlar büyür. Dünyanın sonunun da böyle geleceğini düşünüyorum: Her şeyin 1 şaka olduğunu zannedenlerin alkışları arasında!
Kiekegard
Bakın insanın içinde iyiliğin ve kötülüğün tüm halleri vardır. Cesaretin ya da aldırmazlığın da. Mesele şudur; Siz hangisini beslerseniz o yanınız ağır basar. Hobbes’un “homo homini lupus”, yani “insan insanın kurdudur” sözünü düşünün. Beslemediğiniz kısmı da işte o kurt yer!
Utanç, bilincine varılmış suçun doğurduğu acıdır. Soyludur. Zira hayatımız bugünlerde başkaları adına utanmakla geçiyor. Utanması gerekenin duymadığı utanç neden utancımız oluyor peki? Kendimize ve yaşama dair duyduğumuz sorumluluktan. Söylüyorum: Bizi ancak utanç kurtarır!
Yıllardır solun kavga, sağın hayal kırıklığı. Civarda iflahsız bir güç hırsı, etrafımızda hamaset. Zihinlerimiz adeta bir vehme kurban, başka bir şey değil. Aşık olayım desen akla gelmez, huzurlu olayım desen zaman kabul etmez. Yaşam bizden uzaklaşıp gölgelere karıştı sanki...
Şu acıya bir çocuk gözünden bakar mısınız? "Ben sadece 10 yaşındayım. Bununla artık baş edemiyorum. Neden bunu hakediyoruz, bunun için ne yaptık? Onlar sadece çocuk, neden füze atıp onları öldürüyorsunuz, bu hiç adil değil.." diyor kabaca.
#Yaz
ıklarOlsun hırslarınıza.
Hayat bizi sürekli dört işlemle sınar: Zamanla çarpar, acılara böler, kızgınlıktan çıkarır ve sonunda ‘topla kendini’ der… O nedenle önemli olan tek hikayemiz yaşamımızdır. Bu yıl herkes hikayesine harika şeyler eklesin dileğiyle. Mutlu seneler hepinize...
Dün televizyondaki ateşli tartışma programlarından birindeki ateşli bir konuşmacı; "Türkiye'de iş problemi yok, insanlar iş beğenmiyor" dedi. Ezber bozayım ama anlamadım, Old Virginia Köle Pazarında mıyız? İnsan zaten beğendiği işte çalısmalıdır🤦
Japonlar kırılan eşyalarını tamir ederken, kopan veya kırılan parçanın yerini altınla doldururlarmış..
İnanışa göre, bir eşya ya da insan hasara uğramışsa, acı çekmişse,
o bundan sonra bir hatıraya sahiptir,
ders almıştır ve artık olduğundan çok daha güzel ve değerlidir.
Onu tanıma fırsatı buldum, yaşamımın en büyük şanslarındandır. Yas sevmezdi biliyorum ama gece boyunca onu dinleyip ağladım. Yaşamı gerçekten gökkuşağı gibi olan bir ruhun hesapsız samimiyetiydi. Bu şarkıyla veda istedim. Dua, şehitler için kendi bildiğince yazdığı bir duaydı.
Yeter ki karşılaştığımız kişiler doğru olsun, rastladıklarımız bize yeter! Malum, "rast" kelimesi Farsça kökenli olup "doğru" demektir. Bundan dolayıdır ki asıl "karşı"laştığımız kişiler "rast" gelsin ...
Kendinize zulmetmeyin, umutsuz da kalmayın. Cümlenin çok şık olduğunu kabul etmekle birlikte; coğrafya kader filan da değildir.
Hem ayrıca;
"Her toplumdaki aptal oranı aynıdır. Farkı yaratan bunlara verilen pozisyonlardır."
- Carlo Cipolla
Dün gece harika bir rüya gördüm. Rüyamda 10 tane farklı renklerde Maseratim vardı. Rüyanın sonunda hepsine nasıl benzin alacağım diye ağlıyordum. O an anladım ki ruhum fakir hiçbir şey çözüm olmayacak 😁