hz. ömer'den muazzam bir nasihat; “kendini fazla yorma her şey Allah'ın takdiri ile olur. o'nun takdir ettiği bir şey seni ıskalamayacak, o’nun izin vermediği şey sana isabet etmeyecektir.”
mimarlar, mühendisler ne zaman anlayacaklar kadınların bulaşık yıkarken binlerce düşüncenin arasından sıyrılıp kafasını hafifçe kaldırdığında dışarıyı görmek istediğini? para kazanayım derken ruhumuzu kaybettiriyorsunuz.
muaz bin cebel (r.a.) gece namazına kalkar, ellerini kaldırıp şöyle dermiş;’Allah'ım gözler uyudu, yıldızlar battı, sen ise hayy ve kayyumsun. ya rabb cennet isteğimde güçsüzüm, cehennemden kaçışım kaçış değil, bana hidayet et.'
kesin bilgi, teheccüd sayesinde cildim ve psikolojim düzeldi. içimde ne var ne yok Allah’a anlattım. bazılarını Allah’a havale edip, bazılarını ağlayarak suskunlukla geçiştirdim. biliyorum ki konuştuklarım kadar sustuklarımı duyan bir rabbim var. elhamdülillah.
böyle şeyler artık olmuyor sanıyor insanlar. hemen “yine mi madur oldunuz” diyorlar.birkaç sene önce üni. ilk mezun olduğumda bir devlet hastanesinin laboratuvarına başvurmuştum elbisem uzun, tesettürlüyüm diye “böyle çalışamazsın” dendi. 1ay boyunca kendimi kötü hissettirmişti.
Diş hekimliği öğrencisi Dilara Çiçek, İstanbul'da düzenlenecek Diş Hekimliği Kongresi'nde görev almak istedi. Ancak başörtüsü nedeniyle başvurusu reddedildi.
herkesin hayatı su misali akıp yolunu buluyormuş da, uçuş yolunu kaybetmiş bir kuş gibi şaşkın ve çaresiz, uçmalı mı? konmalı mı? bilemediğin günler! nasıl dua etsen hayrına olur kestiremediğin günler.
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
"Size geceleyin kalkmayı tavsiye ederim. (Teheccüd)
Çünkü o, sizden önce yaşayan sâlihlerin adetidir; Rabbinize yakınlık (vesilesi)dir;
günahlardan koruyucudur; kötülüklere kefârettir, bedenden hastalığı kovucudur."
Tirmizî, Da'avât 112
evlilik bana göre tamamen nasip meselesi. çabalarsınız, olsun istersiniz bazen yanlış insan olur, kalbiniz kırılır. adım atarsınız, boşluğu kucaklarsınız ve ya uçurumdan düşersiniz. size tavsiyem hiç sınanmadığınız şeyler hakkında büyük cümleler kurmayın, kimseyi yargılamayın.
imam gazalî; “tevekkül, bütün dünya bir araya gelip engellemeye çalışsa bile Allah'ın senin için takdir ettiği şeyin sana ulaşacağına, bütün dünya bir araya gelip sana yardıma çalışsa bile Allah'ın senin için takdir etmediği bir şeyin sana ulaşmayacağına inanmandır..”
bütün işlerimizi namaza göre ayarlayacağız. en güzel vaktimizde kur’an-ı kerim okuyacağız. insanlara öfkemizi değil merhametimizi göstereceğiz. şeytana değil, rabbimize itaat edeceğiz. kötü olan dünya değil, dünyevileşmektir,
duanın gücüne iman ederek, sabırla, ısrarla, sebeplere takılmadan “ama, fakat” demeden dua etmeliyiz. zekeriya aleyhisselam kendisi yaşlı ve eşi kısır haldeyken Allah’tan çocuk istiyor, bir çocuğu olacağı müjdeleniyor.
efendimiz buyurdu ki;
“Allah Teâlâ istiğfara devam eden kimsenin her sıkıntısı için bir çıkış yolu ve her kederi için bir ferahlık sağlar. onu hiç beklemediği bir yerden rızıklandırır.”
bazı iki yüzlü anonim sünni ağabeyler “açık ama islamın şartlarını biliyor abi çok iyi yhaa” diye söylenip, tesettür gibi farz olan bir ibadeti neredeyse önemsizleştirip, olmasa da olur kıvamında konuşmalarıyla ne kadar ezik olduklarını göstermiş oldular. öte yandan, “kapalı ama
öyle büyük fitne çıkardılar ki, Rabbim bizi bu fitneden muhafaza etsin. ülkemizi, devletimizi, milletimizi, din kardeşlerimizi ağzından cerahat boşalan siyasetçi bozuntularının şerrinden emin kılsın.
30 yaşındayım ve her dışarı çıktığımda dışarıdaki hayatın ne kadar çok acımasız olduğuna şahitlik ediyorum. İmkanı olan annesinin çorbasını iki kere şükrederek içsin.
efendimiz sav buyurdular ki:
"göklere ulaşacak kadar hata yapsanız, sonra tövbe etseniz, kesinlikle Allah tövbelerinizi kabul eder, günahlarınızı bağışlar."
abdullah b. mes'ud arkadaşlarına şöyle dedi;
"ilim pınarları olunuz. zamanınızı evlerinizde geçiriniz. gecelerin lambaları olunuz. elbiseleriniz eski olsun ama kalpleriniz yeni olsun. yer ehli sizi tanımasın fakat gök ehli sizi tanısın."
mutluluğun sadece sevdiğin kişi tarafından sevilmekle değil; kendini sevmekle, daha iyi beslemekle,niyetlendiğin şeyleri günü gününe yapmakla, inancını yer zaman farketmeksizin her alanda yaşamakla alakası var .
sorunları olan tanıdığım birine teheccüd namazı önermiştim o da deneyeceğini söyledi. nasıl, ne zaman yapılacağını vs konuşmuştuk. iki gün önce denemiş ve çok hızlı bir şekilde duasının kabulüne şahit olunca dün sabah gelip bana anlattı ağlayarak. çok mutlu oldum böyle bir şeye
efendimiz buyurdu ki;
“Allah teâlâ istiğfara devam eden kimsenin her sıkıntısı için bir çıkış yolu ve her kederi için bir ferahlık sağlar. onu hiç beklemediği bir yerden rızıklandırır.”
cuma duası; Allah'ım, nereye yönelirsem benim yönüm, her arayışımdaki kasdım, her gayretimdeki amacım, her sıkıntıdaki sığınağım, her tehlike karşısındaki barınağım, her işimdeki vekilim ol; her durumda rahmet ve inayetini üzerimden eksik etme.
buradakilerin bir çoğunun ciddi anlamda psikolojisi bozuk. reel hayatta toplum içine karışamayanlar, burada statüsü üzerinde bir insanla iletişim kurabiliyor diye her şeyi söyleyebileceğini sanıyor. ailesinin rehabilite edemedikleri hastalıklı zihinlerini burada kusuyorlar.
Allah’ım.. seni seviyorum ve sana güveniyorum.. her sıkıntıdan sonra bir ferahlık olduğuna inanıyorum.. “bunda da vardır bir hayır” teslimiyetine sığınıyorum.. dert ettiğim, ümit beslediğim bütün meselelere seni vekil kılıyorum..
seleften biri dedi ki:
"rahatını kabrine sakla, heveslerini ve uykunu da azalt. çünkü ardında seni bekleyen öyle bir uyku var ki, onun sabâhı kıyamet günüdür.."
“aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı ol. senden rızık istemiyoruz; asıl biz seni rızıklandırıyoruz. mutlu gelecek, günahlardan sakınanların olacaktır." tâhâ,132
“kapalı ama gece klüplerine giden kadınlar var” diyen beyefendiler, muhafazakar ama her haltı yiyip, gözünü haramdan sakınmayan erkeklerden haberleri yok sanırım. ve işi daha da çirkinleştirip, kapalı olduğumuz için lütfedip bizimle evlenirlerse bize taktıkları altınlarla
tamam arkadaşlar açık ama çoğu farzı (tesettür dışında) yerine getirmesi yeterli sizin için. hem her ortama dahil olabilir bizim girebileceğimiz ortamlar sınırlı kusura bakmayın.
bir hanımefendiye yazabilirsiniz, konuşmak isteyebilirsiniz ama red yiyeceğinizi anladığınız için geri durup “zaten ben o niyetle yazmamıştım kiii ehueheu” moduna bürünmeniz çok zavallıca. birde arkasından uzun uzun metin yazıp, sallamak erkekliğe sığmaz. iki beğeni alacağım diye
Özellikle yalnız yaşayıp her gün yemek yapmaktan muzdarip olan arkadaşlara tavsiye vereyim. Yemeği tek seferde fazla yapın. Yemek pişer pişmez kaynarken birer porsiyonluk kavanozlara koyun. Kavanozu ters çevirin, kapak vakumlansın içine hava girmesin. Soğuyana kadar tezgahta
sevgili mahmud esad coşan (Allah ona rahmet etsin) bu konuda şöyle diyor; “islâm'da hiçbir kusur ve ayıp yok; mevcut bütün kusurlar, müslümanların acayip ve garip müslümanlıklarında.”
şeyh şa’ravi den güzel bir dua ; Rabbim aklımı eksiltecek bir şeyle, kalbimi merhametsiz kişiyle, vaktimi faydasız şeyle meşgul etme. Rabbim beni sensiz bırakma. beni seninle kuvvet bulan kıl.
ferîdüddin attâr, “rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla…” diye başlayan kitabı mantık al-tayr’da şöyle der;”kuş kanadının kıymetini, kanadı yandıktan sonra anlarmış, sen de körlüğünden yolu görmüyor, kuyuyu fark etmiyorsun. kalk da Allah’tan görür bir göz iste. yoksa seni
artık kimse çabalamıyor, “nasip değilmiş” deyip geçiyor. ama nasip kötü kararlarımızın ve düşünmeden paldır küldür girdiğimiz işlerin suçunu Allah’a yıkmanın bir adı değildir arkadaşlar.
Bir erkeği çekici yapan özelliklerden biri de çabalaması.. kavga edildiği zaman seni kaybedemem gel buraya düzeltelim demesi, kırgın uyumana izin vermemesi en önemlisi ise sana " kıyamaması "
yeni yuva kuracak olanlara çok dualar ediyorum ama konu insanın kendisine gelince bazı konularda tek cümle kuramayacak kadar kırgın olur ya, işte bu konu o konulardan biri. hani insanın kendisiyle gözgöze gelmek istememesi gibi. son cümlelerdeki dualara kırık bir kalple amin
hayatımdaki en değerli en kıymetli harcamayı yaptım az önce: ona alyans aldım. şahsıma 80-90 yıl rezerve ettim güzel gözlerini. inşallah göz aydınlığım olur, inşallah herkes hemen göz aydınlığına kavuşur, inşallah hepimize aydınlık kaderler yazar rabbim
“ben de sabretmelerine karşılık, bugün onları mükâfatlandırdım. kuşkusuz onlar, kazançlı olanların ta kendileridir” mü'minûn, 111
“namaz kılmaları veya oruç tutmaları veya tasadduk etmelerine karşılık demedi, aksine sabretmelerine karşılık dedi. çünkü sabır, sen acı çekerken
Anonim sünni (sözde) bir erkekten eleştiri aldım yazdığımın neresinin yanlış olduğunu sordum düzeltin dedim düzeltmediği gibi konuşmanın devamında bana küfür edip yaşımın ilerlediğini ve evlenemediğimi söyleyip kendince beni aşağılamaya çalıştı. Allah akıl fikir versin.
30 yaşındayım ve her dışarı çıktığımda dışarıdaki hayatın ne kadar çok acımasız olduğuna şahitlik ediyorum. İmkanı olan annesinin çorbasını iki kere şükrederek içsin.
günümüz ilişkileri için aytuğ akdoğan’ın şöyle bir tarifi var ve çokta haklı olduğunu düşünüyorum;
“hız ve görsel üstüne kurulu bir çağdayız. herkes birini bekliyor ama birbirini bekleyen kimse yok artık. kimse aşk acısı da çekmiyor. kimsenin durup vakti yok ince şeyleri
“Allah ümitsizliğin boynunu vurmuştur.” der rumî. en güzelini, hayırlısını isteyeceğiz. O’nun hazinesi geniş ve Allah’ın dediği olur. başka hiçbir şeye inanmıyorum.
süfyan-ı sevri sanki batmak üzere olan bir gemideymiş gibi sürekli "Allahım bizleri koru, bizleri koru" der dururmuş. şimdi asıl bizler batmak üzere olan bir gemideyiz ama daha acısı farkında bile değiliz.
geçen bir hanımefendinin attığı; “nasibimizde evlilik yok mu acaba?” tweetine istinaden “evliliği başarı olarak mı görüyorsunuz?” diye yorum yapanlar vardı ya da “tek başarısı evlenmek” diye evliliği küçümseyenler, evliliği istiyorsun diye seni hakir görenler seni evlilikten
tolstoy’un “insan ne ile yaşar” kitabında çiftçi pahom’un hikayesi anlatılır. hikâyenin sonunda toprak hırsıyla can veren pahom’la ilgili şöyle denir: “ona lazım olan 4 metrekare topraktı ve şimdi ona gömülecekti.”
aslında hepimizin hakikati bu.