“Namaz, sürekli bir hatırlatma (zikir) olması, kişi ile Allah arasındaki ilişkiyi günün bütün vakitlerine yayacak şekilde düzenlemesi bakımından, bu ilişkiyi insanın bilincine açan bir ibadettir.”
(Ömer Türker, “Namaz ve Ahlak”)
Tamamı için:
“İnsan ahlaklı olabilmek için insan olmaktan başka hiçbir şeye muhtaç değildir. Bunun nedeni, insanın tercih eden bir varlık olduğunun ispata muhtaç olmamasıdır.” (s. 53)
“Fahreddin er-Râzî kelam, felsefe ve tasavvuf geleneklerinin bütününe ilişkin tetkiklerinden düşüncenin kuruluşunu sorgulayan bir nazarî birikime ulaşmış ve İslam’ın kadîm bilimsel mirasla hesaplaşmasını insan aklının hakikati kavrama sürecine dönüştürmüştür.” (s. 178)
“Kelam’ın, dini gayrimüslimlere karşı savunmak için ortaya çıktığı iddiası, Kelam’a karşı abartılı ve haksız bir tespit olur. Ama Kelamcılar, erken dönemde Kelam’ın meşruiyetini sağlamak için bu söylemi çokça kullandılar.”
👉🏻 Tamamını izlemek için:
“Erken dönemde tasavvufun ismi fıkh-ı bâtındır. İnsanda ortaya çıkan ahvali inceleyen bu disiplinin bir boyutu da bu hâllerin sonucunda insanın ulaşmayı amaçladığı bilgiye yöneliktir. Yani mutlak bir teslimiyet, kulluk hâli ve bu hâlin ortaya çıkaracağı bilgi; marifetullah.”
Her cumartesi 22.00’de TVNET’te yayınlanan Düşünmeye Değer programının kayıtları:
1. “Düşünmenin süreci nasıl oluşur?” (18 Mayıs 2024):
2. “İslam dünyası bilim adına ne söylüyor?” (25 Mayıs 2024):
“Temel mesele gerek millet gerekse ümmet çapında özgür olup kendi inanç ve değerlerine uygun, şerefli yaşam sürmek ise bu, hayatın bütününe yayılmış bilgi, irade ve kudret olmaksızın gerçekleşmez.”
👉🏻 Tamamını okumak için:
“Vahiy etrafında örgütlenen insanların oluşturduğu medeni topluluklar, hakikat bilgisine ulaşmak ve bu bilgiden hareketle dünyayı inşa etmek hususunda bilinçli bir iddia taşır.” (Ahlâk,
@ketebe
, s. 29)
“Batı’da 18., 19. yüzyılda yazılan dünya tarihi kitaplarında dünya tarihi klasik ve modern olarak ikiye ayrılır; modern dönem Hz. Peygamber’le (sav) başlar.”
(Ömer Türker, “Modern Çağın Sorunları Nelerdir?”)
Tamamı için:
“Felsefî bilimler geleneği, bir bütün olarak nedensellik ilkesine dayanır. Öyle ki, modern döneme gelinceye dek bir düşünürün filozof olup olmadığını anlamak için onun şeyler arasında zorunlu bir nedensel ilişkiyi kabul edip etmediğini tespit etmek yeterlidir.” (s. 138)
- Bilgi ve düşüncenin değeri
- Hayatı, hakikati ve hakkı düşünmek
- Fıkıh, felsefe ve sanat gelenekleri
👉 Prof. Dr. Ömer Türker ve
@MuhammedYazicii
ile Düşünmeye Değer programı yarın 22.00’de TVNET’te.
“Bilinç kendisini ‘ben’ kavramında derleyip toparlıyor. İnsan, ben kavramında bir merkeziyet kazanıyor ve bizim bütün yapıp ettiklerimiz ‘ben’ kavramı içinde anlam kazanıyor.”
👉🏻 Yetkin Düşünce’nin 16. sayısında yer alan söyleşinin tamamını okumak için:
“On dokuzuncu yüzyılın başından itibaren önce Almanya, sonra diğer Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan tarih yazımı, bilimin geldiği nokta ile Müslümanlar arasındaki bağı kopardı.”
👉🏻 Yazının tamamını okumak için:
@fikriyatcom
“Taklit, taklit edilen şeye itaati amaçlamaz, tam tersine taklit edilen şeyle ortak bir anlam ve marifete ulaşmayı amaçlar. Bu amaca eriştiğinde de taklit geride kalır. İslam’ın hiçbir döneminde taklidin yüceltilmemesinin sebebi budur.”
👉🏻 Tamamı için:
+ Bununla birlikte her iki düşünürün de mirasını kelam, felsefe ve tasavvuf ayrımını esas alarak okumak, onların gücü ve zaaflarını gözden kaçırmaya yol açar.” (s. 178)
“İnsanın kendi içinde bulduğu vicdanî ihtiyâr, varlık mertebesinin ona yüklediği bir mesuliyettir. Bu bağlamda Fârâbî felsefesi, metafizik karakterli olmakla birlikte insanın yetkinleşme ihtiyacı nedeniyle ilki metafizik, ikincisi ahlak olmak üzere iki eksenli bir düşüncedir.”
“Türklerin tarihi, adetleri ve kurumları, İslam dininin tarihinin bir parçası haline geldi. Böyle bir geçmişin varisi ülkede, dine yahut dinî olan şeylere düşmanlık, milletin tarihine ve kültürel mirasına düşmanlığa evrilmeye müsaittir.”
👉🏻 Tamamı için:
“İbn Sînâ sonrasında iki düşünürün İslam düşünce tarihinde etkili olduğu ve düşünce tarihine yön verdiği söylenebilir: Fahreddin er-Râzî ve İbnü’l-Arabî. Fahreddin er-Râzî’nin genelde felsefe ve özelde İbn Sînâ okuması, kuşkucu, eleştirel ve böyle olduğu ölçüde yenileyicidir. +
- Bilgi ve düşüncenin değeri
- Hayatı, hakikati ve hakkı düşünmek
- Fıkıh, felsefe ve sanat gelenekleri
👉 Prof. Dr. Ömer Türker ve
@MuhammedYazicii
ile Düşünmeye Değer programı yarın 22.00’de TVNET’te.
“Müslümanlar, kendilerinden önce iki bin yıl boyunca çeşitli aşamalardan geçen, pek çok filozofun katkılarıyla derinleşen ve kendi içinde birçok ekolü barındıran bir mirası devralmışlardır.” (İslam’da Metafizik Düşünce,
@klasikyayinlari
, s. 21)
- Bilgi ve düşüncenin değeri
- Hayatı, hakikati ve hakkı düşünmek
- Fıkıh, felsefe ve sanat gelenekleri
- İslam dünyasını dönüştüren âlimler
“Kelam ve felsefe hangi noktalarda ayrılıyor?” | Düşünmeye Değer’de Ömer Türker ve
@MuhammedYazicii
3. “Kelam ilminin meşruiyet tartışmaları nasıl başladı?” (1 Haziran 2024):
4. “Metafizik ve felsefenin kelam ve tasavvufla olan ilişkisi ne?” (8 Haziran 2024):
+ İslam’ın kadîm bilimsel mirasla hesaplaşmasını insan aklının hakikati kavrama sürecine dönüştürmüştür. İbnü’l-Arabî tasavvuf, kelam ve felsefeye ilişkin tetkiklerinden bu geleneklerin her birini kendisinin bir parçası olarak vaz eden kuşatıcı bir çerçeveye ulaşmıştır. +
+ İbnü’l-Arabî’nin okuması ise olumlayıcı, yaratıcı ve böyle olduğu ölçüde dönüştürücüdür. Fahreddin er-Râzî kelam, felsefe ve tasavvuf geleneklerinin bütününe ilişkin tetkiklerinden düşüncenin kuruluşunu sorgulayan bir nazarî birikime ulaşmış ve +