Sevgisine ve sabredişine güvenip, kırıp döktüğünüz, görmezden geldiğiniz kim varsa bir gün sizden vazgeçecek. Birini hem itip hem de aynı yerde kalmasını bekleyemezsiniz. Bu, büyük bir aptallıktır...
#TomrisUyar
; “Kırıklar, zamanında onarılmadı mı büsbütün kırılıyor, durmadan kırılıyor.” diye ifade ediyor. Yani insan; bir kez daha anlıyor ki, kalp kırıldığında üzerine saracak hiçbir merhem yoktur.
#KemalTahir
bir kitabında şöyle demişti; "Kimseye kitap tavsiye etmem. Eğer tavsiye ettiğim kitaba layıksa, onu araya araya kendisi bulur. Layık değilse hediye etsem okumaz, hatırım için okusa da anlamaz." Yani; bülbülü çöpe, kargayı güle alıştıramazsın...
Bu yaşıma gelene kadar öğrendiğim en muazzam şey; tepkisiz kalabilmek, inanılmaz kırılmış, şaşırmış ya da üzülmüş olsam bile her şeyin olabilirliğini, herkesin her şeyi yapabileceğini kabullenmek.
İtalya'da şöyle derler:"Anni amori e bicchieri di vino, nun se contano Mai." "Yıllar, aşklar ve kadehlerce şarap; bunlar asla sayılmaması gereken şeylerdir." İyi geceler! 🥰🥂☃️🎄❄️✨🌙
#TomrisUyar
, büyük bir kırgınlıkla; "Çok bağırdım, duyulmadı. Artık, fısıldamam bile..." diye ifade eder. Yani seni duymayan kulağa istediğin kadar dil dök ne fayda? Seni duymayana sen de keskin bir cam gibi sağır ol. Bırak sana ulaşmak isteyen kendini şanslı hissetsin...
İtalya'da şöyle derler:" Anni amori e bicchieri di vino, nun se contano Mai." "Yıllar, aşklar ve kadehlerce şarap; bunlar asla sayılmaması gereken şeylerdir." İyi geceler. 🍾🥂🥰💫✨
Güzel sevmedikten sonra çok sevmenizin hiçbir anlamı yok. Bir sevginin azlığından ya da çokluğundan ziyade nasıl sunulduğu, yaşatıldığı önemli. Çok sevmeyin, deli gibi sevmeyin, güzel sevin.
İtalyanca'dan bir deyim: "Dolce far niente". Yani tembellikten alınan zevk, boşluğun verdiği keyif, hiçbir şey yapmamanın tatlığı anlamına geliyor.Hayatı; hayatın karmaşasında kaybolarak değil, elinde bir fincan kahve veyahut şarap ile keyifle seyretmeyi tercih edenlerin mottosu!
Bence yeni yıl hepimize çok güzel şeyler getirecek. Ve öyle ya da böyle hepimiz güzel bir rıhtıma demir atacağız. Mutlu yıllara sevdiklerim!!
🥰☃️🎄❄️🔮🥂✨🎷❤️💤
Yolunuza; sanattan, müzikten, kitaptan, bilimden anlayan, sizden daha ileri düzeyde olan ve sizi daha ileri seviyeye taşıyan, egosuz, anlaşılabilir insanlar çıksın, çıksın ki bir şeyler öğrenebilesiniz!
Kemal Tahir, bir kitabında şöyle demişti; "Kimseye kitap tavsiye etmem. Eğer tavsiye ettiğim kitaba layıksa, onu araya araya kendisi bulur. Layık değilse hediye etsem okumaz, hatırım için okusa da anlamaz." Yani; bülbülü çöpe, kargayı güle alıştıramazsın...
Birine güzel bir şey söylediğiniz zaman sizden bir şey eksilmiyor; ama o yeniden doğmuş gibi olabiliyor, kötü bir şey söylediğinizde göğe ermiyorsunuz ama o yerin dibine geçebiliyor. Kısaca özetlemek gerekirse; nezaket göstermek ve değer vermek kimseden bir şey eksiltmiyor.
Basit bir insana değer verirsen seni ezer. Çünkü kendini vazgeçilmez sanır. Kişilikli bir insana değer verirsen o değer gördükçe seni yüceltir. Çünkü o, seninle değerli olduğunu bilir.
Ne demişler; Sevdiğiniz insanı kırarsanız, bir zaman sonra onu bulamazsınız. O, her şeyini bildiğiniz bir yabancı haline gelir. Çünkü kırgınlık insanı değişmek zorunda bırakır.
#Ne
şetErtaş’tan hayat boyu kulağa küpe olması gereken güzel bir öğüt; "Şahsınıza karşı haddi aşan, hududu geçen, küstahlaşanları, altın olsa kesenizde, bal olsa kasenizde tutmayın." Saygıyla.🌸
@gokhanozoguz
Amaçları cahil bir toplum yetiştirmek. Japonya, tsunamiden iki ay sonra eğitime devam etti. Eğitim ve bilim bir ülkenin ayakta kalması için en büyük temeldir.
Sevgiyle büyüyen insanı fark ediyorsun. Sana davranışından, inceliğinden, üstüne titreyişinden, sana özeninden ve her haliyle fark ediyorsun. Sevgiyle büyüyen insan incitmeden seviyor asıl bunu fark ediyorsun.
Olur da aklınıza gelip de; 'Ben bu insanı gerçekten üzdüm, ben bu insanı saatlerce boşluğa baktırdım ve kalbini kırdım.' diye dert etmeyen, bir tatlı sözü sizden esirgeyen, değer vermeyen, bencilliğin kıvrımından sıyrılamamış insanları; kalbinizin en üst köşesine koyup taşımayın.
Gün içinde seni merak eden, o gününün nasıl geçtiğini soran, çözemediğin bir sorun olduğunda seninle birlikte akıl yürüten ve seni merak eden ve sana herkesten daha çok değer veren birinin olması büyük şans. O şansa sarılın.
Sizi gerçekten seven insanlar koşullar ne olursa olsun yanınızda kalmayı beceriyor, bir şekilde size ulaşıyor yani. Bir çaba yoksa ince düşünmeye de gerek yok. Sevildiğiniz yer size hissettirir gerisi boş...😉
Sizi seven, size değer veren, size zarif davranan, üstünüze titreyen ve size incelikler içinde duygularını sergileyen herkesi yoruyor ve küçük görüyorsunuz. Çünkü size it gibi davranılmasına alışmışsınız...
Basit bir insana değer verirsen seni ezer. Çünkü kendini vazgeçilmez sanır. Kişilikli bir insana değer verirsen, o değer gördükçe seni yüceltir. Çünkü o, seninle değerli olduğunu bilir.
Kibar, sizi seven insanları sevmiyorsunuz.
Nazik,düşünceli insanları küçük görüyorsunuz. Bazen edilen teşekküre rica etmekten acizsiniz. Seven,önemseyen,saygılı insanlar yerine; sizi reddeden, sevilmeyi bilmeyen,bencil insanlar için sızlanıyorsunuz.
Kendinize hiç saygınız yok mu?
Dünyada o kadar çok izlenecek film,okunacak kitap,gezilecek yer var ki insan;hayatı boyunca birçoğunu yapamayacağı için üzülüyor.Romalılar bu durumu:"Ars longa,vita brevis." diyerek özetlemiş."Sanat uzun, hayat kısa."Evet,hayat gerçekten çok kısa ve yapmayanlar için daha da kısa.
Gösterişe, abartıya, başka birilerinin etkisiyle sarsılabilen temeli olmayan insan ilişkilerine değil; inceden yapılan güzelliklere, nazik duruşa, ağır başlılığa ve çıkarsız sevgiye inanıyorum. Kendi halindeliğe, omurgalı duruşa ve arkası dolu cümlelere inanıyorum.
Cahilden, kabadan, kıskançtan ve sıradandan nefret ediyorum.Koleksiyoncu gibi;"Dürüstlüğü ve özgürlüğü ve eliaçıklığı seviyorum. Yaratmayı seviyorum;yapmayı seviyorum. Dolu dolu yaşamayı seviyorum; oturmayan, seyretmeyen, kopya çekmeyen ve yüreği ölmemiş olan her şeyi seviyorum."
İnsanların hayatında eşsiz bir yerinizin olduğunu düşünmeyin sakın. Yerinizi doldurmaları üç gün sürer; tam tamına üç günde doldururlar orayı. Üç günde unutulursunuz, 'Bu, unutamaz beni." demeyin, hani yine hatırlatayım dedim. Unutulursunuz!
Ne diyordu GARİP ŞAİR'imiz
#OrhanVeli
;
"Beni güzel hatırla
Bunlar son satırlar
Farzet ki bir rüzgardım
Esip geçtim hayatından
Ya da bir yağmur
Sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu
Kaybolup gittim
Belki de bir rüyaydım senin için
Uyandın ve ben bittim
Beni güzel hatırla."
@DrSinanOgan
Vatandaşlıkları varsa hepsi iptal edilmeli,yardımlar kesilmeli, sağlık sisteminden yararlanmaları kesilmeli. Artık bitsin, ne caddelerde yürüyebiliyoruz ne evimizde huzurla oturabiliyoruz her yeri sardılar ve sürekli ürüyorlar yeter artık.İşverenler,evsahipleri siz de dahil olun.
Gitmek isteyene kapıyı sonuna kadar açın, sevmeyi bilmeyene değer vermeyin, anlamamaya meyilli olana dil dökmeyin. Bazı şeylerin özlemi onun geçici olduğunu gösterir mesela. Bırakın herkes kendi yerini zamanla belli etsin.
Birini çok seviyor olmam o kişiyi hayatımdan çıkaramayacağım anlamına gelmiyor. Bu arada; bana kendimi değersiz hissettiren, bencil, yalancı, ikiyüzlü olduğunu öğrendiğim ve beni yoran, yıpratan herkesi beş dakika içinde çıkarabilirim hayatımdan...
İnsan,çok sevilmenin vermiş olduğu şımarıklık ve rahatlıkla bencilleşip karşısındaki insanın fedakarlık ve inceliklerini görmezden gelebiliyor.Bir insana ölçüsünden fazla sevgi verirsen,onu bozar;bu yüzden değerine göre verilmeli. Değer verdiği kadar çok,değer vermediği kadar az.
Ne için mi gurur duy? Verdiğin sessiz savaşlar için gurur duy! Kendi elinden tutup kendini kaldırdığın için, kalbinle yaptıkların için gurur duy! Başkalarının çizdiği sınırlarda yürümeyip kendi sınırlarını koruduğun için, kimseye aldırmayıp yoluna devam ettiğin için gurur duy!
Gerçekten sevilirseniz bunu bilirsiniz. Kafanızdaki sorulara cevap aramaya, değerli olduğunuzu düşünmek için ayrıntılara bakmaya, başınıza bir şey geldiğinde merak edilmeye ihtiyaç duymadan bilirsiniz.
Güzel sevmedikten sonra çok sevmenizin hiçbir anlamı yok. Bir sevginin azlığından ya da çokluğundan ziyade nasıl sunulduğu, yaşatıldığı önemli. Çok sevmeyin, deli gibi sevmeyin, güzel sevin.
Kutulara sığmayacak şeyleri keşfedin ve sevin: güzelliği, değer bilmeyi, merak etmeyi, emeği, nezaketi, zaman ayırmayı bilmeyi, saygıyı ve en çok da sevgiyi...
O ağır geceleri yalnız aşabilirseniz; bir süre sonra yanınızda olmasını en çok istediğiniz kişinin varlığı da yokluğu da hafifler. Bir insan, bir kalpte kendini işte böyle öldürür.
Hayatta ne yaşarsanız yaşayın her durum geçicidir. İyi gidiyorsa sonuna kadar tadını çıkarın ve dibine kadar yaşayın. Kötü gidiyorsa o anın sonsuza dek sürmeyeceğini hatırlayın.
Yürümeye ikna edip, yol ortasında öylece bıraktığınız herkesin gölgesi, bir gün başka yollarda önünüze düşecek. Dünya, biraz da bu yüzden yuvarlaktır işte...
Okuduğunuz bölüm, yaptığınız iş ne olursa olsun, mayanızda güzel ahlak yoksa, edepten nasip alamamışsanız olduğunuz konumun hiçbir önemi yok. İnsanlar sizi ahlakınıza, huyunuza göre ya iyi ya da kötü olarak anacaklar.
Dünyanın her zaman gurur duyacağı insan için bir sabah İtalyan Radyosu'ndan duyulan acı bir anons; "Sezar, İskender, Napolyon ayağa kalkın. Büyüğünüz geliyor!"
#Atat
ürk
#10Kas
ım
Yolunuza; sanattan, müzikten, bilimden anlayan, sizden daha ileri düzeyde olan, egosuz, anlaşılabilir insanlar çıksın, çıksın ki bir şeyler öğrenebilesiniz!
Şeker Portakalı'nı okurken defalarca altını çizdiğimiz ne kadar da buz gibi bir cümle;
“Birini sevmeyi bıraktığında, içinde ölmeye başlar." Tam da hissettiğimiz o boşluk, o yok etme böyle bir şey işte...
Dünyanın en güzel şeylerinden biri; kendini açıklamak zorunda bırakmayacak kadar seni iyi tanıyan, paldır küldür seni yargılamayıp; neyi, hangi niyetle yaptığını bilen ve anlayan biriyle vakit geçirmektir.
Kibar, sizi seven insanları sevmiyorsunuz.
Nazik,düşünceli insanları küçük görüyorsunuz. Bazen edilen teşekküre rica etmekten acizsiniz. Seven,önemseyen,saygılı insanlar yerine; sizi reddeden, sevilmeyi bilmeyen,bencil insanlar için sızlanıyorsunuz.
Kendinize hiç saygınız yok mu?
Yürümeye ikna edip yol ortasında öylece bıraktığınız herkesin gölgesi, bir gün başka yollarda önünüze düşecek. Dünya, biraz da bu yüzden yuvarlaktır işte...