o kadar kırgınım ki her şeye. sanki altı yaşındayım, terasın demirlerinden ayaklarımı sarkıtmışım, dizlerimde yara izi. o kadar küsüm ki, kendimle bile konuşmuyorum
ardına bakmadan çekip gidenlerin peşine düşmek için yaratılmadık biz, bir görünüp bir kaybolmak ayın ve yıldızların işidir sen insansın. hatırladın mı?
yahu kadın
ben seni darmadağın seviyorum
nedir bu derli toplu olacağım derdi?
saçın dağınıkmış
üstün başın berbatmış
yüzün gözlerin yorgunmuş
bunlardan banane?
geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki
ben seni benim dağınıklığıma karışasın diye sevdim
sen güneşle soluklanıyorsun, ben ayla
ama düştüğümüz, aynı sevda
sevgilim
sen ve ben acıdan bir dağız
sen ve ben bu dünyada
bir daha hiç karşılaşmayacağız
bizden olur muydu olmaz mıydı bilmem ama,
şimdi sen yeni biriyle yaşama tutunduğunu sanacaksın, benim bir başkası tarafından sevilme çabam kalmayacak. sen onların koynunda bile üşüyeceksin, benim bu soğuklarda yürüdüğüm yollarda bile içim yanacak
ben seni bir şarkıda da hatırlarım, bir otobüs durağında beklerken de. ben seni bir çiçek bahçesinde de anımsarım bir buğday tarlasında da ama ben seni nerede unutabilirim bilmiyorum
belki de tükenmişimdir, bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur. benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır, hep ben yorulmak istemiyorumdur. yeniden inanmaya ihtiyacım vardır. beni bana vermek istiyorumdur
bir sabah uyandığında eskisi gibi çabalamıyor olacağım. hatta bu seni biraz rahatlatacak, içten içe sevineceksin, 'eskisi gibi sıkmıyor aramıyor kıskanmıyor, diyeceksin ama ben o sırada gönlümü başka kentlere taşıyor olacağım. meşgul olacağım, unutacağım, vazgeçeceğim.
haklısın ayşe
aşkın yaşı vardır. aşık olmuş insan daha önce kaç yıl yaşamış olursa olsun on yedi yaşındadır aşkın yaşı on yedidir ayşe
ben bugün sayende on sekizime basıyorum
hoşçakal
nasılsın aşkım, nasılsın, nasılsın tam düşecekken gaipten gelen güzel haberim, nasılsın kurban olduğum, anlat bana, sokakta gördüğün kediyi, kaybolan renkli çorabını anlat, tüm sesleri kapatayım sadece seni dinleyeyim
saat kaç olursa olsun beni arayabilirsin ancak efendin olmam artık. mesaj atabilirsin susma hakkımı kullanırım, eskisi kadar katı değilim. karşıma çıkabilirsin elbette. sanki daha evvel seninle gönül bağım olmamış gibi burnumun dikine yürürüm, sen üzülürsün
bir ben bilirim suyu kaç yudumda içtiğini, korktuğunda neye sığındığını, ettiğin duaları, kaç yastıkla yattığını. bir ben bileceğim yüzün gülse bile gözlerindeki hüznü. varsın onlar ezberlesin doğum gününü, en sevdiğin şarkıyı, filmi, yemeği. bir ben bilirim seni