Esra Erol'da müthiş bir olay var. Bir delikanlı kendisinden 22 yaş büyük kadınla evlenmek istiyor. Çocuğun annesi ben bunu 7 yaşına kadar emzirdim bana bunu nasıl yapar diyor. 7 yaş emzirilme ve annesi yaşındaki eş adayı. Freud şu an mezarında tepiniyor. Olaya bak.
Atanıp, evlenip, çoluk çocuk sahibi olduğunda bayram ziyaretlerinden keyif alabiliyorsun. Onun dışında zor. Herkese tek tek malumat vermek zorundasın. Allah genç, işsiz, bekâr arkadaşlara yardım etsin.
Eşimle nişanlıyken bana Mecidi, Angelapoulos cd'leri Terry Eagleton kitapları getiriyordu. Şimdi de ben After Life izlerken şunu kapat da robot filmi aç diyor. İvedik serisine denk geldikçe de kaçırmıyor. Evlilik adamın entelektüel hayatını bir anda bitirdi.
Başörtülü olduğum için neredeyse 15 yaşımdan beri bana ortamın en yaşlısı gibi davranılmasından bıktım. Sizin bacınız, yengeniz, ablanız değilim. Bana siz diyeceksiniz. Daha demin kocaman kadın abla sen geç diyor. Diyemez efendim. Hepimiz saygıyı öğrenmek zorundayız.
Öğretmenlik yazacak üniversite adaylarına sesleniyorum. Ülkeye belki yirmi yıl yetecek kadar öğretmen adayı var. Kimse emekli de olmuyor. 56, 57 doğumlu çalışan öğretmen var. Siz 99, 2000 doğumlusunuz. Akıllı olun, risk almayın.
6 basılmış kitabım var. Mutfakta, salonda, sağda solda yazdım hep. İlk defa çalışma masam oldu. Onda da sandalyeyle masayı uyumlu alamamışız. Zira biz mobilya almayı bilmeyiz. Vizyon bu kadar. Zamanında öğrenmemişiz herhalde. Neyse buna şükür.
Basılı 5 kitabım var. Ulusal bir edebiyat dergisinde düzenli, diğer birkaç dergide aralıklı yazıyorum. Beni paralı kitap analizine davet ettiler. Parayı ben verecekmişim.
Omzumda Biri 3. Baskısını yaptı. Mutluyum. Yeni kapağıyla sizlerle. Dileyen okusun. Ben omzumdaki yüklerle yaşamaya ve yazmaya devam edeceğim. Emeği geçen herkese minnettarım. Sevgiler ve dualar...❤🤍🖤
Kulaklığımı kaybettim. Günlerdir arıyorum bulamadım. Arkadaşlar dedi ki İbrahim Ethem'i çağır. Şöyle çağrılırmış:
"İbrahim Ethem
Gömleği keten
Yitiğimi getir
Fatihamı götür"
İnanç ve şiir iç içe. Hastasıyım.
Bugün öğrendim. Bulgaristan Kircaali göçmeni dedem Kütahya Şeker Fabrikası 'na işçi olarak girmiş. Emekliliği geldiğinde işten çıkardılar sanmış. Devlet çalışmayan insana para mı verir diye iki sene maaşını almaya gitmemiş. Sosyal devlete ikna olamadan vefat etmiş.
Radyasyon var telefonu uzakta şarj et.
Deprem var başucunda şarj et.
Salgın var eve gir.
Deprem var dışarı çık.
Aşı ol ölme.
Aşı ol, öl.
İkilemler ve kaygılar çağı.
Öğrencilerden bazıları parlıyor, kendini belli ediyor. Bazıları da sessiz, sönük. Kendilerini göstermeyi de beceremiyorlar. Ben o sönük yıldızları parlatamazsam öğretmenlik yapmamın hiçbir anlamı yok onu biliyorum. Bütün çabam bu yönde.
2007 yılında Rahmetli Ahmet Uluçay'ı kendi köyünde ziyaret etmiştim. Benim için harika bir deneyimdi. Unutulmaz bir tanışıklıktı. Gözünün önünde hep sahneler vardı. Nur içinde yatsın.
#ahmetulu
çay
Bugün babannem vefat etti. Çocukluk, gençlik hatta orta yaş anılarını paylaşabileceği hiçbir tanıdığı hayatta değildi. Dört evladını toprağa verdi. Insan her acıyla yaşamayı öğreniyor işte. Doksanı geçmişti yaşi. Şimdi sırlandı, dinlendi. Çünkü dünya onun için oldukça ağırdı.
Beni annemden eşime eş olayım diye isteyen, on beş sene sonra baba hitabını kullandığım, oğlumun ismini kulağıma üfleyen, sürekli ben seni çok seviyim gızım, diyen kayinpederimi kaybettik. Ben yine babasız kaldım, oğlum da dedesiz kaldı. Irengi gözümde solan dünyasın.
Ev diyor beni temizle,
Oğlan diyor benle oyna, etkinlik yap,
Milli Eğitim diyor ÖBA'ya gir kendini geliştir,
Arkadaşlar diyor bizle görüş,
Hikâyeler diyor beni yaz,
Kitaplar diyor beni oku,
Kendim diyorum dur ve soluklan.
Zamanında Istanbul ağzı yerine Muğla ağzını ortak dil olarak belirleseydik inanın böyle olmazdık. Eğlenceli bir ülke olurduk. Kimse kimseye bağıramazdı, bağırsa da komik olduğu için iki taraf da gülmeye başlardı.
İyi bir uyku çekmenin yatakla ilgisi vardır ama çok azdır. İyi bir uyku rahat bir vicdanla, affetmiş ve affedilmiş olmakla, kaygılardan uzak kalabilmekle ilgilidir çoğu zaman. Yatak firmaları da bunları sağlayamazlar. Hepinize iyi uykular dilerim.
Durmadan dakika tutarak bir yerlere yetişmeye çalışıyorum. Oradan oraya sürükleniyorum. Bir sürü sorumluluk içinde zihnim çok dağınık. Her şeyi yarım yamalak, hissedemeden yaptığım düşüncesi beni üzüyor. Halbuki ben hayatla bütünleşmek isterdim. Her şey ne tam ne eksik. Yorgunum.
PTT Kargo'nun kitap ve dergilere uyguladığı ücret tarifesinde değişikliğe gitmesi kültür hayatımıza darbe vurmuştur. Zaten zorda olan yayıncılık sektörünü daha da zor duruma sokan bu tarife değişikliğinin iptal edilmesi kültür dünyamız için hayati bir zorunluluktur.
@PTTKurumsal
Yeni çocuk kitabım çok yakında sizlerle buluşacak. Editörüm
@aerkanakay
çizerimiz
@SevdenurRabia
ve yayinevimiz
@TuluKitap
Çocukların yeni yolculuğu. İlk gen��lik, aile, bağımlılıklar, hatalar, arkadaşlıklar ekseninde sıcacık bir roman.
Evde çalışma odam ya da çalışma masam yok. Temizlikçim yok. Tam zamanlı öğretmenim, yazmaya çalışıyorum, anneyim. Kadın olmak her türlü zor. 3. Öykü kitabım kadın olmanın türlu zorluklarıyla dolu.
Bir erkek yazar, çok ciddi maddi sıkıntılarla boğusmuyorsa, bir süre bir yere kapanıp kitabını yazabilir. Yaşar Kemal Abant'ta inzivaya çekilir yazardım diyor. Kadın ev işlerini çoluğu çocuğu boşlayıp nasıl yazacak? Kendine ait bir odası olmadan yazan, üreten kadınlara saygıyla💜
Her yemekten sonra insanların bir anda ortadan kaybolması neticesinde sofrayla ve bulaşıklarla baş başa kaldığım o ilk anlarda yaşadığım varoluş sancıları umarım edebî kariyerimde bir işe yarar.
Yeni evlenen kadın Instagramı:
13.09.2020 😍🤗👫
20.12.2020 🧿💍💎
13.01.2021❤👰🤵❤🧿
13.03.2021 🤰💞
Evlilik teklifi fotoğrafı, binlerce nişan storysi, milyonlarca gelinlikli fotoğraf.
Yeni evlenen erkek instagramı:
Fenerbahçe
HAMAS terör örgütü tarafından inşa edilen bir terör tünelinin maliyeti en az 3 milyon dolar.
Uluslararası insani yardımlardan çalınarak yapılan bu tünel yerine şunlar yapılabilirdi:
🏥20 Sağlık Merkezi
🏫6 Okul
🕌7 Cami
🍴Gazze sakinlerine gıda temini
⚡️Gazze sakinlerine
"anne öldü mü çocuk
bahçenin en yalniz koşesinde
elinde siyah bir çubuk
ağzında küçük bir leke"
Peki şair ölünce biz ne yapalım? Çok üzgünüm. Rabbim merhametiyle kuşatsın.
#sezaikarako
ç
Memleket Hikâyeleri 'ni ikinci kez bitirdim. Kitaptaki hikâyeler 1900'lerin başında yazılmış. Gel gör ki değişen hiçbir şey olmamış. Yine hayat pahalı, yine cahiliz, yine ahlakî zihniyetimiz bozuk, yine hurafelerimiz var. Neymişsek öyle kalmışız. Üzdü.
İletişimsizlik denen bir psikolojik şiddet türü var. Bilir herkes. Etkileri fiziksel şiddetten daha yıkıcı, derin, iyileşmesi güç ve adlî tıptan darp raporu alınamıyor. İspatını insanlar hayatıyla ödüyor.
Sen gelir otuz yaşında Şehzadebaşı'nda kiralık ev ararsın. Sonra anlarsın ki Şehzadebaşı Camii dört yüz senedir meğer seni bekliyormuş. Payitahtın kalbine bir mücevher daha emanet ettik.
Biz 28 Şubat deyince hemen sesler yükseliyor. 28 Şubat gerçekti. Benim gibi binlerce insanın hayatını mahvetti. Olaya siyasi değil insanî bir pencereden bakmayı denerseniz bizi anlarsınız. 17 yaşında ikna odasından ağlayarak çıktım. Büyük travma yaşadım. Buna hakları yoktu.
Kimse çocuğunu terbiye etmiyor. Hayır kelimesinin anlamını bilmiyor çocuklar. Şımarık ve arsızlar. Korkmuyorlar. Saygı duymuyorlar ve laf dalaşına giriyorlar. Parka her çıkışımda sinir harbi yaşıyorum. Bu canlı bombalar önce kendi evlerinde sonra da toplumda patlayacak.
Namık Kemal 1877'de kızına yazdığı bir mektubunda imlâya dikkat etmiyorsun diye onu uyarıyor. Neredeyse 150 yıl geçmiş hâlâ çoğunluk imlâya dikkat etmiyor. Bizim kadîm imlâ çaresizliğimiz.
Bunlar okula gelirken ben İmam Hatip Lisesi'ndeydim. Üniformayla derse asker gelmesi korkunç bir şeydi. Gelir gelmez haber gönderip başortüleri çıkarmamız isteniyordu. O gün pek çok kişi devamsızlık yapıyordu. Bende büyük travma yarattı. Çocuktum ve asla unutamıyorum.
Annem 20 yaşımda beni evlendireceğini düşünürek 10 yaşımdan itibaren bana çeyiz almaya başlamış. Ben 30 yaşımda evlendim. Evdeki mutfak eşyalarım bildiğiniz nostalji kuşağı. Şimdi bardak çardak, tencere tabak var diye yenisini de almıyorum. 90'lar modasına devam.
Oğlum, onu uyuttuktan sonra yanından gitmemem için bana engeller koymuş. Burun spreyini ve gece lambasını aşmam çok zor. Mecbur bu gece buradayım. Kapıyı açmak da zaten gördüğünüz gibi imkansız.
Üniversiteden bir arkadaşımız atanamadi, köyüne döndü hayvancılık yapıyor. Birisi dedi ki kolejde çalışsaydı ya. Kolejde çalışıp kendini sağdıracağına gitsin ineklerini sağsın dedim.
İlk kitabım Kamu Baş Rüyacısı çıktığında bir site bana, kendi kendine söyleşi yapıp bize gönderirsen yayınlarız demişti. Hiç unutamıyorum. Tamam kurmacayla iştigal ediyoruz ama o kadar da değil.
Tam altı sene önce bugün anne oldum. Canım oğlum Ali Mahir hayatıma girdi. İyi ki girdi. O, ruhumu zenginleştirdi. Şefkatimi büyüttü. Dünyaya bakışımı değiştirdi. Annelik dünyanın en güzel ama en zor mesleği ama. Sevginiz ve sabrınız sonsuz olmalı.
Bugün A 101'deydim. Kasadaki genç siz öğretmen misiniz? diye sordu. Evet, deyince maskesini indirdi tanıdım. Kütahya MTAL'den. Siz diğer öğretmenlerden iyiydiniz, farklıydınız. Sizi böyle hatırlıyorum dedi. Bu motivasyon, mutluluk beni epey götürür.
Damacanada su az kalmış diye su söyledim. Sürahileri, şişeleri, oğlanın suluğunu doldurdum su bitmedi. Üstüne 4 bardak içtim su bitmedi. Su meğer bitmemiş. Bunun bir adı olmalı. Dipteki bereket.
Sene 2004. Bir dergiye mektupla şiir göndermiştim. Dönüş yapıp bu şiiri bize word dosyası halinde mail atabilir misiniz, dediler. Word dosyasının ne olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu ama çaktırmadım. Olur, dedim. Sonra word dosyası neymiş öğrendim. İş buralara kadar geldi.
Akşama biber kızartması var.😎🤑
Zenginlik başka şey arkadaşlar. Allah herkese nasip etsin. Üstüne domates sosu yapmak isterdim ama o kadar da değil. Holding patronu değiliz neticede.
Allahım! .. İşte bugün,
Şu zavallı ömrümün
En matemli bir günü.
Elim böğrümde kaldım,
Ben bugün haber aldım:
Babamın öldüğünü.
Bitti hayatın tadı,
Bu haber bırakmadı,
Dudağımda tebessüm.
@KutahyaSaglik
Biz de halk olarak toplanıp bu sağlıkçı arkadaş için Cimer'e teşekkür yazalım. İsmini bilen varsa özelden yazsın. Birbirimizle paylaşıp teşekkür edelim. Aşıyı özendirmek için daha güzel reklam yapılamazdı. Kütahya halkı arkadaşımıza sahip çıkar elbette.
@ersin26262626
Bu deprem bu derece üst üste büyük depremler bana normal gelmiyor.
Ayrıca bölgeye asker sevk edilmeli. Yağmacılar,hırsızlar, çocuk hırsızları bölgeye akın edecek. Sakarya'da bunu da gördük. Devletteki uygun memurlar da yardım için görevlendirilebilir. Birlik zamanı.
“Kendime sözümdür; Bir daha içime sinmeyen ve değersiz hissettirildiğim hiçbir yerde durmayacağım. Ne kadar kötülük görürsem göreyim, içinden tertemiz çıkıp, iyiliği, sevgiyi ve inceliği savunacağım.Bir daha yüzüme kapanan hiçbir kapının arasına elimi koymayacağım.”
Frida Kahlo
İnsanı adaletsizliğe uğramak yorar en çok. Burak kitabevine emek verirken çok heyecanlı ve enerjikti. Şahidiz. Onca yüküne rağmen mutluydu da. Evlilik arefesindeki bir gence yapılan bu zulmü kınıyor ve açıklama bekliyorum.
@taksimkitabevi
2,5 ay önce sıfır kitaplı bir dükkana girdim. Taksim Kitabevi. Yanıma eleman elime nakit para verilmedi. Tüm yayıncılarla ve dağıtımcılarla olduğu gibi kırtasiye ürünleri için de tüm bağlantılarımı ve enerjimi kullanarak konsinye usulü ürün bağladım.
Hepimizin ihtiyacı olan şey biraz mahçup yaşamak. Kibir, kendinden eminlik, aşırı özgüven, başta iyi gibi görünse de çok çabuk zehirliyor insanı. Neyin sahibiyiz? Hiçbir şeyin.
Felsefe okuyacağım için A101 ve Bim'den bir miktar kırtasiye malzemesi aldım. Allah'ım hepsi çok güzeldi. Talebe olmayı çok ama çok seviyorum. Bu yüzden deftere kaleme doyamıyorum. Şimdi Şok'ta neler var merak ediyorum. Turşuları kurup Şok'a gideceğim.
Telefon, cüzdan, araba anahtarından sonra Stanley termos yeni statü simgesi olarak instagram hikâyelerinde yer almaya başladı. Evet, pahalı termosun var kardeşim ve en sıcak çay senin. Afiyet olsun. Biz üstten pompalı tulumba sistem, hacı çayı kokulu anneanne termosuna devam.
Komşunun kızı bizim oğlana benimle evlensene diyor. Bizimki de ben annemle evlencem diyor. Kız da annen sen büyüyene kadar yaşlanır diyor. Freud! Eyvallah kardeşim.
Kütahya'da açlık sofuluğu bozar derler. Bu pahalılık iyiye gitmiyor. Günden güne saatten saate daha fakiriz. Bu ülkenin insanına yazık. Sistem bir kesimi zengin etti bıraktı. Geride kalanlar geçinemez oldu. Kimse bu durumdan dolayı sorumlu hissetmiyor. Ben sorumluyum herhalde.
Okul için çıkın hazırladım. Modern sefer tası, termos, yoğurt, salata. Ekonomik ve sağlıklı. Yemek termosumun linkini orta direklere verebilirim. Zenginler stanley ya da penguen alsın.
Çok mutluyum. KitapHaber'de yirmi beş söyleşim yayınlandı. Bu noktaya geleceğini hiç tahmin etmemiştim. Çok güzel insanlarla iletişim ve dostluk kurma imkanı da buldum. Şevkle söyleşmeye devam. KitapHaber aileme bin teşekkür.
@kitaphaber