"Az önce arapça bir metnin çevirisini yaparken şöyle bir söze denk geldim : 'Evet bir çoğu evli fakat çoğunun hayat arkadaşı var, yoldaşı yok. O kadar doğru ki, mühim olanı “gönül yoldaşlığı...'
Cahit ZARİFOĞLU
... "Bir çay ver azizim;
Duamızda yaşayanların duasında olmadığımız için.
Bir çay ver azizim;
Hüznüm tebessümü geçtiği için
Bir çay ver azizim;
ALLAH'tan başka kimsemiz olmadığı için
Bir çay daha ver azizim;
Kalışları, bitişleri, bekleyişleri,
gidişleri ahirete saklayanlar için.
Fârâbî'nin de dediği gibi: "Zamanın ters, sohbetin faydasız, herkesin bezgin ve her başın bir ağrı taşıdığını görünce, evime kapanıp haysiyetimi korudum."
Uyandırıldık...
Nefes varsa Umut vardır daima...
Bütün arzuhalleller Sanadır Rabbim...
Sol yanım hep emanetleri kaybolmayan Rabb'e emanet...
Gerisine zaten Eyvallah, Evvel ALLAH, Ahir ALLAH...
“İnsan kalbinde ne taşırsa dünyayı da öyle görür. İnsan yüreğinde ne taşıyorsa karşısındakine onu verir. İnsan aklında ne taşıyorsa hayatına onu katar.”
/Goethe
Günaydın...
“Tavus kuşunun düşmanı kendi kuyruğudur.”
“Bülbülü kafese koyan tatlı dilidir.”
“Tilkiyi tuzağa düşüren süslü kürküdür.”
-Kelile ve Dimne’den mülhem-
(“Kendimizde görüp pek sevdiğimiz bazı mehâsin ve vasıflar aslında zayıflığımız ve felaketimiz olabilir.”)
Yorgun muyum, kırgın mıyım
Bilmiyorum..
Mevsimlere karıştım sanki
Nasıl giderse öyle yaşıyorum...
Bir soğukluk var memlekette
Mevsim kış da değil,
Hasret sanki...
"Kimin gönül sofrasına buyurursan, O manevi rızkı alırsın...
Bal varsa tatlanırsın, zehir varsa katlanırsın !..
O halde muhabbet dergâhına dikkat et...
Her sofraya bağdaş kurulmaz !."
Ne garip değil mi ...?
Hiçbir "Öz"ve hiçbir "Söz"..
Hiç kimsenin yüreğine değmiyor, artık ...
Bakıyoruz,seviyoruz, okuyoruz, geçiyoruz ...
Oysa kalmalı insan herhangi bir şeyde ..
Vazgeçemediği bir "Değeri" olmalı
yüreğinin bir köşesinde ...