Bu hesabın temel gayesi, İstiklal Harbimizin 100. yılında harbin önemli dönemeçlerini ve az bilinen hadiselerini kronolojik temelde aktarmaktır.
Bu hesap, İstiklal Harbimizde bağımsızlık uğrunda kan döken, can veren kahramanlara mütevazı bir saygı duruşudur.
Türk yapımcılar bıraksın artık şu basit işleri, olmuyor. Şu kostümler gülünç, rezil şeyler. Çanakkale Ezine'nin bir köyünde doğar Yahya Çavuş. Gidin bakın o bölgenin hangi köyünde kadınlar böyle giyinir? Etnografya müzelerine hiç mi gitmedi kostüm tasarımcıları?
Yüksel Hoş adlı seviyesiz insan müsveddesinin son pisliği. Bu tip, akademide yer işgal ediyor, şu mecrada kanaat önderi gibi akıl dağıttığını sanıyor. Şunu adam sayanlar rica ediyorum ağzından çıkan herzelere itibar etmesin.
İnsan hayatında bir kez bile Üzeyir Hacıbeyov ya da Reşid Behbudov dinlemeyince, Genceli Nizami'yi duymayınca, Bakı'da İçeri Şeher'de dolaşmayınca, Azerbaycan'ın musiki şaheserlerini, Leyli ve Mecnun, Arşın Mal Alan operalarını bilmeyince Koray gibi oluyor demek ki...
Paşa'yı Samsun'a gönderen irade onu 3 hafta sonra İstanbul'a geri çağıracak, bir yıl sonra da idam cezasına çarptıracaktır. Yani bu masalları geçiniz. VI. Mehmed Vahideddin'den bir vatan kurtarıcısı çıkmaz. Olabileceği en yüksek şey tahtını korumaya çalışan etkisiz bir sultandır.
Şu an Kanal 24'te Kazım Karabekir'in kızı Timsal Hanım konuk olarak konuşuyor. Sunucu sinsi sinsi çalışarak Timsal Hanım'a "Milli Mücadele'nin başlatıcısı Kazım Paşa'dır" dedirtmeye çalışıyor. Timsal Hanım da her durumda "Mustafa Kemal Paşamız" diyor. Yıllar geçtikten sonra bile
Arkadaşlar, ölü bedenleri açık seçik paylaşmak bir tür pornodur. Normal şartlar altında suç olmalıdır. Bu tür paylaşımlar yapan hesapları, paylaşımları bildirin. "Bildirsek ne olur?" demeyin. Bu sosyal bir sorumluluktur.
Ben bu fotoğraf serisine baktığımda Anıtkabir'i ziyaret eden "kapalı" insanlar değil, Halâskâr Gazi'ye saygılarını sunan pırıl pırıl Türk kadınları görüyorum.
Bu arada evet, birileri "ağlayarak günlüklerine yazabilir" 😁
Bu fotoğrafta harika bir ayrıntı gizli. Fevzi Paşa'nın göğsünde tek bir madalya var, İstiklal Madalyası. Onca madalyayla dekore edilen diğer generallerin yanında o tek madalyanın anlamı, ağırlığı çok çok dah büyük.
General Stefan Lonesku Romanya, General Papagos Alexander Yunanistan , General Duachan Simovitsch ve Maraşel Fevzi Çakmak. ( Muhtemelen Atina ) , tarih bilgisi yok.
Bu da başka bir tür öz-nefret. Türk çocuklarını enkaz altında bırakan toplumsal düzene değil kafalarındaki ümmete uymayan Türk çocuklarına hücum eden bu ilkel formlarla mücadele edeceğiz.
Erhan Afyoncu bence akademik bilginin iyi bir entelektüel düzeyle beraber olmadığı müddetçe pek de anlamlı olmadığının iyi bir örneği. Tabii işin içine siyasi mülahazalar da girince iş katmerleniyor.
Türklerin çok büyük kısmı "yasal" olan bir hareketin "etik" olmayabileceğinin farkında bile değil. Etik kavramı gelişmezse bu halk bu çukurda debelenip durur daha.
Çayeli Belediye Başkanı Çiftçi'den 750 bin liralık lüks makam aracı açıklaması: 'İtfaiye öncü aracı' adı altında vergisiz alabilme şansımız var, biz de bunu kullandık
Arkadaşlar Aybüke diye bir insan yok. Bu gerçek bir insan değil. Aybüke, kurumsal bir binanın bir ofisinde bilgisayarının önünde oturan muhtemelen sakallı genç bir çocuk muhtemelen. Bu hesaplara cevap verirken bunu her zaman aklınızda bulundurun.
Kameralar Türk taraftarların sevincini gösterirken tesettürlü bir hanımefendiyi kadraja almaları öyle hoşuma gitti ki… Biz Müslüman Türkiye’yiz! BUNA ALIŞACAKSINIZ!
Normal şartlar altında, insan "babam pazarcı" dedikten sonra daha 24 saat geçmeden yalan söylediği anlaşılırsa insan içine çıkamaz, çıkamaması gerekir.
"Yüzyıl önce olduğu gibi Müslümanların arasına fitne sokmaya çalıştılar" diye kime işaret ettiklerini biliyorsunuz tabii. Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti, kuruluşundan beri karşı karşıya kaldığı en büyük tehlike ile yüz yüze.
Ülkenin parası artık ne kadar az kaldıysa, Avrupa'nın üçüncü sınıf ülkelerinin beşinci sınıf insanları gelip döviz bırakacak diye Toroslarda otlayan davarlar gibi muamele görüyoruz.
Bundan 103 sene önce, 11 Ocak 1917 günü Akdeniz kıyısındaki küçük bir kasabada dünya topçuluk tarihine geçecek bir hadise yaşandı.
Gelin Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul'un sıradışı öyküsünü hatırlayalım.
Avrupa'nın 1926'dan önceki 150 yılına bakmadan konuşunca böyle oluyor.
Neyse, bu çocuk da pastadan dilim alır mıyım diye düşünüyor tabii. Instagram'da gıpta ettiği Mercedes, Porsche'leri alma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Farkında mısınız,
#Bar
ışPınarıHarekatı başladığından beri sahadan personeli ve araçları gösteren pek fazla görüntü gelmedi.
@TSKGnkur
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında bu yönde yaşanan hatalardan çok iyi dersler çıkarmış görünüşe göre.
Yalnız Azerbaycan işgal altındaki kendi topraklarını "kurtardı", o topraklar Ermenilerin 30 yıl önce yüzbinlerce Azeriyi sürerek ele geçirdiği çalınmış arazilerdir.
Ermeniler,
#Dadivank
'ta Azerbaycan'a terkedilecek yüzlerce yıllık kiliseleriyle vedalaşıyor...
Soru: Bu insanlar neden Azerbaycan yönetimi altında yaşamak istemiyorlar?
Toprakları zorla alabiliyorsunuz ama insanların gönüllerini zorla alamıyorsunuz... İşte bütün mesele.
Türk genci, kendisine 3000 liralık telefonu çok gören eziklere, "Avrupa'da mı böyüdün?" diye diklenen dayılara üstün gelecek. Çünkü değişim önlenemez. Meclisi dolduran +60 kuşağı değişimi önleyemeyecek. Bu dayılar, kendisine beşinci sınıf hayatları çok gören düşkünler de öyle.
İşin rengi değişti.
Türk modernleşmesinin en büyük sonucu olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunu bir yamyam sürüsüyle yan yana koymak deliliktir.
Şu Çin dinozorunu takip eden gençler, ilerde utanacağınız şeyler yapmayın.
Bilmeyenlere ilginç gelebilir. Toplam 260.000 civarı nüfusu olan Burdur'da çok sayıda, kimisine göre 1000, belki 2000 Çinli var. Bunlar mermer ocaklarını işleten firmaların çalışanları. McDonald's ya da Burger King olmayan Burdur'da Çin lokantası bile var, buradan pay biçin.
Bu dönem yapımlarında neden erkekler derviş hırkasından hallice şeyler giyer? Onca dönem fotoğrafı var, ne arayacağını bilen kişi sadece internetten bile bulabilir. Yahu binlerce ANZAC askeri fotoğrafı varken üniforma "uyduran" yapımcılarımız var. Olmuyor, yapamıyorsunuz.
Tam 15 yıl önce bir 10 Kasım günü, içinden çıktığı ordunun bir mensubu olarak Ata'nın huzurundaydım.
Bugün aynı ruhla Ata'nın ve ordusunun izlerini sürmekle bahtiyarım.
Türkiye'de terörle mücadele iyiden iyiye PKK'lı militanları öldürmeye indirgenmiş durumda. Oysa vergi koyma egemenlik kavramının temel alametlerindendir. Buna ses çıkarmayan devlet, Kürt egemenliğini kabul etmiş sayılır. Bu, bin hendek kazmaktan daha ciddi bir teşebbüstür.
DEM Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Serra Bucak:
“Kürtçe isimleri tercih edecek olan işletme sahiplerine vergi indirimi uygulayacağız.”
Koray Pehlivanoğlu adlı twitter üyesi harf inkılabı hakkında birşeyler yazmış. Gelin şimdi yaptığı vahim bazı hatalara bir bakalım. Etrafınızda ciddiye alan varsa belki kurtarırız.
İnternetin "lüks" olduğu bir ülkenin "dünya lideri" olduğuna ancak gerizekalılar inanır. Ağır konuştum biliyorum, ancak bu böyle. Çocukların İnternete ulaşmak için çatıdan düşüp öldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Bayraktar, Aksungur falan isterse Mars'a kadar gitsin...
Bakın bu çok acı bir manzara. Türkiye'de Gelibolu Muharebeleri denince akla ilk gelen isimlerden Tuncay Yılmazer, gayet ince bir üslupla bir maddi hatayı düzeltince
@cemgurdeniznet
tarafından engellendi. Ortada ciddi bir ego sorunu var, bu açık.
1. 25 Nisan 1915’te başlayan Gelibolu kara muharebelerine dair popüler anlatılar genelde daima Türklerin karşısındaki düşman figür olarak ANZAK imgesine odaklanır. Oysa, burada genelde atlanan bir ayrıntı vardır: İngiliz ordusundaki İrlandalı askerler.
Silah taşıma yetkisine sahip adamdaki davranışa bak. Hesap verebilirlik sıfır, öfke kontrolü sıfır. Şunların işe alınmasında yegâne kriterin "iltimas" kurumu olduğundan adım gibi eminim.
Evet, iltimas bizimki gibi geri kalmış toplumlarda kurumsallaşmış bir olgudur.
İstanbul’da dört bekçi bir vatandaşı yere yatırıp darp etti. Bekçilerden biri de tepki gösteren vatandaşa “Dağılın lan dağıl a... koyduğum” diye bağırırken silahını düşürdü.
Gençlerin bol bol kitap alacak hali yok; gezecek paraları yok, hayatın tadını çıkaracak faaliyetler için fırsatları yok. Ve bu durum tamamıyla "politik". Hal böyleyken "siyaset yıpratır" demek anlamsız. Evet siyaset yıprattığı için gençler bu kadar siyasete gömülü halde.
Gençler, siyaset yıpratır ve vaktinizi boşa alır. Bu noktadan itibaren spor yapın, bol bol kitap alın okuyun, sinemaya gidin, müzik aleti çalın, dil öğrenin, gezin ve hayatın tadını çıkarın.
Bugünkü Putin Rusyası’nın ulaştığı haşmetli, hatta ürküten gücün yol taşlarından belki de en büyüğü 2006 yılında İngiltere’nin başkenti Londra’da yaşanan bir trajediyle döşendi. Üstelik de kimsenin tahmin edemeyeceği bir futbol maçı sırasında.
Büyük devlet olmanın ne olduğunu izleyin.
İstiklal Harbi'nin son gazileri bu dünyadan sessiz sedasız göçtüler. Ne meydanlarda hatırlandılar, ne de anıları şereflendirildi...
Rusya Devlet Başkanı Putin, Zafer Günü kutlamalarında podyumda bulunan II. Dünya Savaşı gazilerini tek tek selamlamış.
Görüntüler gayet samimi ve içten.
İstanbul'un yüksek yüksek binaları, Ankara'nın görkemli resmi kurumları, TOGG falan bunların hepsi birer makyaj. İnsanın değersiz olduğu, canınızı korumakla mükellef olanların makamları sayesinde sizin üzerinizde tepindiği geri kalmış bir ülkede yaşıyorsunuz. Bunu hiç unutmayın.
@atilla_yayla
@kerami_ozdemir
Atilla Bey, harp tarihine dair herhangi bir şey söyleme salahiyetiniz olmadığı ortada. Böyle gülünç ifadelerle zaten sorunlu olan imajınız iyice dibe batıyor.
Kendine has yaşam tarzına geçtiği andan itibaren Manisa "Tarzanı" diye karikatür bir isimle anıldı. Bu isim ona o kadar yapıştı ki bu ismi bilenlerin çoğu gerçek ismini bilmiyordur. Fakat benim esas merak ettiğim şu: atlatamadığı hangi travmalardan sonra böyle bir insan oldu?
‘İstiklal Madalyasını kazanan askerlerin çoğu olağanüstü zorluk karşısında fevkalade cesaret gösterene kadar sıradan askerlerdi’
Tarzan Gazi Ahmet Bedevi ve gazi arkadaşları madalyalarıyla.
Manisa
Bunun bir sonraki adımı Anzavur'un anılması olacak. Bilemiyorum, belki de gayretli bir belediye çoktan anmıştır.
Bizim safımız ise bellidir. Yolumuz Köprülülü Hamdi Bey'in yoludur.
Irak Türklüğü gelecek 50 yıl içinde var olmaya devam edecekse, bunu Türkiye sayesinde değil, Türkiye'ye rağmen yapacak. Bu belli oldu.
#ErsadSalihiYaln
ızDeğildir
Bakın, geçen hafta Bozüyük'te harp sahasındaydık. Resmi belgelere göre mevzi hattı olduğu söylenen tepelerde siperler hala duruyordu. Hatta aynı siperlerde mavzer fişek bağı kalıntısı bulduk. Ama alttaki hödük "Kurtuluş Savaşı yalan" diyebiliyor. Bu ahlaksızlıktan öte bir şey.
@sarmatlar
@cgfuzuli
Yahudi asıllı Kemalist olmalısın,
Atatürk çocuğu.
Kurtuluş Savaşı'nın tamami YALAN.
Biraz zahmet ette oku araştır,
ortalığa kavara salacagina.
@korayphlvglu
@banildi73
Ermenistan'dan 250 bin, Karabağ'dan 750 bin olmak üzere 1 milyondan fazla Azeri yurtlarından sürülmüşken referandum öneriyorsunuz yani?
Şu an yüz yüze sınav yapıyoruz. Yan sınıfta bir asistan arkadaş görevli. Asistanlık üniformasıyla gelmiş göreve: üstte Columbia polar mont, ayağında Jack Wolfskin outdoor botlar.
Çünkü baban bu devletin, mensubu olduğu kurumun banisi olan kişiyi bir hain olarak görüyor. Baban her işi yapabilir, ama laik demokratik Türk cumhuriyetini korumak için var olan bu kurumun parçası olamaz.
Tam tersine biz, Z kuşağı denen genç neslin eskilerin devletiyle muhatap olmamasını istiyoruz. Kimlik unuttu diye karakola çeken bir devlet olmasın, dileğimiz bu. Bu korkunun yüceltildiği değil, gençlerin böyle bir şeyden korkmadığı bir Türkiye istiyoruz.
Babam 100 yaşında...
Bugün birlikte köye gidelim diye yola çıktık yolun yarısında "Nüfus cüzdanım evde kaldı. Dönüp alalım polis - jandarma sorar bir de karakol ile uğraşmayalım." Dedi. Bir türlü ikna edemedim. Dönüp aldık.
Eskilerin devlete bakışı bu. Z Kuşağına duyurulur.
Mesela bunun bir nedeni von Sanders'ın çıkarma öngörülerindeki yanlışların ve savunma planında yaptığı değişikliklerin Türk ordusunun hayati bir gününe mal olması, Müttefiklerin karaya nispeten rahat çıkabilmesine olanak tanıması olabilir mi?
Şunu söyleyen kumandanın yalnızca üç yıl sonra İngilizlerle anlaşarak orduyu satacağına inanmak en hafifinden ahmaklığın, en ağırından hıyanet-i vataniyyenin konusudur.
DESTEĞİNİZ GEREKİYOR!!!
İstiklal Harbi alanları korunmaya muhtaç! Bu alanları tamamen gönüllü olarak araştıran, yaşayan ve yaşatan bir avuç insan için bu topraklar kitap sayfalarında kalan masallar değil, ulusal savaşımızın izlerini barındıran kutsal yerler.
Resimde gördüğünüz alan DSİ,nin bir gölet projesi alanı. Burası Afyon Sinanpaşa’da Büyük Taarruz’un önemli muharebe alanlarından biri. İçinde şehitler ve mevziler var. Bu ülkenin kuruluşuna canını koymuş kardeşlerimiz var. Onlar bir şey söyleyemez ama biz susmayız.
@dsi_gn_md
Bu Rus muhipleri TSK'da hep mi vardı, yoksa bu askerler emekli olduklarında mı Rusya'nın gönüllü lobicisi oluyorlar? Rusya'nın politik çıkarlarının Türkiye'yle örtüşmediğini, çatıştığını görmek için kaç Suriye harekatı daha gerekiyor?
Emekli Tuğgeneral Doç. Dr. Fahri Erenel:
"ABD, Türkiye'yi dört bir yandan kuşatma altına alıyor. Türkiye ve Rusya'nın, Kapalı Maraş'ta üs kurması 2 ülkeye de büyük kazanç sağlar."
Bir öğrencimiz sabah telefonunu düşürmüş, ekran falan paramparça. Tamir edilmeyecek şekilde. Çocuk sınıfta ağlıyormuş. Kelime anlamıyla ağlıyormuş. (Çocuk diyorum ama üniversite öğrencisi). Şu gençlerin Almanya'ya falan artlarına bakmadan gitmesi haktır, hak.
Bu düpedüz haysiyetsizlik.
Bundan sadece 30 yıl önce 1 milyona yakın Azerbaycan Türkü yurdundan sürüldü. Bunca yıl vagondan bozma barakalarda hayatta kaldılar. Onları kovup evlerine konanlar bugün misilleme korkusuyla kaçıyorsa demek ki suçlarının farkındalar
PKK'nın şu an yapmakta olduğu "Türk ordusu kimyasal silah kullanıyor" propagandası dalga geçilecek bir şey değil. Bu, daha öncekiler gibi değil. Onlar birkaç hesapta söylenen, sonra sönen laflardı. Şimdi büyük oynuyorlar-belli ki meseleyi uluslararası düzeye taşımaya niyetliler.
4 yıl önce bir özel harekat polisinin "Türk'ün gücünü göreceksiniz!" dediği video üzerinden milliyetçilik peşinde koşan bir güruh 95 yıl önce isyan ettiği Türk devletinin gücünü gören Şeyh Said'i kutsuyor. Bu akılla açıklanacak iş değildir. Açık söyleyeyim, bu, ihanet-i vatandır.
Londra'da Hyde Park'ta gördüğüm Savaştaki Hayvanlar anıtı beni hep çok etkilemiştir. En vurucu mesajı şudur: "ONLARIN SEÇENEĞİ YOKTU"
"Bu anıt tarih boyunca savaşlarda ve seferlerde İngiliz ve müttefik güçlerinin yanında hizmet eden ve can veren tüm hayvanlara ihaf edilmiştir".
Kendisi şehit falan değildir. Cephelerde direnen ve can veren Kuvayı Milliyeciler, BMM ordularının askerleri ve subayları şehitken, Atıf gibi Müttefik muhiplerine "şehit" demek, bu kavrama yapılacak en feci bir ihanettir.
AKBAŞ CEPHANELİĞİ BASKINI
30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros mütarekesi, Türk ordusunun Çanakkale boğazında bulunduğu noktalardan çekilmesini gerektiriyordu. Bu yer değiştirme sonrasında boğazda bulunan tüm askeri karargah, depo, ve tesisler işgale açık hale gelmiş oldu.
Melike Hanım'ın paylaştığı bu fotoğraf çok ilginç bir ayrıntı barındırıyor. Bakalım.
Bu askerin kepi, düzenli ordunun bir neferi olduğunu gösteriyor. Ancak, üstündeki kütüklüklerde bir tuhaflık var. Üstelik kütüklükte bir de tabanca taşıyor.
Bu sene Anafartalar Zaferinin 107. Yılı, Büyük Taarruzun ise 100. Yılı.
Çanakkale Cephesinde düşmana geçit vermeyen güç, İstiklal Harbinde düşmanı vatan toprağından atmak için Büyük Taarruza -26 Ağustos 1922-hazırlanıyor.
İstiklal Harbinde Türk askeri
#BuyukZafer100Yasinda
TRT'de yeni sezonda yayınlanacak 'Mahsusa Trablus' isimli dizide Kuşçubaşı Eşref rolünü Kenan İmirzalıoğlu'nun oynayacağı iddia edildi.
"Mahsusa Trablus", gerçek bir ajan hikayesini konu edinecek. Dizinin ana karakterleri Mustafa Kemal Atatürk, Enver Paşa ve Zenci Musa olacak.
Hazret sormuş, 26 Ağustos 1922'de Kocatepe'de çekilen fotoğrafta dürbünden bakan "general" kimdi diye. Bu kişinin daha sonra general olan Şahap Gürler olduğu da zaten söylendi. Biz bu faslı geçelim. Şimdi gelelim alttaki iddiasını yerin dibine gömmeye.
Peki o zaman, başlıyoruz.
İddia şu: Gelibolu Muharebeleri yaşanmadı. Siperler kazılmadı, savaşılmadı; çünkü müttefiklerin mutlak hava üstünlüğü ve bombardıman yeteneği vardı.
7- Tek bir bombanın atıldığı yerlerdeki yıkımın boyutları gerçekten çok yüksek. Bugün kullanılan bombalarla rahatlıkla boy ölçüşür hatta bazı noktalarda daha yıkıcı olduğunu gözlemliyorum. Şu tahribata bakın...
Hainlere karşı sadece 15 Temmuz gecesi değil ondan çok önce de dik duran ve bunun için bedel ödeyenler vardı. Birçoğunu Balyoz-Ergenekon kumpaslarıyla hapiste çürüttünüz. Allah onlardan da razı olsun değil mi Yusuf??
Ermeniler Kelbecer bölgesini terk etmeden önce ağaçları keserek keresteleri Ermenistan'a taşıyor. O toprakları 30 yıl boyunca "yurt" olarak görmediklerinin daha güzel bir fotoğrafı olamazdı.
#Karaba
ğAzerbaycandır
For the last 28 years Armenians have plundered our natural resources on occupied territories. Today while leaving Kalbajar they burn everything around and cut down forests and take timber with them. No further comment ...
Arkadaşlar Azerbaycan bağımsız bir devlet, değil mi? Yani kendi kararlarını verebilir. Bunu yaparken bize sorması gerektiğine nasıl hükmediyoruz acaba? "Türklüğe ihanet ettiler" diyenler gördüm. Valla akıl tutulması, tam olarak bu. Paranoya resmen...
Bu kareleri Polatlı'nın Toydemir köyünde çektim.
1905 yılında kurulur bu köy. Vatanları Kırım'ı terk etmek zorunda kalan Tatarlar, Polatlı bozkırında yeni bir yurt bulmuştur. İkinci yurtlarında bozkırın ortasında kendilerine bir hayat kurarlar.
Aradan 16 yıl geçer.
Birtakım anonim hesaplar "Şurada şurada doğru düzgün kurtarma çalışması yok, ulaşılamayan çok kişi var" dese dezenformasyon var diyeceğim. Ama yüzlerce ismi açık insan, bir sürü belediye başkanı aynı şeyi söylüyorsa yalan söyleyen başkalarıdır!
Fin-Sovyet Kış Savaşı'nın başlamasının 80. yıldönümündeyiz. Sovyetler Birliği orduları 30 Kasım 1939’da ani bir saldırıyla Fin topraklarına girer. Fin güçleri zorlu kış koşullarında üç ay boyunca azimle savaşarak Sovyetlere korkunç kayıplar yaşatırlar.
Biraz geç fark ettik, koray yine sıralamış herzeleri. Bariz birkaçından bahsedelim.
Limon(?) von Sanders Gelibolu'da komutandır gerçi ama çıkarmanın Bolayır'da yapılacağını düşünmüş, düşman yarımadaya ayak basana kadar bu fikirden vazgeçmemiştir. Temel Gelibolu bilgisidir bu.
Tam 100 yıl önce bu saatlerde Yunan askerleri Bursa'ya giriyordu. Bursa'yı savunmakla görevli 56. Tümen zayıf alaylarıyla etkili bir direniş sergileyemedi. Şehir etrafındaki birlikler ve Bursa ahalisi karışık bir halde İnegöl'e çekilmeye başlamıştı.
Bir grup subay ve vatansever "ya istiklâl ya ölüm" demese ülke Filistin'in akıbetine uğrayacaktı, ama bu Halil'in umurunda değil. Yeter ki imparatorluk "miti" yaşasın.
Bak yine bilendim. Memleketin bir köşesi istiklâlini yitirmiş, insanlar mitinglerde "İzmir Türk kalacaktır" demek zorundalar. Sonra aradan 103 yıl geçiyor, birileri çıkıp "İstiklâl Harbi demek yanlış, biz istiklâlimizi kaybetmedik ki. Milli Mücadele demek lazım" diyor.
Mustafa Kemal elbette yeni bir padişah olmadığını göstermek için böyle bir tasarrufta bulunuyor. Ama ölümünden 85 yıl sonra, kurduğu devletin hutbesinde adına rahmet okunmamasını savunanlar çıkıyor. Hayret. Mutedil görünen insanlarda bile son tahlilde ideoloji galebe çalıyor.
2004/2005'te Gazi Üni'de Kosovalı bir öğrencim oldu Emrullah adında. Türk askerinin Kosova'ya girdiği günü sordum, çok şaşırdı, garibim Türkiye'de pek bilenle karşılaşmamış. Bana o gün çekilen görüntülerin olduğu bir video kaset verdi (evet VHS). Meğer Kosovalı Türkler o kaseti
"Osmanlının gidişi buradan 1912 yıllarıydı ve tam 100 yıl sonra Mehmetçik geliyor. Kosova'mıza Türk askeri geliyor. Sabahleyin Türk askeri geliyor diye ses çıktı, millet bu meydanda toplanmaya başladı ve ben hayatımda ilk kez bu kadar Türk bayrağı gördüm."
Şu seviyesizlik, yılışıklık, ciddiyetsizlik memleketin her yerine sirayet etmiş. Savaş muharibimiz bile magazin peşinde. E tabii bu adam muhtemelen mesleğe Nişantaşı sokaklarında ünlülere yılışık sorular sorarak başladı. O an nerede , koşullar nedir en ufak bir farkındalığı yok.
bu iki büyük Türk paşasını birbirine düşürmeye çalışıyorlar. O insanların mücadelesi başarılı olduktan, daha sonra yaşanan kırgınlıklar o hadiselerin etkilediği insanlarca unutulduktan sonra bile. Bu nasıl bir kindir, anlamak zor.
Şu an itibariyle Albay Reşat'ın uğruna canına kıydığı mevzileri görmek üzere Çiğiltepe'ye yol alıyoruz. Sonra da 25/26 Ağustos 1922'de 5. Süvari Kolordusu'nun 2. Tümeni'nin geçtiği güzergahı aşacağız.
@SakaryaSavasi
@MEnesDuman
@MSuleymanDuman
Mustafa Kemal Paşa 30 Ağustos günü Dumlupınar-Adatepeler muharebesi idare noktasına giderken etrafına top mermileri düşüyordu.
Ne bitmez kindir bu? Ama biz buradayız, unutturmayız.
Şuna "Mustafa Kemal İngilizlerin adamı olmasa vize verirler miydi?" diyenler var. Bir Osmanlı paşasının kendi yurdunda vize alarak seyahat etmesini dert etmiyorlar ama.
En zoru ise kendi ülkende seyahat ederken İngilizlerden 'vize' almak olmalı.
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmadan önce İngilizlerden almak zorunda kaldığı vize..
#19May
ıs1919
Fotoğraftaki çocuk, asker değil bu arada. Kazım Karabekir'in yetimlerinden birisi. Aydınoğlu Ekrem'e gelirsek, doğumu hatalı yazılmış olabilir, kayıtlarda feci hatalar olduğunu biliyoruz. İstiklâl Harbimizde çocuklar askere alınmadı, bundan eminiz.
Yorumları okurken utandım. Türk Yahudilerinin başsağlığı dilemesinden daha doğal ne olabilir ki? Musevi cemaati düşman halk mı? Yabancı ajanı mı? Ya da Pasifik'te mi yaşıyorlar? Adı üstünde, Türk Yahudileri onlar!
Milletleşebilmiş bir topluluk olmamızı gerçekten dilerdim...
Bu Şabat (Cumartesi) tefilasında tüm sinagoglarımızda şehit askerlerimize, yaralılarımıza ve memleketimizin huzuru, bekası ve esenliği için dua edilecektir. 🇹🇷
Mükemmel bir keşif.
Bu fotoğrafın çekildiği ülkenin bir milletvekili bundan 10 yıl kadar önce "Yunan tarihinde Ege'de Türklerle savaş yok, şehitlikler temsili" diyebilmişti.
Erkan Özçelik hocam telefonla aradı, yayın için sıkıştırdı.🤷♂️Selim Erdoğan ve Erkan Özçelik ile birlikte yine eski bir fotoğrafın yerini bulup bir canlandırma yaptık. Hafriyat ile yükselmiş biraz🙋♂️
Yer tespiti:
@Erkanozcellik
Fotoğraf:
@SakaryaSavasi
Figüran:
@SerdarA23513939
Amiral Cihat Yaycı kızağa çekildiği halde utanmadan "Genelkurmay emrine alındı demek ki daha önemli görevler verecekler", "Komutanlar gelir gider, aslolan davadır" diyen şuursuzlar şimdi ne diyecek adım gibi biliyorum, bu yüzden bu güruhun verdiği tek bir nefese güvenmiyorum.