Her insan dünya otobüsünün yolcusu.
Peki otobüsü kullanan kim?
İşte ayrım burada başlıyor!
Kimi otobüsü iradesini ortaya koyarak kendi yönlendiriyor
Kimi de “Saldım yokuşa Mevla’m kurtara.” diyor.
Mevla’m her ne verirse güzelini verir ve en güzelini de verdi zaten.
İrade ve
Kişi aşırı güven duygusu ve fark edemediği kibri ile güdülenen "üstün olma tutkusunun" önüne geçemezse
kaçınılmaz olarak
narsist kişilik bozukluğunun kucağına düşecek demektir.
Değişim ancak kişinin bencil yapısından sıyrılarak
yaşamın parçası olduğunu anlaması ve buna göre davranmasıyla olabilmektedir.
Bencil yapısına kılıflar giydirerek bunun dışında kalmaya çalışan kişi için sonuç hep aynıdır. HÜSRAN
Ama daha vahimi de var!
Ya kişi bencilliğini fark
Yaşam kalitesi
özgürce yaşayabileceğin bir ülkede
kişilerin birbirlerinin özgürlüğüne saygı göstererek yaşamayı becerebildiği bir ülkede
oluşur ve artar.
Kişilerin birbirine tahammülünün kalmadı ülkelerde ise bunun tam tersi oluşur ve yaşam kalitesi günden güne düşer.
Hayatı nasıl yorumluyorsak hayat da aynı şekilde bizi yoğurur ve eğer bir yorumumuz yoksa hayata dair.
O zaman sadece yuvarlanıp gideriz.
Bu nedenle önceliklerimizi çok iyi şekilde bilebilmemiz gerekiyor.
Çünkü
Kişinin öncelikleri hayatı nasıl yorumladığını ortaya çıkartır.
"Başarının 10 ya da 5 hadi senin hatırın için 3 yolu."
Bu masalı sadece güç düşkünü kardeşlerim dinliyor.
Başarı bir yan üründür!
Tamam
Hedefi koyun ama yıkıcı bir hırsla peşinden koşmayın.
Zira
Asıl olan çabadır ve emekle yoğrulmuş çaba
zaten sizi başarıya götürecektir.
"Dünya herkesi doyuracak kadar kaynağa sahiptir ama herkesin açgözlülüğünü doyuracak kadarına değil." Gandhi
Açgözlülükle ilgili konuşmayı hazırlarken dikkatimi çekti.
Geçim sağlama kaygısı haklı bir kaygı olarak önümüze çıkmaktadır fakat
sadece geçim sağlama döngüsünde kişi takılacak olursa yaşamının asıl amacını gözden kaçırabilir.
Kişi varoluş amacını sorgulayıp kendisi bulmalı ve bu yolla yaşamının temel amacını anlayabilmelidir.
"Başarı yolunda her şey mubahtır."
Bu sözü diline dolamış bir kardeşimle yaptığım sohbet gerçekten hazindi.
Başarı öyle bir pazarlanmış ki
kişi
o olmadan her şeyin son bulacağını düşünüyor o zaman da her şey mubah zannediyor.
"Her şeyin mubah olduğu hiçbir şey yoktur."
Onurlu davranışlar bazen hiç beklemediğimiz birinden gelebilir.
Peki,
Bunu fark edebilecek onura sahip miyiz?
Ne zor bir soru!
Deneyimlediğim ufak bir ipucu!
Temelde bunu fark etmek nerede ise mümkün değildir.
O zaman, önyargısız bir samimiyetle
sadece muhabbet etsek mi?
Ölüm bir son değil yeni bir başlangıçtır.
Bunu artık çoğu kişi biliyor diye düşünüyorum!!
Fakat!
Kişi bu dünyada o yeni başlangıca kendini ne kadar hazırlıyor?
Bunu kendisine sormayı kesinlikle unutmamalı!
Epilepsi Tedavisi Destek Programı
Epilepsi olan kişiler (sara hastaları) ve yakınlarına hayatı daha yaşanabilir kılmak için hazırladığımız kapsamlı bir programdır.
İrade zaman içerisinde kazanılan bir yetenektir.
Bu nedenle
iradenizin zayıf olduğunu görerek
mücadelenizden vazgeçmeyin.
Sabır ve sebatkarlık en yakın dostlarınız olacak onlara güvenin
yani
kendinize güvenin.
Söylemesi kolay yapması zor ama gelişim yolunda kolay olan ne var ki?
İnsanlık için çaba sarf eden insanların işi zor çünkü insanlık için çaba sarf eden insan sayısı gerçekten çok az.
Sadece kendi için çaba sarf eden insanların işi de zor çünkü bir yanılsama içerisinde yok olacak varlıkları için çaba sarf etmektedirler.
Yoksa bunu yazmasa mıydım?
Patavatsız kişiler kelimelerine dikkat etmeden kırıcı, rastgele konuşurlar ve buna açık sözlülük yapıştırılmasında bulunurlar.
Açık sözlü kişiler ise "nezaket" çerçevesinde konuşarak fikirlerini, bildiklerini dikkatlice konuşarak ortaya koymaya çalışırlar.
Güç sahibi olmayan insanlar güç sahibi olanların peşinden koştukları zaman güç sahibi olacaklarını zannederler
fakat farkına dahi varmadan
onların kölesi haline gelirler.
Yaşam gariplikler denklemi!
Çözmek istiyorsak matematikteki olasılıklar denklemini anlamamız gerektiğini düşünüyorum.
Zira
Gariplikler anlayamadığımız olasılıklar üzerine bina edilmiştir.
Garip ama böyle :)
Ünlü psikolog Maslow aşkı ikiye ayırmış
1)Güvensizlikle gelişen ve düşük düzeydeki duygusal ve güdüsel ihtiyaçları ifade eden “yetersiz aşk”
2)Yüksek düzeyde duygusal ihtiyaçları içeren
ve
"özellikle kendini ve diğerini gerçekleştirme isteğini ifade eden aşık olmak”.
Halktan oylarını alabilmek için üzerinde koca koca delikler olan bir paltoyla ortalarda gezen bir politikacıyı gören
Sokrates
onun ikiyüzlülüğünü şu sözleriyle açığa vurmuştur: "Paltondaki deliklerden kibrin görünüyor."
Insanın en büyük inkarcılığı korkularını kendi kendine itiraf edememesidir
VE
kendi kendine itiraf edemediği o korkular zamanla onun kabusu haline dönüşür
VE
o kabuslarda da hayatını gömer.
Geçim sağlama kaygısı ""haklı bir kaygı olarak önümüze çıkmaktadır""
fakat
""sadece"" geçim sağlama döngüsünde kişi takılacak olursa yaşamının asıl amacını gözden kaçırabilir.
Arkadaşlar lütfen cümleyi tam olarak değerledirelim.
Başarının insanın yardımseverliği, empati yeteneği ya da vicdanı olmadığı
iyi notlarla, zenginlik ve statüyle ölçüldüğü, rekabetçi bir dünyaya çocuklarımızı atıyoruz.
LÜTFEN BİR AN ÖNCE
İNSANİ DEĞERLER EĞİTİMİNİ "AYRI BİR DERS" OLARAK MÜFREDATA SOKALIM !!!
#3Mart1924
bu topraklarda benim kalkanım benim toprağımın insanından başkası değildir
zira yarın istiklal için cepheye gitsem
yanımda onlardan başkası olmaz
geçmişte bu böyleydi şimdi de bir şey değişmedi
tekrar yazıyorum
bu toprakların birliğini zedeleyecek
sözlerin zamanı değil
Birleşmiş Milletler’in raporuna göre dünyada her yıl yaklaşık bir milyar ton gıda çöpe gidiyor.
Bununla birlikte gıda atıkları sera gazı emisyonlarının yüzde 10’unu oluşturarak küresel ısınmanın da önünü açan en büyük faktörlerden.
Rutin: Alışılagelmiş düzen içinde çeşitlilik göstermeyen düşünce ve davranışlar.
Yeni bir yerlere gitmenin rutinin dışına çıkmak olduğu zannedilir.
Kişilik gelişimi noktasında geçerli rutin değişimi kişinin davranış ve düşüncelerindeki rutinini anlaması ve aşmasıyla mümkündür.
Kişinin müdahale edemeyeceği bilemeyeceği, sadece birilerinin söylevleriyle tanımlayabileceği şeyler üzerinde durması çok anlamlı olmamakla birlikte zaman denen dünyanın en değerli cevherini kaybetmesine de sebebiyet verebilir.
@uzeyirsas
Temelde kişinin değiştirebileceği, müdahale edebileceği şeylere yoğunlaşarak kişilik anlamında gelişimine yoğunlaşması önemli. Bu noktada duygularını, duygusal zekayı anlaması önemli.
İnsanın değişmesi, dönüşmesi için ilk önce kendinde bir şeylerin eksikliğini hissetmesi, bu eksikliği görerek kendi rutinlerini tanıması ve bu rutinlerin dışına çıkarak kendini dönüştürebilecek iradeyi göstermesi esas olandır.
Farklılıkları zenginlik olarak görebilecek bakış açısına sahip olamadığımız sürece
her türlü farklılığı karşıtlık olarak algılamamız kaçınılmazdır.
Ve
Bu kaçınılmaz gerçeğin sonucu bölünme ve kaostur
Kaldı ki bu kaosu inançsal ayrılıklardan dolayı insanlık asırlardır yaşamaktadır
Bazen insan hayatının çöpe gittiğini düşünür.
Fakat
Aslında insanın hayatı değil bu düşünce çöplüktür.
Yani
Çöplük düşünceleri zihnimizden uzaklaşırmayı başararabilirsek zamanla yaşamayı da öğrenebiliriz.
#ÇanakkaleGeçilmez diyen ve bu uğurda canlarını feda etmiş tüm insanlarımızı sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz.
FAKAT
Mustafa Kemal Atatürk gibi sembol ve kilit bir kimliğin
afişlere taşınmamasını da üzüntüyle karşıladığımı belirtmek isterim.
OLMADI BU YAKIŞMADI
Bilmediğini bilen kişiye cahil diyemeyiz çünkü öğrenme süreci dediğimiz şey bilmediğini bilmekle başlıyor.
Kişi bilmediğini bildiği zaman eksikliklerini görüyor ve bu eksikleri tamamlamaya çalışarak gelişip cehaletinden bir nebze olsun kurulabiliyor.
Kişinin her sabahı yeni bir gün olarak algılayarak bir önceki günkü sorunlarını bir sonraki güne taşımayarak yeni bir güne yeni bir sabahla başlaması ve kafasında yeni projelerin olması onu daha ileriye daha iyiye taşıyacaktır.
Cesur bir alçak gönüllülük gerçekçi ve olgun bir kişiliğin işaretidir.
Kişi bu noktadaki cesareti kendinde sorgulayarak anlamalıdır.
Zira kibir kolay, alçak gönüllülük zordur ve gerçekten cesaret ister.
Hele ki günümüz koşullarında!
Eleştiri sadece bir yanlışı göstermek için değildir.
Temelde eleştirdiğiniz konuyu daha verimli hale getirebilmek için yapılan bir eylemdir.
Bazı kişilerce üstünlük sağlama eylemi haline de dönüştürülebilmektedir ki işin vahim tarafı da bu olsa gerek!
Kişisel gelişim tabi doğum gibi oldukça sancılı bir süreçtir.
Bu sancıları yaşamadan kolaycı, kopyacı bir yaklaşımla bir şeyleri elde edebileceğini zannetmek sadece kişinin bulunduğu yanılsamayı gösterebilir.
Azimsiz motivasyon yakıtsız araç gibidir.
Ömrünüz kımıldamadan birşeyleri yapabileceğinizi zannetmekle geçer.
Tabi
Cesaret, sabır ve sebat da azmin kara gün dostudur. Birlikte harika şeyler başarmanızı sağlar.
He!
Tüm bunlar için kendinize inanmanız gerektiğini yazmış mıydım? :)
Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) dünyanın en yoksul, en tehlikeli ülkelerinde yeni doğan bebek ölümlerinin, zengin ve güvenli ülkelere göre 50 kat fazla olduğunu açıkladı.
Eğitim hayatın inceliklerini kişiye öğretmiyorsa
didaktik bir yapıda geliştiğini zanneden robotlar
üretiyor demektir.
Ki!
Gördüğüm kadarıyla öğretmiyor!
Beyoğlu’ndaki Selimiye Altun Camii’nin imamı Osman Gökrem, caminin abdesthanesini yıkanabilmeleri için evsizlere açmış.
Evsiz vatandaşlarımızın konaklama ve isdihdama yönelik eğitimlerini de YERİ MÜSAİT camilerimizde bekliyoruz.
Aşk bir tüketim aracı değil, insanı canlandıran harika bir pozitif enerji üretim aracıdır
fakat
bu nadir ele geçen enerjiyi gerçekten nasıl kullanacağımızı biliyor muyuz ya da kendimiz dışında bir şeyler için kullanmamız gerektiğinin geçekten farkında mıyız?
Kedi adıma dönüşümüm noktasında kıymet verdiğim yegâne kavram hizmettir zira hizmet bilinmez olandan ziyade yere basan, hem kişiyi hem de toplumları daha ileriye taşıyan, kişinin gerçek benliğini ölüme ve sonrasına hazırlayan yegane mevhumdur. Gerisi teferruattır. Sağlıcakla…
Hepimizin kendine şu soruyu içtenlikle sorması gerekiyor!
Yaşamımın bir kişisel gelişim yolculuğu olduğunun farkında mıyım?
Eğer farkındaysak gereğini yapmalıyız!
Eğer farkında değilsek geç kalmadan başlamalıyız!!!
Kapılar kilitliyken çıkışı bulmak zor olabilir ama ne olursa olsun aslında yapmak gereken "bazen zorlayarak" da olsa teker teker kapıları açmayı denemektir.
Yaşam bir direniştir, kişilik gelişimi ise bu direniş içerisindeki devrimdir ve kişi bu devrimi gerçekleştiremezse yaşamın dayattıklarının uşağı haline gelir.
Kişinin vazgeçilmez biri olma noktasında çaba göstermesi çok anlamlı değil zira vazgeçilmez olmak temelde bir yan üründür. Asıl olan kişinin yaşanabilir bir insan halini alma noktasında gösterdiği çaba, ilişkisine verdiği emektir.
Tırnak içerisindeki yerlere dikkat ettiğimiz gibi geçim sağlama haklı bir kaygıdır fakat kişi bu kaygıda takılırsa kendini ve yaşamı alma ihtimali kalmıyor.
Artık söylenecek bir şey yok herkesin bildiği kendini bağlıyor anlaşılan.
Düşünme tembelliği çok dikkat edilmeyen bir konudur. Çoğu kişinin üzerinde durmadığı, gerekli bile görmediği fakat tüm bunlarla birlikte düşünme yeteneğini kullanabildiğini zannettiği bir dünyada yaşıyoruz.
Hayat gerçekten çok garip
ve bazen çok farklı yöntemlerle
insan evladına iç dinamiklerini gösterebiliyor.
İşte bu noktada da bazen kişinin kendini bulması için kaybetmesi gerekebiliyor.
#ÇanakkaleGeçilmez tıpkı bu Memleketin her karış toprağı gibi
bu zaferde kanları ve canlarıyla siper olmuş her insanımızı saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.
“Aşk mı para mı?” Sorgulaması açıkçası çok anlamlı bir sorgulama değil çünkü aşk kişinin manevi bakış açısından beslenmekte para ise maddi bakış açısından beslenmektedir.
Yani, "Aşk mı para mı?" sap ile samanı birbirine karıştırmaktan başka bir şey değil.
#BizimSevdam
ız
HAKKININ NE OLDUĞUNU BİLEN VE BUNU TALEP EDEBİLEN
ARAŞTIRAN VE SORGULAYAN
YANİ ÖZGÜR VE OBJEKTİF BAKABİLEN
İNSANLARIN GÜNDEN GÜNE ÇOĞALDIĞI
BİR TÜRKİYE
Farkındalık algıyla alakalı bir durum. Kişinin algıları ne kadar açıksa farkındalığı gelişir, dönüşür fakat bizim burada bahsettiğimiz farkındalık bir şeyleri fark etmekten ziyade kişiyi geliştiren çok boyutlu düşünme yeteneği kazandıran bir farkındalık.
#3Mart1924
ah şu popülizm
hep halkın iradesinden beslenir
ama
hiç popülizm yaptığı mevzunun
ucunun nereye dokunacağını düşünmez
kişi neden popülizm yapar? derseniz
cevabı basit ve bilindiktir
taktir görmek ve egonun okşanması
DUR BİRAZ DA GÜLELİM
AZ ÖNCE BİR KARDEŞİM
Abi CAPS-LOOK açık kalmış
diye yazmış
yahu bunca fikri yazıp aktarıyoruz
mübarek
o neydi yahu
ama ne güldüm
sanki
ne anlatıyorsun kardeşim boş konuşma bir şey olacağı yok kendini ne yırtıyorsun
der gibi olmuş
Kişinin özünü yok sayarak ona yatırım yapmaması bir riski göz önüne alması olabilir!
çünkü
"Kazara" öldüğünde özüyle karşı karşıya kalması durumunda yok saydığı şeye hiçbir yatırım yapmadan, zengin olarak ölse dahi fakir olarak özünde doğma ihtimali gayet mümkün.
Neden olmasın?
Canlar hayat çok hızlı bir trendir
geçmiş yerine geleceğe bakmayı bilmezsek
öngörüden uzak kararlar alan bir yapıya bürünebiliriz.
Bunun çaresi
dünya ile entegre bir insan modelidir
bunun gerisinde kalanlar
hızla giden bu treni koşarak yakalaya çalışıyorlardır.
#BizimSevdam
ız
Eğer bir şeyi yapamıyorsan,
o şeyden kaçmanın adı
Bahanedir.
Bu nedenle
kişi bahanelere sarılmaya başladığı an
bilmelidir ki
yapmaya çalışmaktan ziyade
kaçmaya çalışmaktadır.
Kişinin kendi yanlışlarını örtme çabası birçok insanda gördüğümüz, kişinin kendi aklıyla kendi kendini kandırma girişimi sonucu açığa çıkan bir yanılsamadır.
#BizimSevdam
ız KENDİ HALKI BAŞTA OLMAK ÜZERE
KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEDEN
BİR OLABİLEN
KARDEŞİ DÜŞMAN GÖRMEYEN
VE
NEFRET SÖYLEVİ ÜRETMEYE NEDEN OLAN PAYLAŞIMLARLA
MÜSAADE ETMEYEREK
TOPLUMDA NEFRETİN VE KAMPLAŞMANIN ÖNÜNE GEÇEBİLEN
BİR
TÜRKİYE
BUNDAN GAYRISI TEFERRUAT
İnanlar hep kendi çıkarları penceresinden olaylara yaklaşıyorlar ve kendi bencilliklerini örtmek için çeşitli bahaneler ile kendilerini çok güzel bir şekilde kandırabiliyorlar.
Tabi, akıl başka ne işe yarar ki?
@nesirden
Şu adamın yaşadığı hayal kırıklığını anlatmaya hiçbir kelime yetmez.
Düşüncesine sonuna kadar katılıyorum.
ama
Bu adamı hal kırıklığına uğratan millet değil öngörüsüz alınan kararlar.
#SOKA
ĞACIKMAYASAĞI
canlar bırakın bunları
gerçek tek ve değişmez
marifet hizmete tabidir
ve
dünyanın daha iyiye gitmesi için reel anlamda hizmet etmiyorsan
ne konuşuyorsun mübarek? derler adama
zaten ideoloji pazarlayan boş boğazlardan yeterince çekmedik mi?
Bana göre yaşamsal risklerin en başında geleni kişinin özün varlığını noktasındaki çelişkisi hatta kendi özünü inkâr etme çabasıdır.
Videoda bu noktaya kısaca bir açıklama getirmeye çalıştım.
Bir yalanı görmezlikten gelmek
yalanı meşrulaştırmaktır
ve
yalanlar meşrulaşırsa
ahlak rafa kalkar
ve
ahlak rafa kalkarsa
adalet de rafa kalmış olur.
Adalet=Ahlakın tesisi.
Hedeflerinizi yaşamın size dayattığı kandırmacalar içerisindeki bencil düşünce kalıplarından çıkartarak bulunduğumuz dünyanın daha iyiye gitmesi adına dönüştürün.
İnanın, böyle bir dönüşümü sağladığınız takdirde olanlara siz de şaşıracaksınız.
İnsan evladı bir zamanlar çocuk olduğunu unuttukça
çocukların gözüyle bakmayı da unutuyor
ama işin daha vahimi
bu vaziyette çocuk yetiştirmeye çalışıyor.
Garip bir durum!!
Yaşam garip denklemlerin birleşimidir.
Bu nedenle yadırgadığınız şeyleri duyduğunuzda veya gördüğünüzde üzerine biraz daha fazla düşünün
Çünkü bazen onlar geliştirici olabilir.
Yapmacık mütevazılık,
kısa boylu adamların kapıdan eğilerek geçmesi gibidir denir.
Arkasında büyük bir kibir saklıdır.
Bu nedenle lütfen gereksiz ezilip büzülmelerden kaçınarak hak eden kişiye mütevazı olmaya çalışalım.
Hak eden kişi? Yardımsever, hizmet bilir kişi.
Çevreyi kirleten tesislere 165 milyon lira ceza kesiliş
çevrecilik anlamında güzle bir durum zira denetlemenin yapıldığını gösteriyor
bir de bu denetleme sonucu elde edilen paraların yine çevre için harcandığı noktasında somut deliller ortaya konsa
çok şık olacak.
İsveçli müzisyen ve insan hakları eylemcisi Benjamin Ladraa,
Filistin’in bağımsızlığı için İsveç’ten Filistin’e başlattığı yürüyüşünde Ankara'daydı.
***
Aslında haklar bitkiler, hayvanlar vs.
her yaşayan varlık için önemli.
Kişi sadece kendi huzuruna, sağlığına dayalı olarak, bencil bir şekilde bulunduğu dünyadan faydalanarak yaşıyorsa,
bulunduğu dünyaya, kendisine ve insanlığa hiçbir şey katmadan hayatına devam ediyorsa nasıl bir huzura sahip olabilir?