4 yıldır yaşadığımız Antepten artık ayrılıyoruz. Hanım arkadaşlarıyla vedalaşıp her gün ağlıyor. Ben de her gün sevdiğim kebapçılara gidip kebap yiyiyorum.
Arkadaşlarım 9 aylık çocuklarının parmak kenarlarını gıdıklıyorlar. İlerde iyi piyano çalabilmesi için psikomotoru gelişiyormuş. Biz şansa büyümüşüz yeminle.
Hanım evde bi şeylerin bozulup bozulmadığını test etmek için bana yediriyor. Kendin yesene diyince sen bu evin reisisin tehlikelere göğüs germen lazım diyor.
Yeğenime para biriktirmeyi öğretiyoruz. Para biriktirip oyuncak alacak. Ara ara gidip oyuncağa bakıyor. Her gittiğinde fiyatın artmış olduğunu görünce ağlamaya başladı ben biriktiriyorum oyuncağın fiyatı artıyor diye. Çocuk para biriktirmeyi öğrenemeden enflasyonu öğrendi.
Öğrenciler, hocam denemeden çıktık bu ders dinlenebilir miyiz dediler. Ben de izin verdim. Teneffüste müdüre gidip ders işlemiyoruz eve gidebilir miyiz demişler.
Eğitim öğretim dönemi başlıyor. Yeni öğrencilerimle tanışmada sorduğum sorular hobileri, hayalleri ve yetenekleriyle alakalı oluyor. Babalarının ne iş yaptığı ise beni ilgilendirmiyor.
Hanım geceden ertesi gün giyeceği kıyafetlerini hazırlıyor. Ben de ertesi gün aynı renk bi şeyler giydiğimde yaa ben de bugün bu renk giyecektim diyip ruh eşi olduğumuza bir kez daha inanıyor.
İlahili bir düğündeyim. Düğünler mutlu bir olayın duyurulması amaçlanan buluşmalar. Ama bir ilahiler seçmişler ‘cehennem narına yakma yarabbi’ ‘cürmüm ile geldim sana’ herkes günahlarını düşünüp yanıyor şu an düğünde.
Dmden mekan önerileri sorulmuş. Ben sevdiklerimi yazacağım eklemek isteyenler de ekleyebilir. Sokak lezzetleri ve salaş mekanlar için ayrı bi liste yaparım.
1. Kasap Halil Usta (Nar Ekşili Cevizli Lahmacun kesin yiyin)
2. Ünal Et Lokantası
3. Kaburgantep
4. Bulvar Kebap
5.
İki kitap birden rafda durmuyor tabii ki. Duracak kitap için şartlar var. Hangisi altı çizili içinde notlar varsa o kalır. Sonra hangisinin cildi daha iyiyse o kalır. Sonra hanım hangisini isterse o kalır.
Şimdiye kadar bana bir çok yerde sıra numaraları verildi. Okulda, bankada, gişede... Ama ben, tüm bu sıra numaralarından münezzeh 4 numarayım. Çünkü Babam beni tanıtırken, "Bu da bizim 4 numara Ahmet Fatih" derdi.
Kötülüğe iyilikle karşılık verme üzerine yetiştirildim. Bu öğretiyle bu çağda bu yaşıma kadar saf damgası yemeden iyi geldim. Belki de damgam vardır haberim yok.
Önceden bilgilerimi sadece whatsapp alıyordu. Şimdi okul bip indirtti. Arkadaşlar telegram. Aile grubu signale geçti. Sanırım bilgilerimi sadece mahalle bakkalı bilmiyor.
Neden evlilik teklifi reddedilir. Evleneceğin konusunda hem fikir olmadığın birine niye evlilik teklifi edilir onu zaten anlamıyorum. Ben nişanlandıktan sonra evlilik teklifi etmiştim mesela. Sıfır risk.
Neşeli insanları çok seviyorum. İnşallah gizledikleri bir dertten dolayı böyle değillerdir. Lütfen öyle olmasın. Hep mutlu olsunlar. Neşeleri hiç azalmasın. Amin.
Evlenince bekar arkadaşlarım artık bizim de başımızı bağlarsın diyorlardı. Bu yaz aracı olduğum iki arkadaşım evleniyor. Ben evliliğimin zekatını vermiş sayıyorum.
Evliliğin ilk zamanları hanım yemek hazırlarken ben de pilavı yapayım dedim. O gün bugündür pilavları ben yapıyorum. İş bilmez erkek profilini sergilemeyi unuttuğum bi andı. Hayatıma mal oldu.
Benden önce okunmuş ve altı çizilmiş bir kitabı okuyorsam bütün dikkatimi altı çizili cümleler çekiyor. Sonra doğru doğru ben de çizerdim burayı diyorum.
İlk tanıştığımız zamanlar laf olsun diye yıllarca öğrenci evinde kaldım, bulaşık yıkamamak için yemek yapmayı öğrendim dedim. O gün güldük geçtik sanıyordum.
Arkadaşım hayatındaki güzel bi gelişmeyi anlattı. Daha önce de konuştuk o zaman niye anlatmadın diyorum. Yanımda nazarı değecek insanlar vardı söyleyemedim diyor.
Bu ara çevremdeki insanlar kendilerinden soğumam için sürekli bahaneler veriyorlar. Gerçekten ben bahane fln aramıyorum. Sanırım bu yaşlarda kemik kadro kuruluyor çürükler eleniyor.