📌SÖZ Platformu raporlarından yola çıkarak yazdığım "Is democracy possible without art? Freedom of artistic expression in Turkey" başlıklı yazım yayımlandı. İlgilisine.
We are pleased to announce that our team member Tuğba Sivri Çınar's (
@TugbaS__
) article ‘Is democracy possible without art? Freedom of artistic expression in Turkey’ has been published on The Dialogue Box.
Aşk kutsal değildir, aşık olacağımız insanı seçebiliriz, aşktan kaçmak mümkündür, aşk için ölmek gerekmez, aşk kaderimizde yazılı değildir, aşksız bir ömür geçer, aşk olmadan da hayatın anlamı vardır, aşk bütün sorunların çözümü ve bütün soruların cevabı değildir, aşk biter.
Millet patır patır ölüyor, bizimki "ben aşı çıksa da yaptırmam valla, çip takacaklarmış" diyor. Yahu senin düşünceni kontrol etmek için çipe gerçekten gerek var mı hocam, bu kadar büyük prodüksiyon gerekli mi seni kontrol etmek için?
Veliaht mı? Artık hiçbir kelimeyi gerçek anlamında kullanma gereği duymuyor kimse. Bi anlam uydurup kafana göre takılıyorsun, devir kolaylık devri valla.
Noldu ya otobüste dans eden kadınları linçliyordunuz, bu yamyamlık niye kabul edilebilir? Erkeklerin mi bu dünya? Oh eline sağlık ne güzel vurmuş bacım.
Kimden tepki topladı? Siz böyle servis edene kadar kimse bi şey demedi bile. Komedyenleri, sanatçıları, kadınları hedef göstermeyi bırakın artık. Yamyamlar.
Türkiye’de babalık üç aşağı beş yukarı budur. Ben etrafımdaki babalara şunu söylerim, “Küçükken babam eve gelmese de rahat rahat otursak diye düşünüyor muydun? O zaman çocuğunun senin eve gelmeni dört gözle bekleyeceği bir baba ol. (Götlük yapma -opsiyonel).
Bu iğrenç tecavüz temennisinin altında paso tebrik ve “şakalar” var. Halkımız gerçekten nefret söylemiyle sarkazmı ayıramıyor değil, halkımız ataerkil ve tecavüz kültürünü normalleştirmiş.
Ay beş yüz senedir "feminist kadınlar koca bulamadıkları için böyle XDDD" diyip hon hon gülüyosunuz, hiç sıkılmıyosunuz da kadınlar aynını yapınca mı "şiştiniz"? Kırılgan ve çabuk sinirlenen varlıklar olduğunuz içindir. Periyodunuz mu yaklaşıyor? Sevişin geçer.
Liseyi cinselliğe dair tek bir ders almadan bitiren, kendi bedeninin farkında olmayan, korunma yöntemlerinden bihaber, rızanın önemi konusunda bilinçlendirilmemiş, yönlendirilmemiş ergen çocukların cinselliğinden bahsederken bu kıstasları görmemiz gerekiyor önce.
Dünyanın ilk bilgisayar programcısı Ada Lovelace kadın, WiFi teknolojisinin mucidi Hedy Lamar kadın. Erkeklerin ülke kurup yönetmesiyse tamamen iktidar savaşı zaten. Biz bunu yaptık kadınlar ne yaptı diye değil, kadınların yaptığı neleri sildik tarihten diye övünebilirsiniz.
Bir süredir romans çalışıyorum ve kadınların aşk anlayışları değişirse birçok şeyin değişeceğine kani oldum. Romantik aşk mitinden kurtulmak bizi özgürleştirecek. "The one" diye bir şey yok, gelip sizi kurtaracak o büyük aşkı beklemekten vazgeçin, vazgeçelim.
Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı’na katılım şartlarından bazılarını sıraladı:
- LGBT dernekleri kapatılacak.
- 6284 kalkacak.
- Süresiz nafaka kalkacak.
- Ahlak ve maneviyat öncelikli eğitim sistemi inşa edilecek.
Göçmen kız çocuklarına yapılan bu işte. Hani sanki göçmen erkekler sadece tacizciymiş gibi kuduran milliyetçi erkekler var ya, onlar bunlara gülüyor işte. 70 yaşında adamlara köle edilen göçmen kız çocukları komik onlar için. Kadın düşmanı pislikler.
Ne var canım, bu yaşta hangi erkek kızlara bakmıyor ki. Alt tarafı birçok açıdan elinde güç bulunduran bir adam, kız öğrencileri izleyebilme imkanından bahsetmiş gülerek. Onun tarafından izlendiğini bilen kız öğrenciler rahatsız olmuş, güvenleri kırılmış ne olacak yani?
Ooooo bin tane tecavüz şakası ve üç kelimeden biri ak, işte mizah, işte kalite, işte hepsi birbirinden tacizci erkeklerin bir araya gelerek asla kimseyi incitmeden yaptıkları büyük komedi.
Şunu fark ediyorum, özellikle sosyal medya kullanan ve kadın cinayetlerini takip eden kadınlar olarak içimizde biriken öfke, bunu görmeyen/takip etmeyenler tarafından anlaşılmıyor. Ortamın “agresif, tat kaçırıcı”sı oluyorsunuz.
Senelerdir suçluluk duygusuyla mücadele eden, kendini sürekli fazlalık olarak gören, insanlara yük oluyormuş gibi hisseden biri olarak bu algının kadın olmamla, kız çocukluğumla alakalı olduğunu biliyorum ve bunu yenmeye çalışıyorum. Bu tavrı politik alana taşımak,
Kadınları üniversitelerden uzaklaştırmak istiyorlar. Kasıtlı bir program bu. Magandalarına her yerde “saldırın” talimatı vermişler. Malum, talimatsız iş görmez bunlar.
Tehlikeli anlar. Çukurova Üniversitesi’nde Kadın Çalışmaları Kulübü'nün genel kurul toplantısını bir grup ülkücü öğrenci kapıyı kırarak basmaya çalıştı. Kulüp öğrencileri güvenlik ve polisin yavaş tavrına tepki gösterdi.
Adamlar mağdur: “Nasıl olur ya, biz kendi sikimizin keyfi için kadınlardan nesne gibi bahsedemeyecek miyiz? Kadınlar sürekli kendilerini tehlikeye açık hissedip gardlarını almalılar, onlar zaten rahatsız olmaya alışık, biz niye kendimize çeki düzen veriyoruz ya ohooo.”
Ataerkinin bizi nasıl ezdiğini, kısıtladığını, alanımızı daralttığını, en nihayetinde öldürdüğünü anlatırken yine erkeklerin minnoş kalbini kırmadan, tatlı tatlı, sakin sakin anlatmamız gerekiyor. Çünkü en önemli şey sensin, yeter ki sen kendini kötü hissetme bebek kuş🥰🌼🌱🙏🙈
Anti-feminizm kadın düşmanlığıdır, burada bir anlaşalım. "Makbul kadın" seviyorsanız patriyarkayı savunuyorsunuz demektir. Feministler sizi rahatsız ediyorsa patriyarkayı savunuyorsunuz demektir. Kadın düşmanlığını feminizm düşmanlığından bağımsız okuyamayız.
eserin kadına yönelik şiddete ilgi çekmek gibi bir amacı yokmuş yani, bambaşka bir şey anlatıyor. bunu da cinsel şiddeti estetize ederek yapıyor. dünyada da örnekleri çoğalıyor bu tarzın. şiddet görüntülerinin bu kadar yaygın olduğu bir çağda bu türlü bir estetiği tercih etmek+
Sonunda yine "kadınlar kendileri seçiyor öldürülmeyi" noktasına geldik yani? Ne demek su testisi su yolunda kırılır ya? Hangi şartlar altında, ne şekilde bu kararı verdiğini bilmediğiniz bir kadın hakkında nasıl bu kadar rahat atıp tutabiliyorsunuz? Siz misiniz karar mercii?
Haberlerde Berfin özek'in kendisine asit atan kişiyle evlenme kararı aldığı yazıyor. Seviyormuş, evlenmek istiyormuş. Yok ya yalandır di mi? Eğer öyleyse üç vakit sonra başına birşey geldiğinde su testisi su yolunda kırılır yorumlarına kimse kızmasın..
İşte böyle bakıyorsunuz siz dünyaya. Kadınlar sürekli rahatsız, diken üstünde, “izlenmeye açık” yaşasınlar ne olacak ki diye düşünüyorsunuz. Alanınız o kadar geniş ki dar alanda hareket etmenin zorluğunu kavrayamıyorsunuz. Bencilsiniz. Dünya sizin sanıyorsunuz.
Bu bi de yanlışlıkla ifşa olan küçük bir kısım. “Tacizci damgası yemekten korkar olduk vallahi” diye bu genişliği kaybetmekten korkunuzu dile getiriyorsunuz. Bu sizin hakkınız çünkü, Kadınlar siz dikizleyesiniz, beğenesiniz, yeri gelince elleyesiniz diye varlar. Bu da taciz mi ya
"Kadınlarınız, kızlarınız" değiliz. Bizi ya taciz edecek ya koruyacaksınız diye bir şey yok. İkisi de bizim irademizi, insan olduğumuz gerçeğini yok saymak, bizi bilinçsiz bir nesneye indirgemek demek. Biz sizle eşit varlıklarız, kabullenin artık.
Bu zavallı, hakim zihniyetin temsilidir; ahlak, edep ve hayadan en çok bahsedenlerin ailemize, kadınlarımıza, kızlarımıza nasıl baktığının bir örneğidir.
sürekli özür diler pozisyonda, sürekli "ay yanlış mı yaptım, benim ne haddime, kusura bakmayın" diyerek düşüncemi dile getirmekten korkar hale gelmek bana da kadınlara da bi şey kazandırmayacak, bunu biliyorum. Bir kadının kendini sevmesi bu yüzden devrim, laf olsun diye değil.
Erkeklerin eşleri üzerine çektikleri krediler, kurdukları şirketlerin borçları vs. kaç kadının başını yakıyor acaba? Sırf benim etrafımda zar zor boşanan kadınlar eski kocalarının borçlarını ödüyor, lanet olsun diye hiçbir şey istemeden. Burada erkekler mağdur diyorsunuz hala.
Çok acayip ya, şaşkınlıkla izliyorum bu tivitleri. Ne çok kişi yazmış üstelik. Arkadaşlar bizim AKP’yle en büyük savaşımız sınıf savaşı, zengin olan onlar, onları destekleyen fakir halkla biz aynı sınıftanız. Biz de kira ödeyemiyoruz, marketten borçla çıkıyoruz, siz kimsiniz?
Saygı duymuyorsunuz varlığımıza. Bizi insan gibi görmüyorsunuz. Yanınızda dümdüz var olamıyoruz.
Nefret ediyorum şunları bile açıklamak zorunda olmaktan. Bu kadar olsun insan yerine konmamaktan, hiç değilse utanıp başınızı öne eğmemenizden. Nefret ediyorum.
Erkek fantezileri etrafında dönen bir cinsellik algısı mevcut. Bu durumda istismardan azade bir ergen cinselliği olabileceğini düşünmek sadece ütopik değil tehlikeli de bence. Önce kendini tanımayı ve kendisinin değerini öğretmek gerek genç kızlara, yoksa istismara çok açıklar.
Bilge Adam, Insider, Çiçeksepeti, Hepsiburada, Koç Sistem, Veripark vb 16 şirket "piyadaki maaşlar fazla artmasın" diye kendi aralarında anlaşmış. Vay be.
Öldükten sonra bile itibar kaybetmiyorlar, kaldı ki yaşarken gayet biliniyor bunlar. Bertolluci çıkıp açık açık televizyonda anlattı tecavüzü, pişman değilim dedi, ne oldu? Woody Allen'ın kızı yıllardır anlatıyor yaşadıklarını, adam hala en çok para kazanan yönetmenlerden biri.
Wattpad'de ergenlerin aşk romanlarını okuyorum ve cinselliğe dair fikirlerinin popüler Hollywood kurgularından öteye gitmediğini, bu yüzden de şiddetle cinselliği iç içe gördüklerini fark ediyorum. Rıza, kadınların kendi arzu ve talepleri asla önemsenmiyor.
Adam bayıltana kadar dövmüş kadını ve canlı yayında göstermiş, yine de kadının ölümü intihar denerek kapatılmaya çalışılıyor. Kadınlar ne kanıt sunarsa sunsun tacizciyi, katili savunmaktan vazgeçmeyeceksiniz. İnanmadığınız için değil, aksine doğru olduğunu bildiğiniz için.
COVID-19 aşısı bulundu mu? haberi için tıklayınız. COVID-19 Aşısı Bulundu mu? COVID-19 ya da halk arasında bilinen ismiyle korona virüsü için aşı bulundu mu? Tüm dünyanın sorduğu bu soru Türkiye'de de merak konusu. Peki COVID-19 aşısı bulundu mu? İşte cevap...
Anti-depresanların insanı “uyuşturduğu” yaygın kanısı yanlış (of course). Depresyon, hele majör depresyon insanı uyutan, yataktan çıkarmayan, elini kolunu kesen bi şey ve anti-depresanlar, alışma sürecinden sonra bu semptomları azaltıyorlar. Modern tıp iyi ki var 🌸
Bu toplumun ortalama değerleri: Hamile eşini dövmek (Burak Yılmaz), mekan basıp darp etmek (Fatih Terim), cinsel taciz (Arda Turan)… Siz kimsiniz de bize “değer” dayatıyorsunuz?
Ayyıldızlı milli formayı giyen herkes ama herkes bu toplumun ortalama değerlerine sahip olmak zorundadır. O değerlere saygısı yoksa ve o değerlere sahip değilse o formayı giyemez…
Bu arada çocukken evlenmiş/evlendirilmiş, şimdi çocuğu falan olan kadınların bunu tecavüz olarak adlandır[a]maması da normal. Toplum içinde tecavüze uğramış bir kadın olmaktansa evli ve çocuklu bir kadın olmak çok daha muteber. Bunu sosyo-psikolojik olarak kabul etmek çok zor.
Bana en bildiğim konuda bile ahkam kesip akıl veren, aklımı küçümseyen erkeklerin karşısında kendimi gerçekten “aşağı” hissederdim, cahil, hatta akılsız. Bunu aşmanın yolunun hep daha çok bilmek olduğunu sandım. Sonra anladım, lazım olan feminist bilinçmiş. Son on senemin özeti.
Bir erkek şu anki dünyaya baktığında kendisi için en büyük tehlikenin feminizm olduğunu düşünüyorsa dünyadaki bütün adaletsizlikleri onaylıyor, destekliyor demektir. Bunun başka bir açıklaması yok artık. Irkçılığın sadece siyahlara yapılmadığını kavrarsınız umarım.
Medyascope için anket önerileri:
Sizce işkence suç mudur?
Kadınlar dövülebilir mi?
Eşcinsellerin yaşama hakkı var mı?
Kafayı mı yediniz, bize mi yedirtmeye çalışıyorsunuz?
Tweeti çoktan sessize aldım da alıntıladığım bir mesaja bir sürü yorum gelmiş, ne ahlaksızlığım kalmış ne terbiyesizliğim. Kamu spotu gibi cümle halbuki, ortada yalan/yanlış hiçbir şey yok. Bir kadının korunma yöntemi bilmesini "mesleği herhalde" diye yorumlamak asıl ahlaksızlık.
seyirciyi şoke edip düşünmeye sevk etmekten çok şiddetle hazzın karıştığı pornografik üretime dahil olarak o hazdan pay almaya yarar bence. ölmeden önce ölmek'le bir alakasını da kuramadım şahsen.
Hocalarının ses kaydını alıp üniversite yönetimine şikayet eden öğrencileri hiç duymamışsınız belli ki. O kapı çoktandır açık, muhbirlik için geçiliyor o kapıdan senelerdir. Hak aramak için de geçilebilir pekala.
fikirleri rezil, hocalık yapması sorun, protesto bir hak
ama yine de dersten video doğru değil. dersin mahremiyeti akademik yaşamın temelidir. o kapıyı açınca sonu gelmez....
Karabük'de tecavüz edilip öldürülen Polis tarafından intihar etti denilerek soruşturması kapatıldığı iddia edilen Gabonlu öğrenci kızın kaçarken çekilen görüntülerini yayınlayan Gazeteci Sencar Aslan Gözaltına alındı
Bu benim çok kanıma dokunuyor ya. Akademide kalmak isteyen dümdüz bir insandım, 76 tane ar-gör mülakatına girdim, puanlarıma rağmen alınmadım, herkes AMA HERKES "araya birini soksana" dedi, yok dedim yapmayacağım. 16 yaşımdan beri üniversitedeyim, hep bunu istedim, yine olmadı.
Valla benim tanıdığım çoğu kadın böyle neşeli, cıvıl cıvıl ama siz o kadınla aynı evde olsanız zaten “yuh nasıl yuttun bi lokmada onu, az ye” falan deyip söndürürsünüz neşesini.
Bölgedeki kadınların ihtiyaçları feminist kolektifler tarafından gideriliyor, devlet çadırları atmış gitmiş, birçok yerde çadır da yok. 8 Mart kadın dayanışmasıdır, mücadelesidir, kutlama dediğiniz şey senelerdir gaz yiyip gözaltına alınmaktan ibaret. Bilmediğiniz konuda susun.
Kadınlar günü kutlayacağınıza Hatay Yeni Stadyum Çadır Kentindeki kadınlara havlu, çamaşır, kıyafet gönderin.. Tabi ki diğer bütün çadır kentlere de.. Oradaki hal çok sarsıcıydı.. Tanımam etmem ilk defa duydum ama Ekrem Coşkun döner olmasa doyamazlar bile..
Aile kavramı, çalışma, kariyer, ekonomi, tatil gibi kavramların önüne geçmedikçe, geçirilmedikçe “annelik” hep geri planda kalmaya mahkum!
Modern kadın, anne olabilmeyi her türlü beklentinin önüne ve üzerine koymayı unuttu; pek hatırlayacağa da benzemiyor.
Annelik kariyerdir!..
Yok ya, bu nasıl bir cüret? Bir kadını tecavüzle, öldürmekle tehdit edebileceksiniz. Neden? Kent içinde stat olmaz dedi diye. Sırf bu tepkileriniz bile fanatizmin nasıl bir suç potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Güvende değiliz.
Videoyu paylaşmak istemiyorum ama Rize'de bir kadın daha sokak ortasında iddiaya göre eşi tarafından silahla vurularak öldürülmüş. Kadın cinayetleri virüs falan dinlemiyor. Ev içi şiddet de artıyor. Bu ortamda af getirilen suçlar yine kadınlara ve çocuklara zarar verenler. Yeter.
Türk olmamak suç mu? Kürt’üm, Türkiyeliyim dese mesela size ne gibi bir zararı olacak? Çocuğunuza yemek mi alamayacaksınız, kiranızı mı ödeyemeyeceksiniz, boşanmak isteyince öldürülecek misiniz, tweet atınca tutuklanacak mısınız? Ne olacak?
Arkadaşlar Muhtemelen Babala TV'deki programa çağrılmayacağım benim yerime şu soruyu sorar mısınız Kemal Kılıçdaroğlu 'na:
Kendisi, Türk mü Türkiyeli mi?
Şimdiki aklım olsa 20'li yaşlarımı bambaşka şekilde geçirirdim. Ama bambaşka şekilde geçirseydim de şimdiki aklım olmazdı sanırım. İşte bu yüzden geçmişimi affediyor ve kabulleniyor, moleküllerimi yanaklarından öpüyorum.
12 yaşında çocuğu medrese yanında asılmış buldular, “bunlar nasıl insan” demediniz, gökkuşağı önünde çocukların fotoğrafı çekilince eliniz ayağınız titriyor. Asıl siz nasıl insansınız? Ne var bunda ne? Ruh hastaları.
Adamın dizisi var, hayatı falan kaymadı, 13 yılla yargılanıyor da ceza alacak mı belli değil, kaç kadın sektörde yaşadığı şiddet yüzünden mesleği bırakmak zorunda kaldı, bu şiddet faili erkekler kadar “kültürlü donanımlı” değiller miydi? Böyle bir ihanet olamaz. Berbat bi insan.
Çok sevdiğim
@CMYLMZ
‘ın “Pek Yakında” filmini tekrar izliyorum. Ozan Güven’in muhteşem oyunculuğunu özlemişim. Güven için eski sevgilisi Deniz Bulutsuz’u dövmekten 13 yıl hapis isteniyor. Çok büyük hata yapmış, özellikle kadına şiddetin cezasız kalmaması gerekir. Ama Türkiye’de
Romantizmin kurguladığı o büyük anlatıya kapılmadan, çok daha gerçek, çok daha mutluluk verici, çok daha hasarsız sevgiler mümkün. Öldüren, süründüren, zarar veren, can acıtan, kendimizi değersiz hissettiren, irademizi yok sayan şeyin adına aşk da deseler hayır diyelim.
Aşk kutsal değildir, aşık olacağımız insanı seçebiliriz, aşktan kaçmak mümkündür, aşk için ölmek gerekmez, aşk kaderimizde yazılı değildir, aşksız bir ömür geçer, aşk olmadan da hayatın anlamı vardır, aşk bütün sorunların çözümü ve bütün soruların cevabı değildir, aşk biter.
Çalışma alanımızı küçümseyen, genç kadın akademisyen adaylarını sekreterleri gibi gören, öğrencilerinden meslektaşlarına kadar akademide yer alan kadınları taciz etmekten çekinmeyen eril akademisyenlere bu akademiyi bırakmadık, bırakmayacağız
#ErilAkademiyeDurDe
Maç olduğunda tribünlerde, otobüslerde, sokaklarda, sosyal medyada kadını aşağılayan bin türlü küfrü bi çırpıda dizen adamlar kalkıp bize "seviyenizi düşürmeden haklarınızı savunun" dediğinde fırıncı küreğiyle ağızlarına vurmadığımız için hala konuşabiliyorlar.
Z kuşağından alt sınıf gençler asıl geleceğimizi belirleyecek. Onlara mafyacılık, torbacılık ve zengin koca dışında bir hayal kurdurmamız gerek. Daha doğrusu hayal kurabilmeleri için bir alan açmamız gerek. Orta yaşlıların, hiçbir genci sinik nihilizmleriyle etkileme hakkı yok.
Tabii, normalde hiç şiddet uygulamamış adamı karısı yalan beyanla evden uzaklaştırıyor ve o melek gibi adam cinnet geçirerek gelip karısını, çocuklarını öldürüyor. O kadar gerçekçi, o kadar mantıklı, öyle sahih verilere dayanıyor ki argüman.
Fatih Erbakan '6284'ü hedef aldı: 2 milyon baba bu kanun yüzünden evden uzaklaştırıldı. Bir kısmı cinnet geçirdi; geldi eşini, çocuklarını öldürdü. Belki öldürmeyecekti
Şu iğrençliğin hiçbir yaptırım görmediği, alkış aldığı, üstüne ülkenin en kritik seçiminde sanki çok özgür bir ortam sunuyormuş gibi muamele gördüğü toplumsal yapıyla derdimiz var. Erkeklikle derdimiz var.
Asıl korkmamız gereken yükselen seküler faşizm. Buradaki ittifaka, onca milliyetçi unsura rağmen sırf HDP var diye oy vermeyip gidip Soğan'a oy basanlar, "Bekar kadınları sahiplendireceğiz" diyenleri, milli eğitimi şeriata göre düzenlemeyi vaat edenleri meclise soktu. Olay bu.
Akademik hiyerarşiyi geleneksel aile yapısı gibi sürdürmek, akademik düşünceye ters. Öğrenciden gelen sevgiler mesajından dahi yaralanacak ölçüde kırılgan bir egonuz varsa akademiyi sadece titr peşinde, ego tatmini için kullanıyorsunuz demektir.
He niye seviyorum, bu kadar ünlü olup kimsenin omurgalı davranmadığı bir zamanda bu kadar tepki çekebilecek cümleleri kurabildiği için. Daha rahat olabilirdi. Umursamayabilirdi. Dediği her şeyin feminist açıdan doğru olduğunu söylemiyorum, ama akıllı bir kadın.
Kadınlar sadece meslektaşları ya da hocaları tarafından değil, öğrenciler tarafından da şiddete uğrayabiliyorlar. Kadınları öğreten pozisyonda görmeyi hazmedemeyen erillik yıkılmak zorunda.
#CerenDamar
'ı unutmadık.
#ErilAkademiyeDurDe
Kadınlar neden şiddete uğradıkları evlerde kalmaya devam ediyorlar, neden o evlere geri dönüyorlar sorusunu sormak istiyorsanız bunu şiddete uğrayan bir kadının kararını bayrak yapıp hedef göstererek yapmazsınız. Mücadele de dayanışma da bu değil.