Ahmet Kaya'ya çatal atıldı diye yıllarca faşizm naraları atanlar Bengü'den özür dileyip faşizme karşı iki çift laf edecekler mi? Yoksa faşizm karşıtlığı etnik milliyetçiliği kamufle etmek için kullanılan bir paravan mıydı?
Ben hiçbir Yörük köyünde etnik kökeninden dolayı kaçak elektrik kullanmayı bir hak olarak gören vatandaş ya da onların temsilciliğini üstlenip elektrik hırsızlığını siyasi aktivizm olarak değerlendiren ve bunun üzerinden mağduriyet hikâyesi çıkaran siyasi bir yapı görmedim.
Richtig, nichts am
#Wolfsgru
ß ist versteckt. Seine Botschaft ist rechtsextrem, steht für Terror, Faschismus. Darüber zu diskutieren, ist ermüdend.
@UEFA
muss Konsequenzen ziehen.
"Türk Edebiyatı" diyemeyen ancak diğer milletlerin edebiyatlarını o milletlerin isimleriyle duyuran yayınevlerinin listesini yaptım. Sanatçı, siyasetçi, aydın ve okurlar olarak bu yayınevlerini uyguladıkları çifte standarttan vazgeçene kadar boykot etmeye davet ediyorum.
Die Symbole türkischer Rechtsextremisten haben in unseren Stadien nichts zu suchen. Die Fußball-Europameisterschaft als Plattform für Rassismus zu nutzen, ist völlig inakzeptabel. Wir erwarten, dass die UEFA den Fall untersucht und Sanktionen prüft.
Bir yanda "Kürt sineması" diğer yanda "Türkiye sineması"
Şu terminolojik tutarsızlığa bakar mısınız?
Gözlerimizin içine baka baka çifte standardı standart hâline getirmeye çalışıyorlar.
İki yıl önce babası tarafından okuldan alınmak istenen kız öğrencimin evine ziyarette bulunup babasını kızını okuldan almaması için ikna etmiştim. Bugün o öğrencimin üniversite sınavında derece yaparak ilk yedi bine girdiğini öğrendim. Bazı duyguların tarifi imkânsız.
Türk edebiyatı yerine kullanılan "Yerli Edebiyat" modasına Arkadaş Kitabevi de uymuş. Bütün okurları Türk edebiyatına, "Yerli Edebiyat", "Türkçe Edebiyat", "Türkiye edebiyatı" diyen yerlerden alışveriş yapmamaya davet ediyorum.
Dikkat edin Kamerun kökenli Mbappe'ye "Fransalı" demiyor, ısrarla Fransız olduğunun altını çiziyor ama sıra Türk halkına gelince "Türkiyeli" dayatması yapıyor!
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Türkiyeli bir Türk’üm.
Yılmaz Güney, Türkiyeli bir Kürt.
Etyen Mahçupyan, Türkiyeli bir Ermeni.
Üçümüzün de etnik kökeni farklı, ama Türkiyelilik kimliği üçümüzü de aynı kimlikte birleştiriyor.
İnsanlara zorla “Sen Türksün” dedirtemezsiniz. Türkiyelilik realitedir.
Mehmet Ali Alabora, Fransız'a "Fransalı" demiyor ama sıra Türk'e gelince "Türkiyeli topluluk" diyor. Liberal olduğunu terminoloji üzerinden ispatlamaya çalışmak utanç verici bir tutarsızlığı da beraberinde getiriyor.
Seçimlere
@jeremycorbyn
bağımsız giriyor.
@erkbas
kampanyaya desteğe geldi. Her zaman Britanya'daki Türkiyeli topluluğun yoldaşı, ırkçılığın karşıtı oldu, barış ve adaleti savundu. 4 Temmuz'da ona oy verebiliyorsanız, şanslısınız.
Çok basit bir soru soruyoruz ama bir türlü cevap alamıyoruz. Onların sineması Alman sineması olabiliyorken neden bizim sinemamız Türk sineması olamıyor? Bu terminolojik tutarsızlığın sebebi nedir?
Sinematek/SinemaEvi, Türkiye sineması için alternatif bir gösterim mecrası ve bir tartışma platformu oluşturma hedefiyle FilmKoop işbirliğiyle gerçekleştirdiği Bağımsız Türkiye Sineması gösterimlerine devam ediyor. Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
Banu Avar:
Siz bir Ermeni olarak 1915 olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Patrick Deveciyan: Ben Ermeni değilim Fransız’ım.
Avar: Ama siz Ermeni kökenlisiniz.
Deveciyan: Burası bir ulus devlet ve ben de Fransız yurttaşıyım. Yani Fransız’ım.
Bianet'e göre Türk edebiyatı yok onun adı "Türkçe edebiyat". Peki Bianet'e göre "Kürtçe edebiyat" var mı? Tabii ki hayır. Onun adı Kürt edebiyatı.
Peki sormayacak mıyız, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Ahmet Ümit'in son romanında kahramanlar ya Türkiyeli ya Türkiye kökenli ya da Alman.
Peki kahramanlar neden Almanyalı değil de Alman ya da neden Türk değil de Türkiyeli?
Bu soruları sorabilme cesaretine sahip kaç, kaç kişi var şunun şurasında?
Japon'a "Japonyalı" demiyor, Alman'a "Almanyalı" demiyor, Fransız"a "Fransalı" demiyor; Türk'e "Türkiyeli" diyor. Bu çifte standardın sebebini sorunca da "Türkiyeli lafı niye bu kadar geriyor sizi?" diye tepki gösteriyor. Liberal olmanın özeti bir twit olsaydı bu twit olurdu.
Türk edebiyatına "Türkçe edebiyat", Türk sinemasına "Türkiye sineması" demeleri yetmezmiş gibi şimdi de kurum adlarındaki "Türk" sözcüğü ile uğraşıyorlar. Zannediyorlar ki birisi çıkıp "Türk Eğitim Vakfı ne zamandan beri 'Türkiye Eğitim Vakfı' oldu?" diye sormayacak!
Size göre Arjen Arî, Kürt edebiyatı içinde yer alıyor ama Sabahattin Ali Türk edebiyatı içinde yer alamıyor. Sabahattin Ali; Türk edebiyatı olarak değil, "Türkçe edebiyat" olarak anılıyor. Bu çifte standardın sebebi ne?
📌Türkçe edebiyatın en büyük kalemlerinden biri olan Sabahattin Ali’nin yaşamını anlatan 'Başın Öne Eğilmesin' oyunu, ilk gösterimini yaptı.
Oyunu kaleme alan ve oynayan Hafız Sengir:
🗣"Aydınlarımızın, yazarlarımızın ödediği bedelleri görmüş olacağız"
Kendisini komünist olarak tanımlayan birinin devrime karşı çıkıp feodaliteyi egemen kılmaya çalışan birini savunması... Böylesi bir komediyi başka hiçbir ülkede göremezsiniz.
Döner tartışması çok yorucu.
Türkçe konuşan insanlarda duygusal yoğunluk ve alınganlık çok fazla.
Steinmeier’in döner kesmekteki, hatta özellikle Berlin usulü kıyma döneri Almanya’dan getirmesinde ve servis etmesindeki amaç artık döner sandviçin bir Alman değeri de olmasında
Türkiye tiyatrosunun usta ismi Ayla Algan’ı, dergimiz yazarı Burak Süme’nin kendisiyle bir ay önce (Aralık 2023) yaptığı söyleşiyi yayınlayarak sonsuzluğa uğurluyoruz. Tiyatromuzun başı sağolsun…
Aynı gün iki dakika aralıklarla atılan twitlerin birinde "Türkiyeli" diğerinde "Kürt" deniliyor. Bir kişi de çıkıp "Her ulusu ismiyle ananlar Türk'e neden Türkiyeli diyor?" diye sormuyor, soramıyor!
"Türkçe edebiyat, Türkiye sineması, Şeyh Sait Meydanı, Türkiyeli genç..." Biz itiraz etmedikçe daha da fazlası gelecek. Ne yazık onlara ki cumhuriyet felsefesini hiç ama hiç anlamamışlar. Oysa Atatürk'ün bütün ümidi gençlikteydi.
1) İletişim Yayınları
İletişim Yayınlarına göre Fransız romanı var, İngiliz edebiyatı var ama Türk edebiyatı yok! Onun adı Türkçe edebiyat!
İngiliz edebiyatı neden İngilizce edebiyat değil ya da Fransız romanı neden Fransızca roman değil de Türk edebiyatı Türkçe edebiyat oluyor?
Ergin Ataman'a Maccabi çalışanından hadsiz tehdit... "İsrail'de siyonistlerin sana ne yapacağını göreceksin."
Ergin Ataman: Ben Türkiye vatandaşıyım, bana hiçbir şey yapamazsınız.
İletişim Yayınlarına göre "Türk edebiyatı" diye bir şey yok, "doğrusu" "Türkçe edebiyat" aynı İletişim Yayınları diğer milletlerin edebiyatına gelince tutarlılık göstermiyor ve "Rusça edebiyat" demek yerine "Rus edebiyatı" ifadesini kullanıyor.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Kitapları banka yayınevinden çıkıyor; istisnasız tüm belediyelerin tüm ideolojik çevrelerin programlarına, kitap fuarlarına davet ediliyor. TRT'ye çıkabiliyor. Liberal olmanın tüm imkânlarından yaralanabiliyor. Hayatı boyunca ne bedel ödemiş gerçekten merak ediyorum.
Adalar'daki 'Azmanbus' dayatmasına karşı yapılan eyleme katılan yazar Ahmet Ümit :
"Bedeller ödeyerek desteklediğim Ekrem İmamoğlu'na sesleniyorum;
Halka rağmen,halkın katılımı olmadan belediyecilik yapamazsınız! Bundan vazgeçin,aklınızı başınıza toplayın!"
#NedenAzmanbus
PKK ablanızı öldürür. Tek talebiniz özür dilenmesi olur. Dilemezler ama talep eden olarak siz ırkçısınızdır.
PKK, şehrinizin ortasında bomba patlatır. Katliam yapar. Protesto edersiniz. Irkçısınızdır.
Tepkiler İşe Yaradı İthaki Yayınları "Türkçe edebiyat" demeyi bıraktı.
Uzun yıllar Türk edebiyatı ifadesi yerine "Türkçe edebiyat" ifadesini kullanan İthaki Yayınları bu tutumundan vazgeçip Türk edebiyatı ifadesini kullanmaya başlamış.
Kadıköy Mephisto da Türk edebiyatına "Yerli Edebiyat" diyerek okurun hassasiyetlerini önemsemeyen yayın tekelleri arasına katılmış. Madem öyle bize de boykot etmek düşer. İstanbul'daki tüm okurları bu boykota davet ediyorum.
7) Can Yayınları
Can Yayınları, "Türkçe edebiyat" demiyor ama Elsa Morante'nin "Arturo'nun Adası" kitabının tanıtım kısmında çok daha vahim bir "hata" yapıyor.
Elsa Morante'nin İtalyan olduğunu belirtip yazarın okurlarının Türk değil, Türkiyeli olduğunu iddia ediyorlar!
Pes!
Hanımefendiye göre "Türk edebiyatı" demek ırkçılık oluyormuş. Hanımefendi Türk edebiyatı ile ırkçılık arasında bağlantı kuruyor ama "Alman edebiyatı"yla ırkçılık arasında bir bağlantı kurmuyor. Alman'a Alman demek enternasyonallik ama Türk'e Türk demek "ırkçılık". Hadi oradan!
2) Sel Yayınları
Julien Gracq Fransız edebiyatının temsilcisi sayılırken 8 Mart'a özel seçkide yer alan Türk yazarlar "Türk edebiyatı" kapsamında yer alamıyor, "Türkçe edebiyat" sayılıyorlar.
Peki neden?
Kürt edebiyatı, Rus edebiyatı, Japon edebiyatı derken Türk edebiyatı ifadesini kullanmaktan kaçınıp "Türkçe edebiyat" gibi uydurma bir ifade kullanmanızın sebebi nedir? Türk kelimesine mi karşısınız? Irkçı bir tutuma mı sahipsiniz? Kamuoyunu aydınlatmanızı bekliyoruz.
83 yaşındaki, ağır hastalıkları olan İlhan Selçuk; 21 Mart 2008 sabah 04.30'da Ergenekon davası kapsamında gözaltına alındı. 13 Ağustos 2008'te ise Şebnem Korur Fincancı, 300 "aydın"la birlikte "Ergenekon Derinleştirilsin, Kazanan Yurttaşlar Olacak" başlıklı bildiriye imza attı.
6) İthaki Yayınları
İthaki Yayınları tarafından 2017'ye kadar Türk edebiyatı içerisinde değerlendirilen Kemal Tahir, 2020'de Türkçe edebiyat içerisinde değerlendirilmeye başlanmış.
Yayınevine sormak lazım. Üç yılda ne değişti?
Türk'e "Türkiyeli", Türk edebiyatına "Türkçe edebiyat", Güneydoğu Anadolu'ya "Kürt illeri", Tunceli'ye "Dersim", Kürt milliyetçiliğine "Kürt Hareketi", HDP'ye "Kürtler" diyerek bizim zihnimizi sahte terminolojileriyle siyasi ajandalarına uygun şekilde dizayn etmeye çalışıyorlar.
Halkımızın tüm tepkilere rağmen Türk sineması yerine "Türkiye sineması" ifadesini dayatan İstanbul Film Festivali'ni ve festivalin "Türkiye sineması" bölümüne sponsor olan firmaları kınıyorum. Herkesi boykota davet ediyorum.
festivalde uzun yıllardır Türkiye Sineması bölümünü destekleyen Anadolu Efes adına Anadolu Efes CEO ve Bira Grubu Başkanı Onur Altürk’e, Dünya Festivallerinden bölümü tema sponsoru
@ParibuCom
adına Paribu CEO’su Yasin Oral’a…
3) Ayrıntı Yayınları
Puşkin'i Rus edebiyatına, Alman yazarlarını Alman edebiyatına ve Alman felsefesine layık gören Ayrıntı Yayınları sıra Türk yazarlara gelince Türkçe edebiyat diye bir kategori uydurmaktan geri durmuyor?
Peki neden?
Şu olay İç Anadolu'da yaşansa liberal sol tayfa bir saniye kaybetmeden "Bir Taşra Gerçekliği Olarak Türk'ün Sanatla İmtihanı" başlıklı yazısını yazıp Türklükle ilgili olumsuz kanaatlerini sıralar, biz de ertesi gün o yazıyı Almanyalı vakıflar tarafından fonlanan medyadan okurduk
Hep beraber liberallerin tükenişini izliyoruz. Aldıkları her eleştiriyi bağlamından koparıp "Irkçılığa karşı mücadele" eksenine oturtmaya çalışıyorlar. İddialara rasyonel cevaplar vermek yerine ırkçılık konusunda duyarlı olan kesiminin duygularını manipüle etmeye çalışıyorlar.
5) Notos Kitap
Notos Kitap'a göre Rus edebiyatı ve Fransız edebiyatı var ama Türk edebiyatı yok! Onun adı "Türkçe edebiyat"
Böylesi bir çifte standardı okurun belleğine kazımaya ne hakları var?
Türk Sözcüğüne Sansür!
BirGün'den Hüseyin İrfan Fırat'ın Avukat Süleyman Oğuz ile yaptığı röportajda kullandığı "Türk"le başlayan terimlerin "Türkiyeli" ve "Türkiye" diye sansürlendiğini fark keden Avukat Oğuz gazeteye tekzip göndermiş.
Sayın Oğuz'a duyarlığı için teşekkürler.
Ahmet Ümit'in Kayıp Tanrılar Ülkesi 7romanında kahramanlar ya Türkiyeli ya Türkiye kökenli ya da Alman.
Peki kahramanlar neden Almanyalı değil de Alman ya da neden Türk değil de Türkiyeli?
Bu soruları sorabilme cesaretine sahip kaç, kaç kişi var şunun şurasında?
Banu Avar:
Siz bir Ermeni olarak 1915 olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Patrick Deveciyan: Ben Ermeni değilim Fransız’ım.
Avar: Ama siz Ermeni kökenlisiniz.
Deveciyan: Burası bir ulus devlet ve ben de Fransız yurttaşıyım. Yani Fransız’ım.
@kaziklimaria
Şu gönderinin altına gelip 'Türkiyeli' diye bir ırk yok diyen aşırı zeki arkadaşlar var.
Ciddi ciddi müthiş bir şey keşfettiklerini sanıyorlar. Mabel Matiz'in 'Türkiyeli' derken, sadece bu ülkede yaşayan Türkleri değil aynı zamanda Kürtleri de kastettiğini anlayamıyorlar.
"Türkçe edebiyat" ifadesinin "müthiş bir ayrıştırma" girişimi olduğunu söyleyen Füruzan'ın vefat haberini dahi bu ifadeyle yan yana getirmeye çalışıyorlar. Utanırlar mı diyeceğim ama karşılarına hangi doğruyla çıksak da utanmayacaklarına o kadar eminim ki.
Türkçe edebiyatın en güçlü isimlerinden, 'Benim Sinemalarım', 'Gecenin Öteki Yüzü' ve 'Ah Güzel İstanbul' gibi eserlerle sinemamızda unutulmaz izler bırakmış Füruzan’ı kaybettik.
Bakın "Türkiye sineması" ve "Kürt sineması" ifadelerini aynı cümlede kullanıyorlar ama bu ifadeler arasında hiçbir tutarsızlık/çelişki görmüyorlar. İnanılır gibi değil.
📌Sinema yazarı Şenay Aydemir'le, Türkiye sinemasında sansür tartışmalarının arka planını, farklı kimliklerin ve köklü siyasal sorunların temsillerini, Kürt sinemasını ve sanat sinemasının güncel durumunu konuştuk
@sinann_sahinn
🗨
@senayaydemir
Türk'e "Türkiyeli", Türk edebiyatına "Türkçe edebiyat", Güneydoğu Anadolu'ya "Kürt illeri", Tunceli'ye "Dersim", Kürt milliyetçiliğine "Kürt Hareketi", HDP'ye "Kürtler" diyerek bizim zihnimizi sahte terminolojileriyle siyasi ajandalarına uygun şekilde dizayn etmeye çalışıyorlar.
Yorumsuz
CHP'nin ulusalcı kadro ağırlıklı olarak girdiği son seçim 2011 seçimleriydi. O seçimde CHP %25,98 oy almıştı. Üstelik o dönem ne enflasyon ne kaçak göçmen sorunu ne de Türkiye'yi derinden etkileyen deprem gibi bir felaket vardı.
CHP'nin şu anki oyu ise %25,37.*
Mücadelemiz sonuçlarını vermeye başladı. Bilgi Yayınevi sitesindeki "Yerli Edebiyat" ifadesini "Türk Edebiyatı" olarak değiştirdi.
Hassasiyetime kulak verip bu değişim talebinin öncülüğünü yapma yolunda bana destek olan herkese teşekkür ederim.
Bu başarı benim değil, sizlerin.
Türk okuru dememek için "Türkçe okurunun" gibi bir garip ifade icat ediliyor. Ellerinden gelse "Türkçe vatandaşı, Türkçe halkı, Türkçe mutfağı, Türkçe kahvesi... " gibi ifadeler de kullanacaklar. Türk kelimesini kullanmama konusunda inanılmaz bir kararlılık gösteriyorlar.
📌 Türkçe okurunun çoklukla Kayıp Cennet yazarı olarak bildiği John Milton, yalnızca kendi ulusunun şairi değil, dünya edebiyatının da büyük adlarından biridir
✍️ Hasan Öztürk'ün yazısı...
Bundan beş yıl önce Sevan Nişanyan tarafından sosyal medyadan açık bir şekilde ölüm tehdidi almıştım. Hiçbir sivil toplum kuruluşu, yazar örgütü, siyasi parti, dernek ya da vakıf yanımda durmamıştı. Cumhuriyetçi şairler kimsesizdir.
İtlaf: öldürmek, yok etmek, telef etmek. (TDK)
Zülfü Livaneli, Mine Kırıkkanat'la Elif Şafak arasındaki intihal davasında Elif Şafak'ın suçlu bulunmasının ardından Şafak'a destek için imza verenler arasındaydı. Oysa çok değil üç buçuk yıl önce intihalin suç olması gerektiğini düşünüyormuş! Üç buçuk yılda ne değişti Zülfü Bey?
@mesutuyar10
Ne yazık ki intihal bizde suç değil. Ciddi ülkelerde ise kariyer bitiren ağır bir suç. Mutluluk romanımın Amerikan yayıncısı, kitaptaki profesörün intihal yaptığını ama üniversiteden atılmadığını, bunun bir mantık hatası olduğunu söylemişti. Ben de acı acı gülmüştüm.
Mücadelemiz sonuç verdi. Doğan Kitap dün yaptığı "Türkçe edebiyat" paylaşımını "Türk edebiyatı" olarak değiştirdi. Okurun ve edebiyat kamuoyunun gücünün farkına varması bakımından önemli bir hamle. Yeter ki birlikte olalım.
PTT Kargo'nun kitap ve dergilere uyguladığı ücret tarifesinde değişikliğe gitmesi kültür hayatımıza büyük bir darbe vurmuştur. Zaten zorda olan yayıncılık sektörünü daha da zor duruma sokan bu tarife değişikliğinin iptal edilmesi kültür dünyamız için hayati bir zorunluluktur.
"Türkçe edebiyat" ifadesini ayrıştırıcı bulduğu için kullanmayı reddeden bir yazarın vefat haberini paylaşırken ismini kabul etmediği terminoloji ile yan yana getirerek yazarın düşüncelerine saygısızlık yapıyorsunuz.
Siz bu "Türkiye sineması" terminolojik dayatmasını ne kadar ısrarlı bir şekilde sürdürseniz de Türk halkı Türk sineması demeye devam edecektir. Çabanız beyhude, bilin istedim.
📍 Efsane oyuncu Tuncel Kurtiz'in en yakın arkadaşıydı.
📍 Türkiye sinemasının kült filmlerinden Tabutta Rövaşata'daki efsane oyunculuğu, yüreklere işleyen sesiyle adından söz ettiren Ahmet Uğurlu bu dünyaya veda etti.
📍 Binlerce kişi, Uğurlu'nun Tabutta Rövaşata filminde
Almanya'ya Almanyalı hükûmetinin daveti ile giden Türk işçilerle Avrupa'ya kaçak şekilde giden mültecileri bir tutuyor. Bir de hukuk mezunu, pes doğrusu!
Besim Dellaloğlu, klasik bir toplumdan izole akademisyen örneği. Maalesef yaşadığı toplumu hiç tanımıyor. Çok basit bir gerçektir, ortalama bir Türk'ün yeni tanıştığı insana "Nerelisin?" diye sormasının altında kendine bir sosyalleşme alanı açma çabasından başka bir şey yoktur.
Prof. Dr. Besim Dellaloğlu:
"Ortalama bir Türk'ün tanıştığındaki ilk sorusu nerelisin sorusudur. Bu taşralılık işaretidir. Sorbonne mezunu, Boğaziçi mezunu bunu sormaz.
Nerelisin sorusuyla aslında Türk mü, Kürt mü, Alevi mi, Sünni mi anlamaya çalışılıyor. Direkt Alevi misin
Çok zor bir soru değil ama cevaplayalım: Evet, Türk denmesi gerekir. Çünkü anayasanın 66. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür. Kişinin etnik kökenine parantez açmak istiyorsa "Rum kökenli Türk vatandaşı" denilebilir.
Kürt edebiyatı diyorlar, Alman edebiyatı diyorlar, Rus edebiyatı diyorlar, İtalyan edebiyatı diyorlar ama Türk edebiyatı diyemiyorlar. Bize ısrarla "Türkiye edebiyatı" gibi terminolojik bir tutarsızlığı dayatıyorlar.
Türk okuru dememek için icat edilen yeni bir kavram "Türkçe okuru"
Gün geçmiyor ki ulusal kimliği dışlama çabalarına yeni halkalar eklenmesin
Önce "Türk edebiyatı demeyelim" diyenler sonra "Türk bayrağı demeyelim" diyenler şimdi de "Türk okuru" demeyelim diyenler
Sırada ne var?
Maalesef Everest Yayınları, okurların tüm tepkisine rağmen "Türkçe edebiyat" dayatmasına devam ediyor. Fransız yazarları "Fransızca edebiyat" olarak sınıflandırmayan ancak sıra Türk edebiyatı eserlerine gelince "Türkçe edebiyat" dayatması yapan Everest'i boykot ediyorum.
Üstelik aynı "hassasiyet" diğer uluslar için gösterilmiyor. Fransız sinemasına "Fransa sineması" denilmiyor, Alman sinemasına "Almanya sineması" denilmiyor ama sıra Türk sinemasına gelince "Türkiye sineması" diye bir ifade kullanılıyor? Böylesi bir tutarsızlığın izahı olabilir mi
Rus sineması, Alman sineması, Fransız sineması dedikten sonra "Türkiye sineması" demeniz terminolojik çifte standarttır. Sizi bu çifte standarttan vazgeçmeye davet ediyorum.
42. #İstanbulFilmFestivali Ulusal Yarışma Ödülleri 🏆
En İyi Yönetmen: Belmin Söylemez (Ayna Ayna)
En İyi Yönetmen ödülü, Türkiye Sineması Yüksek Katkıda Bulunan Tema Sponsorluğunu üstlenen Anadolu Efes tarafından 75 bin TL para ödülüyle destekleniyor.
#istfilmfest42
İBB olarak neden "Türk edebiyatı" ifadesi yerine "Türkçe edebiyat" ifadesini tercih ettiğinizi kamuoyuyla paylaşmanızı bekliyoruz. "Türk edebiyatı" ifadesinin kullanılmasında bir beis mi görülüyor?
Türk edebiyatı dememek için girilen çabayı görünce şaşırmamak elde değil. Şimdi de "Edebiyatın Türkçe söyleyen" ifadesi kullanılmış. Kendini Türk edebiyatçısı olarak tanıtan bir yazarın ismiyle Türk edebiyatı ifadesini yan yana getirmemek için inanılmaz bir "hassasiyet"leri var.
Edebiyatın Türkçe söyleyen büyük ustası Yaşar Kemal, 28 Şubat 2015’te hayata gözlerini yumdu. 90 yılı aşan ömründe Anadolu’nun yoksul insanları ile hemhal olan büyük usta, onların acılarını, korkularını, mutluluklarını, cesaretlerini anlatan romanlar, hikâyeler ve şiirler yazdı.
Türk'e "Türkiyeli", Türk edebiyatına "Türkçe edebiyat", Güneydoğu Anadolu'ya "Kürt illeri", Tunceli'ye "Dersim", Kürt milliyetçiliğine "Kürt Hareketi" diyerek bizim zihnimizi sahte terminolojilerle siyasi ajandalarına uygun şekilde dizayn etmeye çalışıyorlar.
Kimseyi hedef almadan Türk olmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen bir sporcunun "ırkçı" olduğuna karar verip oyuncunun etnik kökeni ile ilgili araştırmaya girişiyor. Bu da yetmiyor DNA testi istiyor. Ama kendisi özgürlükçü vatandaşlık bağını belirten sporcu ırkçı oluyor, yersen!
Merih Demiral’ın babası Laz, annesi Boşnak; eşi de İsviçreli Heidi Lushtaku.
Türkçüler çoğunlukla (başları ileride belaya girmesin, ırkçılığa maruz kalmasınlar, ikinci sınıf muamelesi görmesinler diye) aileleri tarafından öyle yetiştirilmiş devşirme çocuklardır.
Sayın İstanbul Kültür Sanat Vakfı yetkilileri söz konusu Alman sineması olduğu zaman "Almanya sineması" gibi bir ifadeye başvurmuyorsunuz ancak sıra Türk sinemasına gelince "Türkiye sineması" diyorsunuz. Bu tercihinizin sebebi nedir? Kültür kamuoyunu aydınlatmanızı rica ediyorum.
Türkiye sinemasının çınarlarından, İstanbul Film Festivali’ni yıllarca Kent ve Atlas sinemalarında ağırlayan, yüzlerce film ve diziye imza atan, mesleğine âşık yapımcı ve yönetmen Türker İnanoğlu’nu kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Sinemaya ve İstanbul Film Festivali'ne
Bugün Türk edebiyatına "Türkçe edebiyat", Türk'e "Türkiyeli", Kürt Milliyetçiliğine "Kürt Hareketi", Tunceli'ye "Dersim", HDP'ye "Kürtler" diyenler terminolojiyi ele geçirip zihnimizi postmodern felsefeyle bozmaya ve bizi akılcı düşünceden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Notos Kitap'a göre Rus edebiyatı ve Fransız edebiyatı var ama Türk edebiyatı yok! Onun adı "Türkçe edebiyat"
Böylesi bir çifte standardı okurun belleğine kazımaya ne hakları var?
Türk kelimesine karşı gösterilen bu tutuma edebiyat kamuoyu ne zaman tepki gösterecek?
Buket Hanım kitabınız hayırlı olsuna ama şu "Türkiye mitolojisi" nedir bir anlatır mısınız? Ülkelerin mi ulusların mı mitolojisi olur acaba? Türkiye 100 yıllık bir ülke, 100 yıllık ülkenin mitolojisi mi olur? Bahsettiğiniz şey adı "yasaklı" olan "Türk mitolojisi" olmasın?
Aslı Aydıntaşbaş, Aziz Sancar'I liberal terminoloji doğrultusunda "Türkiyeli" bilim insanı olarak anıyor.
Aziz Sancar ise BBC'ye verdiği röportajda cumhuriyetçi bir aydın olarak "Ben Türk'üm" diyor.
Sözde özgürlükçü gerçekte dayatmacı liberal kimlikçilik tam olarak da budur.
Bir Türk vatandaşı tarafından Türkçe yazılmış bir eser nasıl "Ermenice edebiyat"a dâhil oluyor? İlla yazarın etnik kökenine vurgu yapmak istiyorsan da "Türk edebiyatının güçlü kalemi Ermeni kökenli M. Margosyan" dersin. "Türkçe edebiyat" meşrulaşsın diye yaptıklarınıza bakın.
Adamlar Mehmed Uzun'la ilgili haber paylaşırken "Kürt edebiyatı" diyorlar ama Ahmet Hamdi Tanpınar'ı "Türkiye edebiyatı", Derviş Zaim'i de "Türkiye sineması" olarak haberleştiriyorlar. Bu tutarsızlığı dile getirirsek de "faşist" oluyoruz. Şaka gibi!
Fırat Yavuz: Ahmet Hamdi Tanpınar ve Derviş Zaim’in Ortak Fikri: ‘Değişerek devam etmek…’
🔴 Türkiye edebiyatında Ahmet Hamdi Tanpınar ile Türkiye sinemasında Derviş Zaim arasındaki en büyük benzerlik nedir diye sorulduğunda, her ikisinin de yaşama, sanata, mimariye, kente ve
Bir yanda Rus tiyatrosu söyleşisi diyorlar diğer yanda "Türkiye tiyatrosu" söyleşisi. Tutarsızlıklarını yüzlerine çarpsanız da gocunmuyorlar, ısrarla terminolojik dayatmaya devam ediyorlar. Liberallik çok ilginç bir toplumsal travma hâlini aldı.
"Mısır’da on bir yıl kaldım. Fakat on bir saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana halisane bir fikrimi söyleyeyim mi: İnsanlık da Türkiye’de, milliyetçilik de Türkiye’de, Müslümanlık da Türkiye’de, hürriyetçilik de Türkiye’de...
İrlanda kökenli İngiliz yazar Emily Brontë İngiliz edebiyatı içinde yer alıyor ama Tomris Uyar Türk edebiyatı içinde yer alamıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Bu tutarsızlığın sebebi ne?
📌Tomris Uyar'ın yazı ve imge dünyası
📌Nilüfer Belediyesi bu yılı, Türkçe Edebiyat'ın önemli kalemlerinden öykücü ve çevirmen Tomris Uyar'a adadı
📌Uyar'ın üretim süreçlerine yoğunlaşan sergi, Nazım Hikmet Kültürevi'nde ziyarete açıldı
Size en güzel cevabı Yaşar Kemal'in bizzat kendisi vermiş ama Yaşar Kemal dağlara taşlara ben Türk yazarıyım yazsa da siz yine de onu "Türkçe yazarı" olarak kodlamaya devam edeceksiniz.
Kürtçe tek bir cümle bile yazmadım Mehmet Ali. Ben Türk yazarıyım, Kürt kökenli
Yaşar Kemal
CNN Türk'teki Tarafsız Bölge programında bazı yayınevlerinin Fransız, Alman edebiyatı gibi ifadeler kullanıp Türk edebiyatı ifadesini ırkçı buldukları için kullanmaktan imtina edip yerine Türkçe edebiyat demelerine yönelik eleştirilerim konuşulmuş. Ahmet Hakan'a teşekkür ederim.
Sol liberal/woke "edebiyatçı"ların "network"lerinin ne kadar geniş olduğunu, içlerinden birine karşı hukuk mücadelesi verildiğinde dahi "linç, siyasi hesaplaşma" gibi komplo teorileriyle kamuoyunu manipüle ederek mağduru oynamada ne kadar mahir olduklarını gösteren bir açıklama.
Türk edebiyatı Elif Şafak’a yapılan haksızlık karşısında sessiz kalmadı. 130 yazardan ortak açıklama: “Edebiyatçılar Olarak Bu Linç Kampanyasını Endişe ile İzliyoruz. Edebiyatla ilgili tartışmalar, edebiyat dışı ölçütlerle yargılanmamalı .
Aynı cümle içerisinde Kürt anneler ve "Türkiyeli anneler" diyorlar. Kendilerine bir kimlik inşa etmek için 85 milyon insanın kimliğini inkâr etmeye varan bir anlayışı savunuyorlar ama bundan en ufak bir utanç duymuyorlar.
Liberal Ruşen Çakır'ın terminolojik çifte standardı dillere destan nitelikte. Çakır'a göre Fransız vatandaşı akademisyenlerin Fransız olarak anılmasında bir sorun yok ancak Türk vatandaşı akademisyenlerin "Türk" olarak anılması sorunlu. Bu yüzden "Türkiyeli Akademisyen" denilmeli
"Türkiyeli" kimliği Türkleri Türk kimliğinden vazgeçirmek için yaratıldı. Kendisinin farklı etnisitelere mensup olduğunu söyleyen hiçkimseye dayatılmıyor bu suni kimlik. "Türkiyeli" sözünün hedefi sadece Türkler.
Irkçı Ermeni lobisinin Disney Plus'ta yayınlanması planlanan Atatürk dizisine tepki göstermesi üzerine Türkçe içeriklerini kaldırmaya başlayan Disney Plus'ın bu kararını protesto ediyorum. Tüm yurttaşlarımızı Disney Plus üyeliklerini iptal etmeye davet ediyorum.