İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Orman Fakültesi Öğretim Üyesi. Toprak İlmi, Ekoloji, İklim Değişikliği konularında çalışıyor. Kepirtepe Öğretmen Lisesi
Ülkemizdeki son orman yangınlarından sonra yanan alanların yeniden ormanlaştırılması için nasıl bir yol izlenmesi gerektiği tartışılıyor. Bu konuya değinmeye çalışacağım. Bilgisel biraz uzun. Bu nedenle görüşlerimi affınıza sığınarak paylaşıyorum.👇👇
Kuruluş Osman diye bir diziye denk geldim. Osman Bey ormanda at sürüyor. Ama ormandaki ağaçlar sahil çamı. Ee ne var bunda diyebilirsiniz. Sahil çamı 🌲ülkemize 1880''li yıllarda geldi🧐
Bu da ormancının mesleki deformasyonu 🤭
Lütfen yapmayınız! Kulağınıza ve de vicdanınıza güzel gelebilir ama bir çok hastalığı kolayca doğaya yayabilirsiniz. Ayrıca tohumunu attığınız meyve türleri doğal türlerden hızlı gelişerek onları doğal habitatlarını ele geçirebilir, kaş yapayım derken göz çıkartabilirsiniz.
Özetle yanan kızılçam ormanlarının da iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetleri gözetilerek öncelikli olarak doğal yollarla gençleştirme düşünülmelidir.
Ceviz, Badem, zeytin gibi meyve ağaçları ile orman kurulmaz, olsa olsa meyve bahçesi oluşturulur. Bu türler sulama, gübreleme yapmadan gelişemezler. Aynı zamanda geniş aralıklarla dikildiği için erozyon önleme, karbon tutma, oksijen üretme gibi ekosistem hizmetleri de düşük olur
Bu nedenlerle yanan kızılçam ormanları ve maki bitki örtüsünün yerine ağaçlandırma yapılması yerine sadece yanan alanların koruma altına alınması ve bir sonraki baharın beklenmesi durumunda fidan ve diğer çalı ve otsu türlerin yeniden sahaya gelmesi mümkündür.
Ancak kızılçam ve maki bitki örtüsü yangına uyum sağlamış türlerdir. Başka bir ifadeyle kızılçam ormanları ve maki bitki örtüsü yangınlardan sonra kolayca yeniden yanan alanlara gelmektedir. Bunun sebebi kızılçam kozalaklarının ve tohumlarının yangında zarar görmemesidir.
Orman yangınlarını söndürmek oldukça zordur.Günlerce aç, susuz, uykusuz, is içinde, hayatınızı ortaya koyarak mücadele edersiniz.Bugüne kadar 116 şehit verdik.Yüzlerce personel de yaralandı.Yangın savaşçılarının çoğu mevsimlik işçi, birkaç ay sonra işsiz kalacaklar, bilin istedim
Yanan orman alanına otel yapılması örneği ortadayken bu alanların imara açılmayacağını iddia etmek kamuoyunca kabul görmemektedir. Ancak Anayasamızın 169. Maddesi gereğince yanan alanların yeniden orman haline getirilmesi zorunludur.
Ülkemizde kızılçam, maki bitki örtüsü dışındaki türlerin bu koşullara uyum sağlaması oldukça zordur.Bu nedenle iklim değişikliği de göz önünde bulundurularak yanan ormanların hatta diğer ormanların mümkün olduğunca ağaçlandırma yerine doğal yollarla gençleştirilmesi gerekmektedir
Bu noktada yeterince tohum olmayan yerlere civardaki yanmamış ormanlardan toplanan tohumlar serpilerek ormanlaştırmaya yardımcı olunmaktadır. Ağaçlandırmanın ancak fidan gelmeyen alanlarda düşünülmesi gerekmektedir. Yanan ormanların ağaçlandırmasında yanan ağaçların ve çalıların
Yaban hayvanlarına habitat oluşturma fonksiyonları da olmaz. Aynı zamanda bu meyve ağaçlarının altlarına gelen otsu çalı türleri de meyve verimini arttırmak için kesildiği için bitkisel biyoçeşitlilik de az olur.
Yangın sonrasında kozalaklardaki tohumlar külün içine düşmektedir. Bu tohumlar yangını takip eden bahar ayında çimlenmekte ve yanan alana m2’ye onlarca fidan gelmektedir. Yangın görmemiş kızılçam ormanlarında ağaçlardan dökülen kuru yapraklar kalın bir tabaka halinde birikmekte,
İstanbul'da
▪️3. Köprü için 2500 hektar
▪️3. Havaalani için 6100 hektar
Orman kesildi
▪️Kanal İstanbul için 480 hektar daha kesilecek
Ama
şu dikey bahçelerin kaldırılması kadar gündem olmadı maalesef
Ülkemizin toplam orman alanı 22,9 milyon ha. Bunun 5.9 milyon ha’ı meşe, 5,6 milyon ha’ı ise kızılçam ormanlarından oluşuyor. Kızılçam ülkemizin en geniş yayılışa sahip 2. türü ve tamamen doğal.
İlgili kurumlara güvenilmiyorsa yanan alanların takibi yapılarak yapılaşma durumunda suç duyurusunda bulunularak bunun önüne geçilebilir. Yanan alanlara kızılçam yerine meyve ağacı dikilmesi önerisi de sıkça dile getirilmektedir.
tohumlar toprağa ulaşamadığı için çimlenmemekte, çimlenenler ise yaz kuraklığını atlatamadıkları için kurumaktadır. Maki bitki örtüsünün de gövde ve sürgünleri yansa da kökler yanmamakta, yine bir sonraki baharda 1-1,5 m boyunda sürgün verebilmektedir.
Yanan ormanların korunarak bitkilerin kendiliğinden geri gelmesinin sağlanması ağaçlar dışındaki diğer otsu ve çalı türlerinin, özellikle endemik ve tehdit altındaki türlerin geleceği açısından önemlidir.
Çünkü tür değişikliğine gidilirken en az 80-100 yıl sonrasındaki iklim özellikleri düşünülerek karar alınması gerekmektedir. Ülkemizde 80-100 yıl sonra sıcaklıkların 4-5 derece daha yüksek olacağı ve yağışların azalarak kuraklığın artacağı öngörülmektedir.
Kızılçam ekolojik istekleri gereği Akdeniz ikliminin hakim olduğu ağırlıklı olarak Ege ve Akdeniz bölgelerinde yayılıyor. Az da olsa Marmara ve Batı Karadeniz Bölgelerinde de bulunuyor. Orman yangınları da ağırlıklı olarak yazları sıcak ve kurak bölgelerde çıkıyor.
sahip bireylerin uzun zamanda yaşayıp yaşamayacakları belirsiz olmaktadır. Diğer yandan bu uygulama genetik kirliliğe neden olabilmektedir. Yanan kızılçam ormanları yerine başka türlerin kullanılması da benzer sorun oluşturmaktadır.
Bu durumda da başka bölgelerden kızılçam ya da diğer türlerin fidanları ağaçlandırmada kullanılmaktadır. Ancak kızılçam dahi olsa örneğin Antalya’ya İzmir’den kızılçam fidanları getirilse dahi farklı iklim, toprak gibi ekolojik koşullarda yetişmiş ve farklı genetik özelliklere
kökleri sökülmekte toprak işlenmekte otsu türlerin tohumları ve soğanları toprak işleme sırasında yanan alandan uzaklaştırılmaktadır. Diğer yandan yangınlar beklenmedik olaylardır ve fidanlıklarda yeterince fidan bulunmaması olasılığı oldukça yüksektir.
Bu uygulama ağaç türlerinin iklim değişikliğine uyumu açısından önemlidir. Çünkü genetik çeşitliliği korunması ormanların iklim değişikliğine uyumundaki en önemli araçtır.
Bu bölgeler aynı zamanda kızılçam ormanlarının bulunduğu alanlar. Ege ve Akdeniz bölgesinde aynı zamanda maki bitki örtüsü de yayılış göstermekte. Hem kızılçam ormanları hem de maki bitki örtüsünü oluşturan bitki türleri yangınlarda kolayca yanabiliyor.
Bildiğiniz gibi ormanlarda ağaç kesilerek yapılan her yatırımda kesilen her ağacın yerine en 5 katı ağaç dikileceği taahhüt edilir. Bu tür taahhütlerle kamuoyu tepkisi azaltılmaya çalışılır. Bir flood ile ağaç ve orman arasındaki farkı anlatmaya çalışacağım
Tunceli'de 11 gündür devam eden yangınlara neden müdahale edilmediği ya da edilemediği acilen ve şeffaflıkla açıklanmalıdır. Ülkemin dogusu, batısı, kuzeyi, güneyi farketmeksizin tüm ormanları aynı önemdedir ve kanunen korunması zorunludur.
Kaz Dağlarından kesilen ağaç sayıları
ÇED Raporuna göre 45.650
OGM'ye göre 13.400
TEMA'ya göre 195.000
Bana göre ise 198.000
Peki hangisi doğru?
Bu tweet dizisinde altın madeni için kesilen ağaç sayılarının neden farklı verildiğini açıklayacağım.
#Kazda
ğlarıHepimizin
Bozkurt Selinin nedenlerinin neler olabileceğini Google Earth görüntüleri üzerinden incelemeye çalıştım.
Öncelikle ilçeye 3,5-4 km uzaklıktaki HES'in ve regülatörlerinin konumu. Bir regalütörün su alma yeri yaklaşık 2bin m2 kadar. Diğeri ise 4.250 m2 kadar.
Dere yatağı ve taşkın yatağı ayrı kavramlardır.Taşkın yatağı dereye yüzlerce m uzak olabilir. Dere yatağına da taşkın yatağına da yerleşim olmamalıdır. Ayrıca su havzasına yapılan her bina yüzeysel akışı arttırır.
#iklimde
ğişikliği ve yanlış kentleşme selleri artıracaktır nokta!
Biz bu tartışmaları üç yıl önce yapmıştık. Ne yazık ki bir adım ileriye gidemiyoruz. orman ve bahçe arasındaki farkı bilmeden, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem farkında olmadan böyle yorumlar yapmayın lütfen!
DEVLETİMİZ çam ağaçlarının yerine
ZEYTİN, Ceviz, BADEM, İncir, SAKIZ ağacı , KESTANE , lhlamur , ÇINAR , MEŞE GÜRGEN ağacı, ... Kenevir dikse hem ülkeyi ÇIRA gibi yanmaktan kurtarır hemde ülkemize ve insanımıza bir gelir kaynağı olmaz mı ?
Artık ÇAM ' a " HAYIR " diyoruz.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'daki Belgrad Ormanları için “ormandan dal kesenin kolunu, ağaç kesenin başını keserim” de demiştir. Hatırlatırım 🌲🌳🌿
Bu arada son 50 yılda İstanbul ormanları 27 bin hektar azalmıştır.
@TiGiBorsa
Toprağın sadece üstteki 1-2 cm etkileniyor. Buna karşılık yanan kuru yaprakların, bitki artışlarının küllerinde besin maddesi var. Bu besin maddeleri toprağa karışıyor.
Doğru söylemiyorlar
1. Bir çeyrek altın ( yaklaşık 1,5 g) için yaklaşık 2 ton cevher, 2 ton kayayı işleyecekler. Bu kayanın üzerindeki binlerce yılda oluşmuş kabaca 0,5 toprağı kaldıracaklar.
2. Bugüne kadar altın için yüz binlerce ağacı kestiler
Bir zamanlar göl olan ve kurutularak ova haline getirilen Amik Ovası (Gölü) sular altında. Doğaya rağmen değil doğayla beraber hareket etmeyi ne zaman öğreneceğiz :(
Akbelende ormanlardan sonra tarım alanları ve zeytinlikler de tehlikede. Şirketin paylaştığı bilgi notuna göre 2,5 milyon m2 tarım alanı ve 3,7milyon m2 zeytinlik kömür için kamulaştırılacak. Kömürün değil, zeytinin karası için
#AkbeleneDokunma
Heybeliada 21 Ağustos 2021 ve 12 Temmuz 2020 yangınları. Bu fotoğraftan çıkardığım sonuçlar
⏺ geçen yıl yanan alan ağaçlandırıllmış, ama halen bitki örtüsü gelmemiş
⏺ Ağaçlandırma yerine doğal gençleştirme tercih edilseydi, çalılar çoktan toprak yüzeyini kaplardı
📷Salih Atmaca
Bir yere otel yapmak için yakmaya gerek yok,Turizm Bölgesi ilan etmek yeterlidir. Asıl yangın Turizm, Maden gibi kanunlarla kamu yararı var denilerek ormanlarda verilen izinlerdir. Üstelik her yıl yanan alanların 3-4 katı izin verilmektedir.
Ülkemizde altın madenlerinin çıkarılmasını öyküleştirerek anlatmak istiyorum.
Diyelim ki evinizin bahçesinde dedenizin diktiği bir ağacın dibine dedenizin 100 altın gömdüğünü biliyorsunuz. Ama çıkarmadan bekliyorsunuz.
Defalarca anlatmaya çalıştım.Yeni yangın rejiminde uçak ve helikopteriniz olsa da fayda etmez. Ülke genelinde 105 helikopter,26 uçak var. Tarihimizin en büyük yangınla mücadele hava filosuna sahibiz ama yangınları söndüremiyoruz. Söndürme değil yangın çıkmaması için çabalamalıyız
Orman yangınları devam ediyor ve herkesin yüreği yanıyor. Ama yangınlarla kaybedilen ormanların 2 katını ormanlardan verilen izinlerle kaybediyoruz. Bugüne kadar 809 bin ha orman alanı enerji, maden ve diğer izinlere tahsis edildi. Akbelen ile bunlara yenileri eklendi.
Ekoloji bir örüntüler bilimidir. Bunlar okunabilirse olacaklar öngörebilir ve önlem alınabilir. 3. Havaalanının kurulduğu alanın iklimsel olarak uygun olmadığı kar, fırtına veya selle kapanacağını söylemek bu okumanın sonucudur. Korkulması gereken öngörülemeyen örüntülerdir.
@SevenFigen
Boyle uygulamalar var. Hatta kontrollü yangınlar çıkarılıyor. Kış aylarında kuru yapraklar yakılıyor. Ülkemizde bu tür uygulamalar henüz yok, ama yapılmalı
Az önce Vize Soğucak köyünde açılması planlanan taş ocağının ÇED raporuna açılan davayı kazandığımızı öğrendim. Emeği geçenlere teşekkürler
@goksalcidem
Gözlerdeki bu yorgunluk birilerinin ormanda izin verdiği enerji nakil hattının yorgunluğu.
Çünkü fotoğraf Mersin'deki yangından ve yangının çıkış sebebi enerji nakil hattı. Bilin bakalım izni kim veriyor🤔
Bu gözlerdeki yorgunluğu görüyor musunuz?
Birinin ormana attığı izmaritin yorgunluğu bu.🚬
Ya da birinin söndürmediği bir mangal ateşinin yorgunluğu.🔥
Belki de birinin doğaya attığı cam parçasının yorgunluğudur.😞
Atma, bırakma, yakma.
#Yang
ınıÖnle
Diyelim ki 500 milyon ağaç diktik. Bu kadar ağaç için kabaca 500 bin ha'a ihtiyaç var. 1 ha ağaçlandırmanın maliyeti 20 bin TL. Toplamda 10 milyar TL (1.8 milyar dolar) maliyeti var. Ek olarak yıllık bakım maliyeti 700 milyon TL. Oysa ormanları korumak bedava.
Bakmayın siz ona ölü ağaç dendiğine, bitkisinden böceğine, kuşundan yosununa yüzlerce canlıya ölse de can olur. Aynı zamanda karbon deposudur.
#deadwood
#ölüodun
Ben Ergene Nehri kenarındaki bir köyde büyüdüm. Suyunu içtim, balığını yedim, yüzmeyi orada öğrendim. Islah ediyoruz denilerek bir ekosistemin nasıl tahrip edildiğini de orada gördüm. Köyümün evsel atıklarının kanalizasyon yapılarak arıtılmadan Ergeneye verildiğine tanık oldum.
Çok yıllık bitkilerin karbon depoladığı doğrudur. Ama budamayla yaprak, dal ve gövdede depolanan karbonu çöpe atarsanız, bu karbon CO2, çöplüklerde ise metan olarak atmosfere geri döner. Budama artıkları kompostlaştırılmalı, odunlardan levha üretilerek mobilya yapılmalıdır.
Çok üzgünüm, Manavgat yangınını söndürmek için görev yerlerinden çok uzakta görevlendirilen Bergama Orman İşl. Mdl.nden Erdal Tovka Akhisar Orman İşl. Mdl.nden Yaşar Cinbaş şehit oldular. Hem şehitlerimize hem de hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet dilerim.
O profesör M. Doğan Kantarcı. Yolundan gitmeye çalıştığım hocam. Aynı zamanda Ağaçlı kömür ocağı rehabilitasyon projesini yaptı. Bu çalışmada beline kadar çamura battığını bilirim. Rehabilitasyonu nasıl olması gerektiğini açıklamış
Kastamonu Bozkurt'ta son iki günde 24 saatte 127 ve 294 kg/m2 yağış düşmüş. Bu sel felaketinin nedeni tek başına elbette iklim değişikliği değil. Yanlış arazi kullanımı, hatalı mühendislik yapıları, orman deposunun hatalı yer seçimi gibi pek çok neden de afetin boyutunu arttırmış
Bartın/Ulus'a son 24 saatte m2'ye düşen yağış miktarı 302,4 kg. İnanılmaz bir yağış. Iğdır'a bir yılda düşen (261 kg/m2) yağıştan fazla ve neredeyse Konya'nın yıllık toplam yağış miktarı kadar (329 kg/m2). Geçmiş olsun Bartın.
Mahkeme de
#KuzeyOrmanlar
ı’nı savundu✊
Mahkeme, Çorlu’da Kuzey Ormanları’nın 180 bin ağacını katledecek kum ocağı projesinin ‘ÇED olumlu’ kararını iptal etti. Kararda, projenin orman alanlarını ve yeraltı su kaynaklarını tahrip edeceğine dikkat çekildi.
Peki kesilen ormanın yerine 5 katı fidan dikilmesi ile orman ekosistemi oluşturulabilir mi? Ya da şöyle sorayım; telefonunuzu bana verirseniz yerine 5 sim kart vereceğim dediğimde kabul eder misiniz?
Alpin çayırları, buzul gölleri, Meşe, kestane, kayın, karaçam, endemik Uludağ göknarı, Apollon kelebeği, sakallı akbabası ve daha yüzlercesiyle Uludağ'ın tamamı milli park olmalıdır, alan başkanlığı değil
#Uluda
ğdanEliniÇek
Marmaris yangını nihayet kontrol altına alındı. Günlerdir gece gündüz yangına müdahale meslektaşlarıma, dostlarıma öğrencilerime sonsuz teşekkürler. Çok daha zorlu günler bizi bekliyor. Bu yangın da gösterdi ki çıkan yangını söndürmek zor.Bu nedenle yangın çıkmamasına odaklanmalı
Dere yatağı ve taşkın yatağı ayrı kavramlardır.Taşkın yatağı dereye yüzlerce m uzak olabilir. Dere yatağına da taşkın yatağına da yerleşim olmamalıdır. Ayrıca su havzasına yapılan her bina yüzeysel akışı arttırır.
#iklimde
ğişikliği ve yanlış kentleşme selleri artıracaktır nokta!
5 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 611.848 m2 orman alanı Orman Kanunun Ek 16. Maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldı. Bu madde kapsamında orman dışına çıkarılan toplam alan 2018 yılından günümüze kadar 647 ha 'a ulaştı+
Birşey soracağım. Biz neden
⏺Deprem olduktan sonra depremi
⏺Sel olduktan sonra seli
⏺Yangın olduktan yangını konuşuyoruz.
Olması gereken önceden konuşup tartışıp önlemleri almak değil mi?
Örneğin 2gün sonra 17 Ağustos Depreminin 20.yıldönümü beklenen depreme ne kadar hazırız?
Bartın/Ulus'a son 24 saatte m2'ye düşen yağış miktarı 302,4 kg. İnanılmaz bir yağış. Iğdır'a bir yılda düşen (261 kg/m2) yağıştan fazla ve neredeyse Konya'nın yıllık toplam yağış miktarı kadar (329 kg/m2). Geçmiş olsun Bartın.
Yangınlar kızılçam ağaçları nedeniyle çıkmıyor, biz insanların başlattığı yangınlar nedeniyle kızılçam ormanları ve makilikler yanıyor. Bu nedenle kızılçamı günah keçisi yapmayın lütfen. Kızılçam ve makilikler kolay yansa da yangın sonrasında en kolay gençleşen bitki örtüsüdür.
İlk kez 1990da uluslararası Sedir Sempozyumu için gitmiştim. Sonrasında araştırmalar yapma şansım da oldu. Ormancı olarak her orman benim için değerlidir, ama sedir ormanlarının yeri ayrıdır. Son 20 yıldır vahşi madenciliğin verdiği zararları gözlemliyor ve anlatmaya çalışıyorum
Gözümüz gibi korumamız gereken sedir ormanlarının gözünü çıkarıyoruz. Burası Antalya’nın Elmalı ilçesindeki Çığlıkara ormanları. Bu bölge sedir ağaçları için doğal yayılış alanı. Ancak yıllardır mermer ocaklarıyla ormanın altını üstüne getiriyorlar. Tahribat ürkütücü boyutta. ⬇️
Ceviz, badem, keçiboynuzu, zeytin vb. türlerle yapılan ağaçlandırmalar, orman değil bahçe olur. Orman yangınları konusunda hassasız, iyilik yapacağız derken, kamuoyu baskısı oluşturuyor ve yetkilileri hataya sürüklüyorsunuz :(
Köprü ve sel ilişkisini, kemer köprülerin önemini gösteren bir video. Karayollarına, Belediyere, DSİ'ye artık bu gibi yapıları inşasından kim sorumluysa ders diye gösterilmeli
Yıllardır elektrik nakil hatlarının en önemli yangın nedeni olduğunu söylerim, yazarım. Yanan orman alanlarının %20’sinin sorumlusu bu hatlar. Yıllık 4500 hektar. Denetim, yaptırım ve ormandan izin vermemekle bu yangınlar önlenebilirdi.
Son günlerde İzmir Menderes ve Urla'da çıkan 2 orman yangınının Gediz Elektrik'e ait elektrik tellerinin kopmasından dolayı çıktığı tespit edildi. (Birgün)
Son olarak her zaman söylediğim gibi ormanı ağaç sayıları ile açıklamak doğru değildir. Orman bir ekosistemdir ve içinde sadece ağaçlar yoktur. Çalılar, otlar, kuşlar, memeliler, sürüngenler de vardır. Ormanı kestiğinizde bu canlıları da yok edersiniz.
Aşağıdaki mesaj sosyal medyada dolaşıyor. Yapmayın yalan bilgileri paylaşmayın.Çamlar 180 milyon yıldır Anadolu coğrafyasının bir parçasıdır.Yani insandan önceden buradaydılar ve insandan sonra da olacaklar. Bilin ki bu paylaşımları yapanlar art niyetlidir, bunlara alet olmayın
ÖNEMLİ UYARI
Hemen her gün bir yerlerde yangınlar çıkıyor. Ama henüz orman yangını riskini arttıracak ekstrem meteorolojik koşullar oluşmadı ve Avrupa'daki sıcak hava dalgası ülkemizi etkilemedi. Önümüzdeki günlerden itibaren sıcaklıkların 40 derece ve üzerine çıkması bekleniyor
Su ve arazi yönetimi birbiriyle doğrudan ilişkilidir. Örneğin Kırklareli'nden İstanbul'a doğru uzanan bir kireçtaşı kuşağı bulunmaktadır. Çatlaklı yapıdaki kireçtaşları yağış sularının hızla derinlere sızmasını sağlayarak yeraltı sularını besler.Şekil M. Doğan Kantarcı hocama ait
Hani ormanı yaktığı iddia edilen o orman işçisi var ya belki de 48 saattir uyumuyordu. Doğru düzgün yemek bile yememiş olabilir.Anlayıp dinlemeden hakaretler edildi. Sosyal medya linçi yaşandı,canını hiçe sayarak yangınla mücadele eden ateş savaşçılarına teşekkür etmek gerekirken
İstanbul'da 2009-2016 yılları arasında kuzey ormanları 15 bin ha azaldı. Bu ormansızlaşma ve diğer arazi kullanım değişiklikleri nedeniyle 4,4 milyon ton CO2 eşdeğeri salım oldu.
#GretaThunberg
dahil 16 çocuğun Fransa, Almanya, Brezilya, Arjantin ve Türkiye'yi iklim kriziyle mücadele etmediği için şikayette bulunmasından sonra bir linç kampanyası başlatıldı.Çocukların özellikle ABD ve Çin gibi en fazla salım yapan ülkeleri şikayet etmemesi eleştirildi👇
Paris Anlaşmasının onaylanması ve 2053 yılı için net sıfır karbon emisyonu hedefinden söz edilmesinden sonra ülkemizin sera gazları envanteri önem kazandı. Bu bilgisel de sera gazları emisyonlarımızı ve karbon yutakları tarafından atmosferden alınan CO2 miktarlarını anlatacağım👇
Kesilen ağaç sayılarının farklı verilmesinin nedeni göğüs yüksekliğindeki (1,30 m) çapı 8 cm'den küçük ağaçların kesilirken ağaç yerine konulmamasıdır. Bu ağaçlar dikilirken sayılmakta ancak kesilirken nedense görmezden gelinmektedir.
#KazDa
ğlarınaSesOlNefesOl
Kesilen her ağacın yerine 5 katı dikileceği söylenirdi, #İkizdere de ise 10 katı olacağı açıklandı. Orman ekosistemi ile ağaçlandırmanın farkını 2 yıl önce yazmıştım. Tekrar paylaşalım.
Orman>ağaçlandırma
Bildiğiniz gibi ormanlarda ağaç kesilerek yapılan her yatırımda kesilen her ağacın yerine en 5 katı ağaç dikileceği taahhüt edilir. Bu tür taahhütlerle kamuoyu tepkisi azaltılmaya çalışılır. Bir flood ile ağaç ve orman arasındaki farkı anlatmaya çalışacağım
.
@kubrapc
ile Açık ve Net Programında Ulaştırma Bakanı Sn
@akaraismailoglu
Kanal İstanbul güzergahını bilmediğimi iddia etti. Sn Bakan davet ederse ekolojik riskleri kendisine anlatmaya hazırım.ÇED raporunu hazırlayan bilim insanlari ile de bir TV programda tartışmaya da açığım
Özetle Bozkurt seline HES'lerden ziyade dere ve taşkın yatağındaki yapılaşma, hatalı köprü inşaatı, dere yataklarına müdahale neden olmuş olabilir. Bu durum sel sonrası yapılan incelemelerle ortaya konulabilir. Ormanlardan yapılan kesimlerin de etkisi olup olmadığı imcelenmelidir
Günlerdir uyarıyorum. Ama dinleyen yok. Önceden önlem almayan, uyarı yapmayan ama yangınlardan sonra ciğerimiz yanıyor diye tweet atanları haber yapanları samimi bulmuyorum.
DİKKAT!
Meteoroloji GM verilerine göre önümüzdeki günlerde yer yer 40 oC'lere ulaşan sıcaklıklar söz konusu. Bu durum orman yangınları açısından da risk yaratıyor.
Yapılması gerekenler
*Mangal yapılmamalı
*Anız yakılmamalı
*İzmarit atılmamalı
*Ormana cam şişe atılmamalı+
Final sınavında sorduğum bir soruya Googledan kopyala yapıştır yapan öğrencilerin hepsine bu sorudan 0 verdim. Sonra da sitem dolu bir mail attım. Henüz geri dönen olmadı.
Utandıkları için özür maili atmamışlardır değil mi?🤔
Yoksa Z kuşağından çok fazla şey mi bekliyorum🧐
Malum altın şirketinin inşaat ruhsatı yenilenmedi. Emeği geçenlere teşekkürler.
Bundan sonra sahanın geleceği hakkında süratle karar verilmeli ve madencilik yapılmayacağı açıklanmalıdır. Çünkü erozyonla toprak taşınmakta ve her geçen gün yeniden ormanlaştırma güçleşmektedir
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre son 3 ayın kuraklık değerlendirmesi. Sadece son 3 ay değil son 3 yıl kuraktı. Böylece meteorolojik kuraklık, hidrolojik ve tarımsal kuraklığa dönüştü. Alarm zilleri en yüksek sesle çalıyor ama duyan yok.
Peki kesilen her ormanın yerine daha fazla ağaç dikilmesi ile orman oluşturulabilir mi?
Bu sorunun cevabının verilebilmesi için önce ekosistem (ES) kavramı anlaşılmalıdır.
İklim değişikliğini 5 aile yönetiyor
🔹️Fosil yakıtlar
🔹️Endüstriyel süreçler ve ürün kullanımı
🔹️Tarım ve Hayvancılık
🔹️Ormansızlaşma ve arazi kullanım değişiklikleri
🔹️Atıklar
Örneğin maden şirketi tarafından kurulan "hatıra ormanına" dikilen 14 bin fidan, ağaçtan sayılırken, Kaz Dağlarında kesilen yaklaşık 150 bin ağaç fidan olarak gösterilmekte, bunlar ormanda yokmuş gibi davranılmaktadır.
#Kazda
ğlarıBizim
2015 yılında havaalanı inşaatından vazgeçmek için çok geç değil demiştim. Hala da aynı düşüncedeyim. Ulaştırma Bakanının geç de olsa hatayı farketmesi olumlu. Atatürk Havaalanına 1 pist daha ekleyelim sorunlar ortadan kalkar.
Sıcak hava dalgaları🔥☀️ ülkemizde en az önemsenen aşırı hava olaylarından. Uygulanmasa da çoğu aşırı hava olayına karşı eylem planları var ama sıcak hava dalgaları için yok. Bu nedenle sıcak hava dalgalarına karşı kısa vadede alınabilecek önlemlere örnekler vermeye çalıştım.👇
Muğla'da önce Milas'taki yanan ormanları inceledim. Oldukça taşlı, toprağın neredeyse hiç olmadığı oldukça dik yamaçlardı. Yeşillenen maki örtüsü ile karşılaşmadım. Buralar denize yakın, daha sıcak ve kurak ondandır diye düşündüm.
Ormanlar da bir sistemdir. Ekosistemin öğeleri canlılar (flora-fauna), cansız varlıklardan (ısı, ışık, su, hava, toprak, topoğrafya vb.) oluşur. Bir ekosistemde hava, su, enerji girdileri vardır ve bu girdiler ile ekosistem çalışır.
Orman ekosistemi ağaçların hâkim olduğu, ağaçların yanında diğer bitki türlerinin ve hayvanların yaşadığı kendine özgü iklimi, toprağı topoğrafyası olan ve ekosistem hizmetleri üreten bir yerdir.
Özetle bir orman ES'inin en önemli öğesi ağaçlardır.Ama ağaçlar sistemdeki tek öğe değildir. Yüzlerce,binlerce canlı cansız öğe bir araya gelerek sistemin çalışmasını sağlamaktadır.Bir yere ağaç diktiğinizde diğer ekosistem öğeleri alanda oluşana kadar orası orman olmayacaktır